apolitik olmak isteyen gençlerin sayısından daha azdır.
yaşama bakış açısı, bireyin kendi tasarrufundadır. birilerinin gelip, baskı ile, sen düşünmeyeceksin, sen bu işlere karışmayacaksın demesinin, karakteri oturmuş, ayakları yere basan bireyler için pek bir anlam ifade etmeyeceği aşikardır.
sonuç olarak bizim gençlik, içinde bulunduğu, dünya sikime, minare götüme felsefesini kendi seçmiştir. kimse de kalkıp bu durumdan şikayet etmesin. seni-beni sindirip, siyasi meselelerden uzaklaştıranlar, her gün meydanlara çıkıp, hakkını arayan diğer gençlere neden bir şey yapamıyor diye sorarlar adama.
gazete okuması engellenen, felsefe kitaplarına ulaşması engellenen nesildir. öylesine yoğun bir medya çemberiyle sarılmıştır ki bu kuşağın çevresi, kendisine ait bir fikir üretmesi bu dünyada bana da ait bir düşünce var demesi neredeyse imkansızlaşmıştır. sonuç olarak ortaya aynı şeyleri düşünen aynı şeyleri yapan milyonlarca insan ortaya çıkmaktadır.