imralı Cezaevinde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan'ın kendisine Şakran Kadın Cezaevinden mektup ve fotoğraflarını yollayan kadın tutukluya mektup aşkla ilgili mektup yazmasıdır. Türkçe'sinin oldukça iyi olması dikkat çekicidir.
15 yıldır tutuklu bulunan Öcalan, Nesrin Akgüle yazdığı mektubu kendisiyle görüşmeye gelen HDP heyetiyle yolladı. Öcalan mektubunda aşktan bahsederken kadınlara bazı tavsiyelerde de bulundu. Mektup terör örgütüne yakınlığı ile bilinen Dicle Haber Ajansında yayınlandı.
Sevgili Nesrin Akgül
işte Öcalanın yazdığı mektubun bazı bölümleri: Sevgili Nesrin Akgül, en son alanınızdan 5li çekilmiş iki farklı fotoğrafla birlikte ilettiğiniz mesajları aldım. Hepinize cevap veremediğim için umarım kadın yoldaşlar beni mazur görür. Tüm cezaevlerinden başta kadın yoldaşların mektup mesajları olmak üzere tüm yapıdaki yoldaşların mektupları benim için son derece anlamlı ve mutlaka çok arzu ettikleri yanıtları vermem gerekirdi. Ama 15 yıl önce bunu denedim. Başarılı olamadığımı görünce kestim.
Aşk konusunda ihtiyatlıyım
Şahsi mektuplarınızı özenle okudum, hatta hasret bile kaldım. Diğer çok sayıda kadın yoldaşın ki gibi size ilişkin genel yanıt kabilinde bir kaç hususa değineceğim. Birincisi benimle 24 saat yaşama metaforuna ilişkindi. Buna yanıtlarınızı hep anlamlı buldum. Doğru yaklaştığınız kanısındayım. Ne kadar derinlisiniz, orasını bilemem... Kürtler için aşkın imkansızlığından bahsetmiştim. Buna vereceğim şu yaşanan süreçteki yanıt; özgürlük bilincine ve eylemine kalkışan Kürtlerin ve dostlarının aşkı ancak kolektif ve sizlerin de değinmeye çalıştığınız gibi platonik olarak yaşanabileceğidir. Benim yaşta birisi için bile aşkın özelleşebileceği, tekilleşebileceği konusunda son derece ihtiyatlıyım ve bir türlü olumlu cevap veremiyorum.
Vatan Gazetesi'nden alıntıdır.