çoğu menopoza girmiş ev kadınlarından oluşan gruptur. onlar için hayat, sabah programları ve ev işinin bittiği öğle saatleriyle, kocalarının işten döndüğü akşam ezanı arasında devam eder. genellikle bireysel çalışıp bilgi toplar, belirli aralıklarla altın günlerinde buluşup dedikodu takası yaparlar.
bu teyzeler dedikodu değeri taşıyacak her türlü bilgiyi henüz çözemediğim yöntemleri sayesinde bulup tüm mahalleye yaymayı görev edinmişlerdir. uzun yıllar önce menopoza girmiş olanları ise mahalleli gençlerin özel hayatları ve karıştırdıkları haltlar konusunda uzmanlaşmış kişilerdir. kim kiminle flört ediyormuş, kim hangi bölümde okuyormuş da kaç dersten kalmış, her türlü gelişme bu teyzelerden sorulur.
edit: sözlükte yazar olan cinsi de varmış bunların.
ota boka karışan teyzelerdir. hıncal uluç gibidirler hatta; her şeyi bilirler.
-üniversite sınavı açıklanır; puan sisteminden tut yerleştirme sistemine kadar her şeyi bilirler.
-amcasının kaynının oğlu üniversitede okur çan eğrisinden tut, baraj sistemine kadar her boku bilir.
-deprem esnasında jeoloji mühendisi, deprem sonrasında ise inşaat mühendisi kesilirler.
-otomobillerden ve sürüş tekniklerinde demir bükey yanlarında adeta bok yemiştir. o derece bilirler.
-aynı zamanda süper genel kültürleri vardır; meriç erkan'dan tut safiye soyman'a kadar herkesi tanırlar.
-mahalleyi de tanırlar.
-onlara kalsa nikah memuruna gerek yoktur, onlar hem koca bulur, hem evlendirir. hatta sizi bile evlendirir ama sizin haberiniz olmaz.
gece evde doğum günümü kutlamışızdır ve öğlene doğru akşamdan kalma olarak ekmek almaya gidecekken yolda bir apartman teyzesi çevirir:
- merhaba kızım.
- merhaba.
- dün doğum günündü de mi senin, kaç yaşına bastın bakayım?
- siz nerden biliyorsunuz doğum günümü falan.
- dün akşama doğru baban elinde pastayla, süslü paketle falan geldi de ben de dedim "küçük kızın doğum günü harhalde. " diye.
- ??? hmm, iyi günler.
- iyi günler kızım.
bütün gün ve gece boyunca elinde bardak duvara dayanmış bir vaziyette 'acaba gürültü yapacak mı' merakıyla komşuları dinleyip, en ufak çıt sesinde de anneye 'sizin oğlan dün gece çok gezindi, uyuyamadım walla' diyen teyze tipidir.
postacının kapıya bıraktığı üniversite sınavı sonuç belgesini "kaybolmasın diye" alan, akşamüstü eve dönerken "xxx üniversitesini kazanmışsın magictouch" diye kapıda karşılayan, "açtıysa nasıl bu kadar düzgün yapıştırdı, açmadıysa kapalı zarftan nasıl gördü diye merak ettiren" meraklı teyzelerdir. (bkz: ben bunu yaşadım)
bir önceki oturduğumuz apartmana kıyasla bu apartmandaki teyzelerimiz gerçekten insanlıktan nasibini almış muhterem, hürmete değer, saygı gösterilesi insanlar ne derseniz azdırlar. ama genel olarak ilk edinilen intiba diye bir şey vardır ya hep, -ve nedense hep benimdir ona dikkat etmek zorunda kalan- neyse bununla paralel olarak gelişen ve genelde 2gündde bir öğrencilere yemek veren ve ertesi gün buş tabağını vermenizi bekleyen teyzelerimizdir. tabi yemek vermeyip tabaklarını beklememeleride pek tabidir.
çok iyi gözcüdürler. gece yarısına kadar uyumazlar. balkonda ya da terasta oturup av beklerler. avları genellikle akşam gezmeye çıkmış apartmanın diğer sakinleridir. dürbün kullandıkları bile görülmüştür. en ince detayı bile görmek isterler, çünkü ertesi günkü dedikodu malzemeleri bu olacaktır. eğer apartman sakini gençler gece gezmeye çıkmış, bu teyzeler yememiş içmemiş gece 1'e kadar balkonda beklemiş ve onları apartmana girerken görürlerse, yazıktır o gençlere. çünkü ertesi sabah aileleri her detayı bilecektir. 'meraklı melahat' kavramını bir adım ileri götürüp 'radar melahat' olmuşlardır. **
sabırlı bir insanız ve size söylediklerine hemen sinirlenmiyorsanız bu teyzeleri izlemek ya da onlarla muhabbet etmek inanılmaz eğlencelidir.
ev işleri bittikten, çocuklar okula gönderildikten sonra apartman önüne minderler atılır, genelde en genç olan ya da gelin mertebesine ulaşmış kişi çay demler... ellerinde örgüleri ya da dantelleri olur.
önce yoldan gelip geçenler hakkında yorumlar yapılar.
-görüyon di mi 8 numaranın kızını, kıyafete bak hiç giymeseymiş.
-tıh tıh tıhh, yazıktır anasına babasına.
bu konu üzerine konuşulur.
diğer komşu kızı gelir, gayet kapalı giyinmiştir, selamını da vermiştir teyzelere;
-işte kız dediğin böyle olur,bi kere selam vermeden geçmez, oğlum olsa alırdım.
-geçen günde pazardan eve kadar benim poşetleri taşıdı.
bu şekilde yorumlar sürer gider.
sonra dedikoduya dalan teyzeler saatin geç olduğunu ve henüz akşam yemeğini hazırlamadıklarını hatırlarlar ve koşar vaziyette eve giderler, tabi gelini olan rahattır, danteline devam eder.
bu teyzelerin birde teknolojiyi yakından takip edenleri vardır ki bunlar günlerde birbirlerine msn adreslerini verirler, bizzat şahit oldum.
işsizlere iş, sevgilisizlere koca(!) arayıp, bulmak gibi ulvi amaçları olan, aynı soruyu yüzlerce kez tekrarlayan ve büyük ihtimalle sabrınızı sınayan insanlardır.
soru: nerde okuyosun sen kızım?
bir başka arkadasa aynı günün akşamı soru: susamsokagi nerde okuyodu kızım?
2 gün sonra soru: hangi okuldu senin kızım?
genelde giriş katında oturan 40 yaş üstü teyzelerdir. her sese kapı önündelerdir. hemen de bir mazeretleri vardır kapı önüne çıkmalarının. önce sizi süzerler sonra yanınızdakileri. uygunsuz bir şey görse hemen düzeltecekler sanki. birde sorgu sual safhası vardır ki görülmeye değer. gideceğiniz yere en az on dakika geç kalmısınızdır önünüzü kestiği andan itibaren. merak uyandırır bende kapı önünde mi konaklıyor mu kadınlar...
(bkz: memduha teyze duy sesimi)
(bkz: açma artık kapıyı)
ayy bir tikirti duydum kadinlaridir. bunlar cok korkarlar yatak odalarinda her daim patlamaya hazir bombalari vardir.her boka karisirlar.kim nereye gelmis, neden gelmis,ne etmis,ne bitmis. merak bunlarin ana temalaridir. onun bunun kizlarini, gelinlerini cekistirirler. piknik tip kadinlardir bunlar.
bol bol komşu ziyareti yapıp, bu ziyaretlerde evi tenkitkar gözlerle taciz eden teyzelerdir. o raptiye sokulası gözbebekleri fıldır fıldır zigon sehpanın üzerinde toz, televizyonda kir, yerde bilmem ne arar. aşağıya inerken her kapısının önünden geçişimde aksatmadan kapıyı açıp "bugün ayın kaçı?" diye soran bir tanesine sahibimdir. iyice manyaklar arasında kaldık hey allahım yarabbim ya.
hah alpay erdem gibi oldum ben de. iyicene doyasıya.
son dakika dedikoduları, sık aralıklarla apartman sakinlerine yetiştirmeyi görev edinmiş teyzelerdir. merak duygusu fazlasıyla ön plandadır bu kişilerde. 'kim nerede, kiminle, ne yapıyor' misali yerel magazin programı yapımcılığını üstlenirler genelde. dolayısıyla gözlerinden hiçbir şey kaçmaz. oradan buradan duydukları her şeyi en kısa zamanda gelip size anlatırlar. işin garibi hiç tanımadığınız, ömrünüzde bir kere bile görmediğiniz kişilerin hayat hikayeleriyle uykunuzu getirmeleridir.
günün hangi saati olursa olsun ısrarla zilinizi çalarlar, evde olduğunuzu anlamak için özel yetenekler edindiklerini düşündürürler insana. gitmeleri için ses çıkarmazsınız: hastasınızdır, yorgunsunuzdur, müsait değilsinizdir ya da en basitinden konuşmak istemiyorsunuzdur. fakat ne yaparsanız yapın genellikle kurtulmanız zordur. açmayınca bu seferde başına bir iş geldi herhalde diyerek ortalığı birbirine verirler. en sonunda davet edilmeden içeri geçerler. sonra da başlarlar anlatmaya. dakikalar işkenceyle geçer, saatlere döner, zaman ilerlemek bilmez bir türlü. gözünün içine bakarsınız, fazla ilgilenmezsiniz yine de gitmezler. söylenmemiş bir kelime dahi bırakmazlar.
bir de her nedense sabah aceleyle dışarı çıkmak ya da akşam yorgun argın evden içeri girmek üzereyken kapıda birden beliriverirler. belli bir süre de kapıda laflamaya başlarlar. kapı koluna sıkıca asılırsınız, aralığı mümkün olduğunca daraltmaya çalışırsınız. ama mümkünü yok gönderemezsiniz kapıdan. tam gidiyor derken başka bir şey daha eklerler sözlerine.
velhasıl iyi niyetli olduklarını bilseniz dahi zordur apartman teyzeleriyle beraber yaşamak; sabır ister.
eve kız atıldığında direk evin hanımına telefon ile haber verecek olan ajan teyzelerdir. işleri güçleri yoktur çünkü temizliği evde ki geline veya evlenme çağına gelmiş bekar kızlarına yaptırırlar.
her apartmanda muhakak bulunan, olduk olmadık konularda fikir beyan etme yeteğine sahip olan, haftanın 7 günü evde yapacak temizlik işi bulabilen, kapı önünde yemek tarifi veren, apartman görevlisine sık sık fırça atan, yönetime kızan, yeni yıkadığı balkona bişey çırpılınca ortalığı velveleye veren; hepimizin karşı karşıya kaldığı yurdum gerçeği.