anıtkabir ziyaretçi sayısı

entry3 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. TAKiP ETMEYE GEREK YOK YETERiNCE OLMADIĞINDAN EMiN OLDUĞUM SAYIDIR.
    ŞAHSEN YILLARDIR GiDEMiYORUM. ÇOCUĞUM 2,5 YAŞINDA HALA GÖTÜREMEDiM AMA iLK FIRSATTA SAYIYA 3 EKLENECEK ONU iYi BiLiYORUM.
    2 ...
  3. 3.
  4. http://www.anitkabir.tsk....r_ziyaretci_sayilari.html

    yukarıdaki linkten anıtkabir ziyaretçi sayılarının takip edilebildiğini öğrendim. ne işinize yarar elbette bilemem ama hani aklınızda bulunsun. ziyaret edenlerin isimleri yazmıyor, sadece sayı verilmiş ve yukarıdaki sayılar 2017 yılına ait.

    tabi buna rastlayınca eski bir mevzu aklıma geldi;

    eski Yunanistan başbakanlarında yorgo papandreu yıllar yıllar önce başbakanlık görevini icra ederken, türkiye ziyareti esnasında Anıtkabir'e de uğramıştı. o zamanlar iki tür tepki gördü;

    Yunanistan’da "bizi mahveden o Kemal'in mezarına gidilir mi" diye kızanlar, Türkiye’de "gavur mavur ama delikanlı adammış, helal olsun" diye sevinenler...

    insanlar, "simgelere" aşırı önem verdikleri gibi, bu tür "gösterilere" de çok titizlikle yaklaşıyorlar. dünyanın her yerinde bu böyle...

    insanlar "ritüel" severler. Ritüel, ayrıntıları kalıplaştırılmış, değiştirilmesi çok zor, hatta imkansız bir gösteriler bütünüdür.

    Anıtkabir ziyareti de böyledir, şeytan taşlama da, mason locası töreni de, merasim kıtası denetimi de... Huu çekmek de, bölük içtima da... Katoliklerin pazar ayini de, satanistlerin kedi kesmeleri de...

    Ritüelin ayrıntılı eylemleri, zamanla içeriklerinden boşalırlar, kendi başlarına var olmaya koyulurlar, biçim özün önüne geçer, onun yerini alır.

    Ve artık hiç kimse ritüeli sorgulayamaz. Yenilik ve değişikliğin söz konusu olmaması da, ritüeli uygulayanları rahatlatır, kalıba girmenin edilgin güvenini duyurur onlara. Bu yanıltıcı bir duygudur ama küçük insanların yanılmamaya ihtiyaçları yoktur ki!

    (dokuz eylül mezunundan garantili sosyal psikoloji ve sosyal antropoloji dersleri... Evlere gidilmez...)

    Ritüelde en ufak bir aksaklık kıyamet koparır.

    Örneğin bir Afrika çocuğu Ankara'nın ayazında deli gibi titrediğinden Anıtkabir'e kafasında "eşofman başlığıyla" gidince herkes sinir olmuştu hatırlayın...

    Çünkü Atatürk’ün huzuruna ancak takım elbise ve kravatla çıkılırdı!

    Tıraş olmak ve ayakkabıları boyatmak da gerekliydi. Gömlek ütülü, pantolon çakı gibi olacaktı.

    Yakada altı oklu rozet bulunursa ona da kimsenin bir diyeceği olmazdı hani...

    Atatürk, huzuruna gelenlerin kılıklarına özen göstermediklerini yattığı yerden görünce üzülebilirdi...

    Hele, kendi etki ve yetki alanına girmeyen ülkelerin temsilcilerinin onun ilkelerini uygulamadıklarını görünce çok kızabilirdi!

    Bildiğim kadarıyla bu tür bir "kabir ziyareti" hiçbir ülkenin "resmi protokolunda" yok. örneğin türkiye cumhurbaşkanı Amerika ziyareti esnasında George Washington'un mezarını ziyaret etmiyor...

    Böyle bir protokol yok, çünkü hiçbir devlet "kendisini bir tek kişinin kurduğunu" iddia etmiyor.

    Biz, Ankara'ya her gelen yabancı devlet yöneticisini, dini ve siyasi rengi ne olursa olsun, Anıtkabir'e zorla götürmekten özel bir zevk alıyoruz.

    iranlı ya da Suudi yöneticiler kendi felsefelerine yüzde yüz aykırı, taban tabana zıt olan Atatürk'ün mezarına gitmek istemeyince de çok bozuluyoruz.

    Lenin de Kızıl Meydan'da yıllarca öylece yattı durdu ama başta Amerika olmak üzere hiçbir kapitalist ülkenin dışişleri bakanını oraya zorla götürdüklerini ben bilmiyorum...

    Hayır, kim olursan ol, Anıtkabir'e gideceksin, saygı duruşunda bulunacaksın ve deftere de saçma sapan bir şeyler çiziktireceksin.

    Atatürk kalkıp onları okuyamayacağına göre, gazeteciler hemen not edip ertesi gün yayınlasınlar diye...

    Bu laflar da dostluk, barış, kalkınma, ilerleme falan gibi konularda genel geçer birtakım yavanlıklar olacak ama bunlara çok önem verilecek...

    Yerli ziyaretçiler de elbette "rahat uyu, yolunda yürüyoruz" falan gibi çok değişik, çok yeni, çok çarpıcı, çok yaratıcı laflar yumurtlayacaklar.

    Sonra kelle hesabı yapılacak ve "geçen yıl Anıtkabir'i şu kadar kişi gezdi, eh, miting de yaptık, şu kadar kişi geldi, demek ki ilk seçimde bizim parti iktidarda" diye sevinilecek...

    herhalde düşüncenin özü bu olsa gerek...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük