istese koca ülkeyi kendine köle yapabilecek insanın cebeindeki kanını, canını, beş kuruşunu bile bu topraklar için harcaması göz önüne alındığında. Kırk milyon değil Kırk milyar ödenesi durumdur. Yormayın o kafanızı bu tür işlerle yazık. Bakın Atatürkün devletin parasıyla yaptığı ne alışveriş merkezleri, ne villaları, ne katları, ne plazaları, ne emmisi, ne dayısı oldu. illa biz düşünmek istiyoruz diyosanız bunlara yorun o güzel kafanızı saygılarımla.
manevi değerleri maddi olarak ölçmeye kalkan akılsızların derdidir.ona bakarsan topkapı sarayının arsasında da çok güzel rezindans yapılır. allah akıl fikir yarabbi.
Tarafımca, diyanet işleri için şimdiye dek harcanan paranın 20'de 1'i kadar olduğu düşünülen maaliyet şeysi.
Ha şimdi yoklukta para harcanır mı? harcanmaz ama devlet bunu takmaz. Devlet vatandaşı da pek takmaz doğrusu. Nihayetinde devlet için en önemli şey kendi varlığını sürdürmektir. Bunun için dini-politik kurumlardan tutun, mali kurumlara kadar her şey kendisini devlete adar ve gerekli gördüğü her ne ise yatırım yapar. Sonra biz, devletin parasının sahibi olduğumuz sanrılarıyla kafa ütüleriz. Cebinizde olmayan para şahsınıza ait değildir bu düzende. Siz bu para için "helal hoş olsun" derken dahi komik duruma düşersiniz dolayısıyla...
" Hükümet, inşaat başladıktan bir süre sonra 1 Kasım 1944 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine Anıtkabir inşaatı için ödenek tahsisine yetki isteyen bir kanun tasarısı sundu. Bu tasarıya göre, 1945-1949 yıllarını kapsayan dönem için her yıl 2.500.000 TL. nı aşmamak üzere 10.000.000 TL. na kadar geçici taahhütlere girme yetkisi hükümete veriliyordu. Kanun tasarısının mecliste görüşülmesi esnasında söz alan Bayındırlık Bakanı, "Anitkabir için gerekli arazinin kamulaştırılmasının tamamlandığını, ancak halen incelenmekte olan ve genişletilmesi düşünülen inşaat projesinin kabulü halinde bir kısım arazinin daha kamulaştırılmasına ihtiyaç duyulacağını, bu maksatla ek ödenek talep edilebileceğini" açıkladı. Genel Kurulca, birinci maddesinin daha açık bir şekilde ifade edilmesi için tasarı Bütçe Encümenine sevk edildi. Bütçe Encümeninde gerekli değişiklik yapılarak 22 Kasım 1944 tarihinde Meclis Genel Kurulu'nda tartışmaya açıldı. Genel Kurul'da söz alan Trabzon Milletvekili Mithat Aydın, "Anıtkabir proje yarışmasının, dünyanın bunalımlı bir dönemine rastladığı, bu yanşmaya değerli profesörlerin katılımının sağlanamadığını, fakat bir Türk projesinin kabul edilmiş olmasının övünülecek bir durum olduğunu" belirterek 10.000.000 TL. ödeneğin tahsis edilmesinin yerinde olacağını ifade etti. Kanun, 283 milletvekilinin oyları ile 22 Kasım 1944 tarihinde kabul edildi. Aşağıdaki maddelerden oluşan 4677 no.lu kanun 4 Aralık 1944 tari-hinde yürürlüğe girdi.
Anıtkabir inşaatı için, senelik ödeme miktarı 2.500.000 TL. yi geçmemek ve her yıl bütçesine konacak parayla ödenmek üzere 10.000.000 TL. ye kadar, 1945-1949 yıllarında geçici taahhütlere girişmeye Bayındırlık Bakanı ve faizleriyle birlikte bu miktarı geçmemek üzere bono ihracına Maliye Bakanı yetkilidir.
...
Komisyon raporu Bakanlar Kurulunda incelenerek kabul edildi. Bayındırlık Bakanı, bu tadil şekli ile Anitkabir'in Kasım 1952'de bitirilebileceğini ve böylece iki sene kazanılmış olacağını, ayrıca da inşa ve kamulaştırma bedelinden de 7.000.000 TL. na yakın bir para tasarruf edileceğini 30 Aralık 1950 tarihinde yaptığı basın toplantısında açıkladı."
Meraklsı daha fazlasına ve diğer detaylara şuradan ulaşabilir:
milletvekilleri başta olmak üzere lüks makam aracı kullanan bürokratların trilyonlarca maliyetinden fazla değildir. ayrıca helâl-i hoş olsundur. çirkinleşmeyin artık bu kadar anasını satayım.
elin yabancı turistleri bile daha fazla değer verirken içimizdeki it sürülerinin havlamasıda işin diğer üzücü bir yanıdır.
gerçi abd kucağında olup, kurtuluş savaşını tanımazlar süprüntüler için doğaldır.
valla maliyetini bilmem de kesinlikle yıkılmalıdır. boşu boşuna 750 bin metrekarelik bir alanı kaplamaktadır, dile kolay 750 dönüm. o 750 dönüme vatana millete faydası dokunan neler neler yapılabilir.
edit: bir de adam ölmüştür yani. yaşasa hadi neyse.
anıtkabir'in inşasına normandiya çıkarması başladıktan ve almanya'nın yenileceği anlaşıldığı 9 ekim 1944 tarihinde başlanmıştır. anıtkabir, menderes hükümeti zamanında, 1953 yılında ikmal edilmiştir. dikkat buyurulursa, 1938-1944 yılları arasında, hiçbir inşaat sözkonusu değildir. zira, 2.ci dünya savaşı vardır ve inönü milli kaynakları bu işe ayırmanın zamanı olmadığının bilinciyle davranmıştır. bugün milletin parasını har vurup harman savuran, ama memura zam yapmaktan kaçınan üst düzey yöneticileri gördükçe, kalitedeki değişimi de görebilirsiniz.
verdiği paraların milletin gemiciklerine gitmesine üzülmeyip de , türk olmasını sağlayan, onun bunun sömürgesi olmamasını sağlayan insanın mezarına laf atacak kadar arsız olan şakirtin saçması.yazıklar olsundan başka bir şey gelmiyor aklıma.