son zamanlarda kafasına göre taksimde merdiven boyayan zevatın bunu bir hak gibi görmesi karşısında hak olarak görülebilecek eylem. sen merdivenleri kafana göre boya sonra hoop kardeşim dendiğinde hemen özgürlük nutku at, o zaman birisi de gider anıtkabiri yeşile boyarsa karışmamak gerekir. gezi parkı terör eylemlerinden sonra her türlü yasağı çiğnemek meşru gösterilip gençlere empoze edilmeye çalışılıyor nedense. (!)
bu fikri köşesinde yazan bir gazeteci (!) ve aldığı cevap aşağıda bulunmaktadır, bu ılımlı ve hoş usluba sahip cevabı beğenmeyen varsa anlayacağı dilden anlatmayı denerim.
"Starın sadece muhaliflere muhalefet etmekle görevli yazarı Ahmet Kekeç, belediye müdahalesinden sonra yurt genelinde çığ gibi yayılan merdiven boyama kampanyalarına tepki göstermiş...
Şimdi ben de elime fırça alıp Anıtkabiri boyasam olur mu? diye sormuş...
Olmaz Ahmet!
Biz merdivenleri sevgiyle boyuyoruz...
Oysa sen Anıtkabirde yatan Atatürkü sevmiyorsun... Eminim ki berbat edersin!"
cevabın sahibi mustafa mutlu ya yürekten katılıyorum.
anca yalaka gazeticilerin köşelerinden çalınan cümleler ile fikir üretebilen göt kıllarının en büyük arzusu. fırsat verilse elinde balyozla koşacak hülacan ya, bakma amk götü yemiyor.
mottosu da, merdivenler özgürlük adına boyanabiliniyorsa ben de özgürüm anıtkabir' i boyayayım. boyayamadın da, milli bayramlarda imam ordusuyla yollarını kapattın. gitmek isteyenleri yollarından alıkoydun. meclisteki koltuk üstünlüğü özgürlüğüne sığınıp, kararı bir gecede çıkarttın.
kafasına göre otobüs yakan, polis arabası deviren, parkları caddeleri günlerce işgal edip esnafın anasını ağlatan onun bunun çocuklarının zoruna gitmiş düşünce.