ah arkadaşlarım sabahtan beri neler çekiyorum anlatamam; uzun uzun telefon görüşmelerim ve onca yazışmalarımın sonucunda ulu önderim recep tayyip erdoğan'ın elini öpmek için ayt hava limanından istanbul aktarmalı esenboğa hava limanına uçtum. uçtum dediysem bildiğin kendim uçtum, şaka tabi bak görüyormusunuz bu elem ve keder verici durumdan bile şaka çıkartabiliyorum herneyse uçak uçtu.
ankaraya iner inmez saate baktım ve daha zamanımın olması sebebiyle çankaya ya cumhurbaşkanımı görebilirmiyim umuduyla yola koyuldum, derken otobüsten bir yerde indim ve baya büyükçe bir mimari ile karşılaştım, çokta ilgimi çekmişti içimden sanırım burası mason tapınağı olmalı diyerekten içeriye girdim.
içeride aslanlar felan çok güzeldi gerçekten şaşırmıştım sonra orada bir görevlinin yanına gidip "beyfendi bu mason tapınağı kaç yılında yapıldı" diye sordum, görevli ise bana orasının mason tapınağı değil anıtkabir olduğunu söyledi. yaa nerden bilebilirim ki hani kabir diyince ben offffff herneyse hızlıca oradan uzaklaştım ve ilk uçağa atlayıp doğruca ayt havalimanına geldim ve geçen 5 saattir ne acılar çekiyorum anlatamam. acaba istemeden de olsa laik olmuş olur muyum, çok korkuyorum arkadaşlar, lütfen olmadığımı söyleyin.
laik olma korkusu çok kötü, allah düşmanımın başına vermesin!!!
sorun değil, doğru da değildir.
bu devrin laiki değilim. çünkü bu devirde laiklik, dinsizlik olarak algılanıyor. gerek bazı "laik" kesim tarafından gerekse bazı dindar kesim tarafından dinsizlik olarak aşılanmış millete. laik birisinin namaz kılması imkansızdır bu devirde.
o yüzden,
çok sevdiğim atatürk'ümün kabrine, laik birisi değilken gidiyorum.
çocukken hocamın cüzi bir miktar toplayarak götürdüğü ve neticesinde farklı ama benzer bir versiyonuyla cedelleştiğim sorunsaldır. hocamız heybetli kabrin yanında ağlamıştı. ben de şu an karşı karşıya kaldığım sorunsalın yanında yunanlı bir dostumun yıllar sonra 'acropolis' benzeri olduğunu teyit edeceği bu yere giderek, yıllarca içime kemirecek ve daha sonra edineceğim yaşam felsefeme mugayir bir hata yaptığımın farkında olmaksızın melül bir edayla tekrar geçeceğim o yoldaki aslanların canlanması korkusunun bir hiç olduğunu anlayamamıştım.
tekrar gidemiyorum, üstüne gençlik caddesinden de geçemiyorum bu yüzden.