biz sizin ağzınızın payını, 23 Nisan 1920'de, 1 Kasım 1922'de, 29 Ekim 1923'te verdik.
hala daha her damlası türk kanıyla sulanmış bu toprakları ve gariban milletimi yunan'a, ingiliz'e, fransız'a, arap'a, bırakan sözde din ehli, şeyh, şıh, osmanlı özlemi çekiyorsunuz.
sizin derdiniz din, iman, kur'an değil. öyle olsa türklüğü bu kadar unutmazsınız, sizin derdiniz; türklüğümüz, orta asyamız, altay dağlarından Viyana'ya kadar yaptıklarımız.
sizin derdiniz türk milletini araplaştırıp, türklüğünü unutturmak, onu islam dini altında arap'a benzetmek ve bize tanrının kırbacı olduğumuzu(ki bu her millet için geçerli) unutturup etkisiz kılmak, dünya tarihinden silip atmak.
anıtkabirin önünde havlamayın, gidin ayasofya'da namazınızı kılın. Ayasofya, 500 yıl zaten cami olarak kullanıldı. 1934'te onların hristiyanlığına saygı duyulduğundan müze yapıldı. saygı gösterirsen saygı görürsün. türkiye cumhuriyeti, öyle cumhuriyet oldu işte.
ha siz arap zihninizle, "zulüm 1453'te başladı." diyen 'çapulcu'yu kendinize muhatap aldığınızdan anlamazsınız saygıdan, saygının ne olduğundan.