anı

    34.
  1. ilginçtir ki , güzel olanları da kötü olanları da hatırlayınca iç burkmaktadır.
    8 ...
  2. 33.
  3. Şapkasını çıkardığı anda tarihe dönüşen kavram, kelime, izah... marcel proust'u vazgeçilmez vapan yanlarından biri dile getirdiği anıları bir süre sonra insandan, zamandan bağımsız hale getirebilmesidir. O anı ne zaman, nasıl gerçekleşti önemli değildir; önemli olan ortada bir anının olmasıdır. Kanımca anıların da bize gereksinimi yok. Biz yaşayanı olarak onu varediyor olarak görülebiliriz ama varolduğumuzu ispat etmek için onları yaşadığımız, anlattığımız da su götürmez bir gerçektir.
    7 ...
  4. 46.
  5. Geçmişte yaşanmış ve zihnimizde izi kalmış olay.

    Otogarın bahçesinde aracımı bekliyordum. Efkârlı bir bakışla yanaştı genç adam. Temkinli tavırları vardı. "Adanalı mısın?" dedi. "Hayır" dedim, benim yerime bir Adanalıyla mı konuşmak isterdi diye düşündüm. "Hatay'a gidiyorum. Sen Adana'ya mı gidiyorsun?" dedim. Başını ağır ağır sallayarak onayladı. Buralı mısın, dedi. "Hataylıyım" dedim. Bir süre sessiz sakin geçti, beni izliyordu. Ben cebimden eldivenlerimi çıkardım, o elini ceplerine soktu, bugün yağan kara herkes gibi o da hazırlıksız yakalanmıştı demek. Montu belli ki pahalıydı, öyle monta para veren adamın illa ki bir eldiveni vardır. Aklımdan bunlar geçiyordu. Yine lüzumsuz hesaplar yapıyordum.

    "Hapisten yeni çıktım. 2 yıl da denetimli serbestlik var. Adana'ya da bunun için gidiyorum" dedi. Bu işlerin prosedürünü pek bilmem, sormadım da. "kaç yıl yattın?" dedim. "6 sene." dedi. "Çok yatmışsın" dedim. Bir cesaretle konuştu: "bir hiç uğruna vurduk adamı, boşa geçti 6 sene." insan bazen hata yapıyor, dedim.

    Bazen o hatayı bilerek yaparmış insan. Öyle dedi. Anlatacak bir şeyleri vardı belli ki, doğrusu pek de sıkılmıyordum bu adamdan. Ama bende en ufak bir merak göremiyordu, göremezdi de zaten. O da bu temkinli haliyle bir şeyler anlatacağa benzemiyordu. Kısa bir bekleyişin nihayetinde konu değişti, "Adana'da nereye gidilir?" dedi. En başta "Adanalı mısın?" diye sormasının sebebi de ortaya çıktı böylece. "Otogar Seyhan'da." dedim, "sabahı bekle, ben de çok iyi bilmem Adana'yı." Hakikaten benim yerime bir Adanalıyı tercih ederdi. Sorumun cevabını da vermiş oldum. O sırada otobüs otogara girdi, perona yanaştı. Bu ani değişiklikle bizim sohbetimiz de sona erdi. Otobüsü gösterdi, "mola verirse beni kaldırır mısın?" dedi. Koltuk numarasını söyledi, gitti. (17.11.2016)
    5 ...
  6. 60.
  7. Anmak fiil kökünden türemiş sözcük. "Hatır"dan türeyen hatıra ile eş anlamlıdır.
    3 ...
  8. 26.
  9. --spoiler--
    Bir çift güvercin havalansa
    Yanık yanık koksa karanfil
    Değil bu anılacak şey değil
    Apansız geliyor aklıma

    Neredeyse gün doğacaktı
    Herkes gibi kalkacaktınız
    Belki daha uykunuz da vardı
    Geceniz geliyor aklıma

    Sevdiğim çiçek adları gibi
    Sevdiğim sokak adları gibi
    Bütün sevdiklerimin adları gibi
    Adınız geliyor aklıma

    Rahat döşeklerin utanması bundan
    Öpüşürken bu dalgınlık bundan
    Tel örgünün deliğinde buluşan
    Parmaklarınız geliyor aklıma

    Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm
    Kahramanlıklar okudum tarihte
    Çağımıza yakışan vakur, sade
    Davranışınız geliyor aklıma

    Bir çift güvercin havalansa
    Yanık yanık koksa karanfil
    Değil unutulur şey değil
    Çaresiz geliyor aklıma.

    --spoiler--

    melih cevdet anday'ın rosenbergler için yazdığı muhteşem şiirdir.
    3 ...
  10. 17.
  11. iNSAN HAYATINDAKi YAŞANMIŞLIKLARIN TÜMÜ...
    3 ...
  12. 5.
  13. sözleri;

    Senden kalan tek anı bu
    Solgun sayfadaki güller
    Alır beni götürürler
    Sevgi dolu yıllara

    Ne kadar güzeldi o günler
    Acının kucağındaki düşler
    O sıcak heyecanlı geceler
    Şimdi arkadaş oldu bana

    Senden kalan tek anı bu
    2 ...
  14. 39.
  15. pasta çay ikilisi bana hep garip gelmiştir. ne biliyim çayla sütlü kremalı bi şeyi pek bağdaştıramadım. bi gün amcamın pastanesinde bundan söz açılınca başladım saymaya o nasıl bi kafa pastayla çay içilir mi salak mı bu insanlar vs. kafamı çevirdiğimde karşılaştığım şey elinde çayıyla bana bakar bi vaziyette kalmış genç bi çocuk önünde de pastası şaşkın bi biçimde bakıyo. o zamandan beri çay ve pasta favori ikilim. en azından etrafta insanlar varken.
    2 ...
  16. 15.
  17. fatih erkoç'un o muhteşem sesiyle can bulmuş dinlenesi şarkılardan biri. düşününce; çok geçmedi üzerinden, ne kadar güzeldi o günler...

    Senden kalan tek anı bu
    Solgun sayfadaki güller
    Alır beni götürürler
    Sevgi dolu yıllara

    Ne kadar güzeldi o günler
    Acının kucağındaki düşler
    O sıcak heyecanlı geceler
    Şimdi arkadaş oldu bana

    Senden kalan tek anı bu.
    2 ...
  18. 38.
  19. güzel olanları da, kederli olanları da insanları hep hüzünlendirir.
    (bkz: dostoyevski)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük