hepimizin, istesek de, istemesek de yaptığımız, ancak özel veya yasak bir durumda "anı yaşamak" şeklinde kullandığımız deyim. genelde karşıdaki insana garip gelindiğinde açıklama babında kullanılabilitesi yüksektir.
anı yaşamak,o an olan bitenin sonucunu pek düşünmemek sadece o anı düşünmek ve o na konsantre olmak gerisini ya da ilerisini düşünmemektir.Bir hayat felsefesi olarak da benimseyebiliriz anı yaşamak dediğimiz olayı.
jean paul sartre' nin zirveye taşıdığı varoluşçuluğun en önemli unsuru olan serüven duygusu ile birebir örtüşendir. plansız ancak akıl ve mantık kurallarını ihlal etmeyen bir şimdiye zemin hazırlayarak, geçmiş ve geleceğin tüm ayrıntılarına sırt çevirmektir.
hayatın bir çok zamanında yapılması gereken durum. anı yaşamak. *anını yaşa mutlu ol. sonrasına takılma hayat böyle güzel* diye düşündürür insanı o an.eğer sonrası düşünülmeyecekse bence yaşanmalıdır da.
bildiğin epicurism. anı yaşa, salla, mına koy gitsin hesaaaaabı. bu tip felsefik bilimsel değer kıymeti haiz bilgileri elinizin tersi ile itip kakmanızı anlayamıyorum sayın benn...? oysa, alter egonuzdan gelen sitayişleri buraya yansıtmaya çalıştğınızı herkes biliyor. lütfen insanlığa mal olmuş kişilere "isimden doğan düşüncelerin-izmlerin-görüşlerin-ideolojilerin ömrü kısa olmuştur/olur." diyerek dalga geçmek küstahlığını bir daha sergilemeyiniz. hele hele kemalizm asla!!
ümit kötülüklerin anasıdır, geleceği hayal etmek en fazla işkenceyi uzatır. ölümsüzlüğü hayal ediyorsan eğer, bu işe hemen şimdi ölerek başlamalısın. aşık olduğun an, okyanusun ortasındaki salda kıyıya ulaşmak ümidindeki insan gibiysen, kıyıya vurduğunda intiharın kaçınılmazdır. tek gerçek vardır: şu an ve şu an itibariyle aldığın nefes ve gören gözlerin, atan kalbin ve huzur dolu tek silah atımı sürebilecek cesaret ve yalnızlığınla dolu o ölümsüz saniyen. geleceğe miyop geçmişe hipermetrop olursa gözlerin, istasyonda trenin saatini de beklemezsin, gördüğün ilk trene binecek kadar yücelmiştir ruhun. yükseklerden baktığında herşeyi gören sefil ruhun emin ol o kadar yükseklerdedir ki görünmez bile dünyadan. ve tanrı kadar yapayalnızsındır o an; sadece anına hükmedebilen.
fiktif bir felsefe diyeceğim ama antik yunan'a kadar ulaşıyor. sadece şunu yazabilirim, anı yaşarız ama kaçımız içinde bulunduğu anın farkında. ne kadar hüzünlü bir latife " carpe diem " ah ben ! ah yaşam ! demiş baudlaire .. ah!
gecmisini hatırlamayıp, gelecegi hakkında bir fikri olmayan uzun vadede hic bir planı olmayan hayal kuramayan veya kurmaktan vazgecmis bunye eylemi, tadında bırakıldıgı muddetce gayet yararlı olan fakat yasam felsefesi olarak benimsendigi takdir de tehlikeli boyutlara ulasan. (bkz: depresyon belirtileri)
Bir omru guzel yasamanin olanagi olmayabilir... Asil sorun ani guzel yasamakta, bunu becerebilmekte. Zaman anlarin bir toplamidir ve/veya hayatin kendisi anlarin toplamindan olusur. Ne kadar guzel an yasarsak yasamimiz da o kadar guzel olur. Birlikte ya da teker teker yasadigimiz anlarin toplaminda mutluluk...