ŞEFiK ONAT'ın "Bir de Bizden Dinleyin / Türkiye'nin Sefireleri Anlatıyor" adlı kitabında, Emekli Büyükelçi Murat Ersavcı'nın eşi Zeynep Ersavcı anlatıyor..
Avustralya'da, Kanberra'da, 2006 yılında, "Şafak Ayini"ne katıldık. ingilizlerin siyaseti yüzünden Gelibolu'da süngü süngüye savaşmış birbirine uzak iki ülke halkı olarak birbirimize nasıl bakıyorduk ? Herkesin anlatacağı bir aile öyküsü, her kasabada bir ANZAC heykeli vardı. Meşhur yayıncı Rupert Murdoch'un babasının genç bir gazeteci olarak, Gelibolu'dan Melbourne'da bir gazeteye yazdığı, "Bir anavatan için ölüyoruz ama bu Büyük Britanya mı Avustralya mı ? ingiliz subaylar 'whisky'lerini yudumlarken, ANZAC askerleri 'sinek' gibi ölüyorlar ; bu Johnny Türklerle bizim alıp veremediğimiz bir şey yok, biz işgalciyiz.." gibi yorumlar, ilk kez Avustralyalılık ülküsünün doğmasına yol açmış.
Avustralya'nın ulus olma miladı Çanakkale savaşlarıdır. Her genç için Türkiye'de "Şafak Ayini"ne katılmak bir idealdir. Kaybettikleri savaşı bu kadar ciddiyetle anan ve yenildikleri Türklere bu kadar saygı duyan başka bir ülke görmemiştim. Üzülerek söylemek gerekirse, biz savaş kayıpalrımıza değer vermeyi biraz da bu törenlerden öğrenmişiz.
Atatürk'ün ANZAC annelerine ünlü sözleri çok kişinin ezberindedir ; eski düşmanlıkları duygusal bir bağa dönüştüren hümanist bir diplomasi örneği olarak gösterilir. Törenlerin yapıldığı "ANZAC Parade" caddesinde sıralanan anıtların ilk sırası Atatürk için ayrılmıştı. Ay şeklinde ve siperleri sembolize eden bir kaide üzerindeki büst, eşimin çabaları ile etkileyici bir anıta dönüştü. Her sene 10 Kasım'da Avustralyalı askerlerle bir anma töreni düzenlenir..
Müzelerde, Gelibolu'ya dair, hatırlanmaya değer her türlü eşya sergilenir. Bir askerin "Conk Bayırı / Kanlı Sırt" çatışmasında ölmeden, annesine gönderdiği mektuba eklediği, bir çam ağacı tomurcuğundan çoğaltılan fideler, meşhur "Lone pine / Tek Top Ağaç" (pinus halepensis) hâlâ satılmaktadır..
resmi adları anzac'tır ve açılımı, australian and new zealand army corps'tur. "corps" kelimesi okunurken "korps" şeklinde telaffuz edilmez çünkü "cesetler" denmiş olur. kelime, "kor" şeklinde telaffuz edilmelidir. anlamı avustralya ve yeni zelanda kolordusu'dur. 1.dünya savaşında britanya'dan savaşa katılan askerlerin sayısı yeterli gelmeyince britanya kolonilerinden de asker toplanmaya başlanmıştır ve anzaklar da bunun bir sonucudur. sadece gelibolu'da değil afrika'da da savaşmış birliklerdir. çanakkale destanını yazan kahraman türk askeri'nin düşmanıdır. iki tarafın da gösterdiği kahramanlıklar ve üstün cesaret tarihe damga vurmuştur ve bu muharebe "centilmenlerin savaşı" olarak tarihe geçmiştir.
gelibolu'da hezimete uğrayan anzak'ların avustralya ve yeni zelanda'da, britanya'dan bağımsız olarak milli bir kimlik oluşumunda çok büyük katkısı vardır. öyle ki aussie dostlarımız her sene gelibolu'ya gelip atalarını anarlar.
muharebedeki olağanüstü cesaret her iki tarafın da saygısını kazanmıştır. gelibolu'da anzaklar'ın üssü olan koya türk hükümeti tarafından "anzak koyu" adı verilmesi, ingiliz ve anzak anıtlarının dikilmesi(tabii ki de biz yaptırmadık) ve bu jestin karşılığında avustralya'daki anzak parkı'na atamızın büstünün asılı ve sözlerinin yazılı olduğu ve bir düşman askerine ait olan tek anıtın dikilmesi bu saygının ne kadar gerçek olduğunu gösterir.
çanakkale de tokatladığımız halklardan yalnızca biri. ostralyalılardır ve her sene anzac day adı altında gelip kilitbahirde falan ayin yaparlar zabaa karşı.
osmanlı topraklarıyla hiçbir ilgileri bulunmamasına rağmen çanakkale'de ingilizler'le birlikte topraklarımıza saldıran avusturalya ve yeni zelanda kolordusu askerleri.
edit: ne eksiliyorsunuz kardeşim. siz sevinin diye tarihsel gerçekleri mi değiştirelim?
'Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar. Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar. Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.' Mustafa Kemal Atatürk
çanakkale'de türkler'e karşı savaşmış kuvvetlere verilmiş isim. çanakkale'de anzak kuvvetleri ile türk kuvvetleri arasında geçen çarpışmalarda yunan mitolojisinin gerçekleştiğini düşünen tarihçi ve edebiyatçılar vardır.
Çanakkaleyi bizden daha çok sahiplenen millet. Yahu sen kimsin? ingiliz göndermiş gelmişsin niye geldiğini bilmiyorsun? Suç biz de meydanı bırakıyoruz.
Avustralya ve Yeni Zelanda birlesik ordu birlikleridir. I. Dunya Savasi'nda, Canakkale Cephesi'nde ve Fransa'daki cephelerde savastilar. Daha sonra, bu iki ordu birligi birbirlerinden ayrildi. 25 Nisan 1915 gunu Canakkale cikartmasinin yil donumunu her iki tarafta "Anzak Gunu Milli Bayrami" olarak kutlamaktadir.
ANZAK ya da ANZAC (Australian and New Zeland Army Corpsun kısaltması) I. Dünya Savaşı sırasında ingilizlerle birlikte savaşan ve üstün başarı gösteren Avustralyalı ve Yeni Zelandalı birliklere verilen ad. 1915'te, Çanakkalenin Osmanlılardan alınması için düzenlenen ve başarısızlıkla sonuçlanan Gelibolu seferinde gösterdikleri kahramanlıkla tanınmışlardır. 1916'da da Fransada I. Dünya Savaşının en şiddetli çarpışmalarında yer aldılar. 1917'de Avustralya ve Yeni Zelanda birlikleri birbirinden ayrılınca ANZAC adı resmî bir nitelik taşımaktan çıktı. Avustralya ve Yeni Zelandada Gelibolu çıkarmasının yıldönümü olan 25 Nisanda, bir ANZAC günü düzenlenmektedir. Savaşın 70. yıldönümünde Geliboludaki Küçük Arıburnu ile Büyük Arıburnu arasındaki koya Anzak Koyu adı verilmiştir.
anzaklar ve olgu itibarı ile asıl çağrışımı yapan çanakkale savaşları için söylenen yüzyılın son centilmanlerinin savaşı tanımı tamamen cehalet ve bilgisizliğin itirafı olmalı.
hadiseyi türk-ingiliz-anzak-fransız vb millet açısından değil, sadece insani yönden ele alır isek gerçeği görürüz.
asıl irdelemek gereken;
a- çanakkale, ilk kimyasal gazlar-silah kullanılan savaşlardır. öyle ki, avam-lordlar kamarasında bu gazların kullanımı ve toplu ölümler hakkında yapılan eleştirilere winston churchill ''beyler onlar türk'' diyerek insan sınıfına bile dahil etmediği bir yaratık olarak insanlarımızı dillendirmiştir.
b- uçaklardan atılan bomba-kesici-delici parçalar ile yeni öldürme teknikleride bu savaş ile gelişmiş-denenmiştir.
c- anzakların yanında savaş hediyesi olarak götürdüğü osmanlı-türk kafaları ise bilinmekte olup, bu kafalardan biri ülkemize geri yollanmıştır.
d- esir alınan osmanlı-türklerin topluca bir barakada yakılması, kafesler içinde teşhir edilmesi, yaralıların bulunduğu-toplandığı hastane-toplama merkezlerinin vurulması ki, keşif kollarından ve uçakla gelen keşif raporlarına rağmen.
bu vb. olumsuzluklar içinde hiç bir anzak askerinin başını kesip hediye olarak almayan, kimyasal gaz kullanmayan, esirleri yakmayan, çeşitli öldürme tekniği geliştirmeyen-denemeyen bizleri barbar gösterip, asıl insanlık-savaş suçu işleyen bu vandalları centilmen gösterenleri ve onlara ağıt yakanları cehaletinden dolayı kınamak lazım.
eğer bilerek bu enformasyon-propagandaya kanarak centilmenlerin son savaşı söylemi ile sadece bu düşman bile sayılmayacak vandalları kutsayan var ise ihanetinden dolayı lanetlemek lazım.
biz;
Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar, burada dost bir vatanın bağrında bulunuyorsunuz. Huzur ve barış içinde uyuyun. Sizler Mehmetçikler ile yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını bu savaşa gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim çocuklarımız olmuşlardır,
diyen bir ecdadın devamıyız.
her ne kadar kahramanımız-hainimiz aynı oranda çıksa da.
ama kendi istekleriyle ama ingilizlerin gazıyla çanakkale'ye gelip mehmetçikle savaşmışlar ve pek başarılı olamamışlardır. kendilerini bile bile ölüme gönderen ingilizlerle hala can ciğer kuzu sarması olmaları dikkat çekicidir. savaştan sonra atatürk'ün şehit olan anzak askerlerine ve onların ailelerine hitaben yazdığı mektup ise tarihe geçmiştir.
Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar, burada dost bir vatanın bağrında bulunuyorsunuz. Huzur ve barış içinde uyuyun. Sizler Mehmetçikler ile yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını bu savaşa gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim çocuklarımız olmuşlardır.
ingiliz askerleri tarafından kıbrıslı türklerinde içine düşürülmeye çalıştıgı oluşum.
kıbrısta duydugum ve beni fazlasıyla duygulandıran bir anıyı anlatmak isterim;
şimdi efenim çanakkalede savaş sürerken p.ç ingilizler türklerin kaybetmesi için sürekli olarak bazı ülkelerden adam takviye etmektedirler, derken bu ingilizler kıbrıstanda asker takviye etmek isterler ve bunu tüm kıbrıs halkına duyururlar . duyurularda çok yüksek maaşla asker alınacagı söylenir ve askerlerin asyada felan görev yapacagı yalanı uydurulur. tabi bazı işsiz güçsüzler buna inanır ve yazılırlar askere mısır, fas filan derken ingilizler kıbrıslı türk askerleri çanakkaledeki savaş yerine sürer. bir çok kıbrıslı oyuna geldiginin sonradan farkına varır ve türklerle savaşan anzak ordusuna yardım etmeyi degil anzaklara karşı savaşmayı seçerler. kendi canından kendi kanından insanları vurmak içlerine sinmez onlarda ingilizlerden gördükleri zulüme karşı basarlar ingilizlere kazık geçerler türk tarafına.
bu anı beni hep duygulandırmıştır, gerek büyüklerin anlatmalarında gerekse kitaplardaki yazılarda.
ülkelerinde sefil halde yaşayan, ingilizlerle savaştıkları takdirde ingiliz ulusuna ait olacakları sözünü almışlardır. tıpkı türkler gibi. hatırladınız mı? bir çok dev ülke türklerle alay ediyor ya. gerçi bir çok kişi kaynak gözlükleriyle hayata baktıkları için göremeyebilir(!)(!)(!)
Adamlar dünyanın öte tarafından getiriliyor ve Kudurmuş köpek gibi savaşıyorlar sonra da centilmen savaşın parçası oluyorlar öyle değil mi?
Anzak denilen adamlar sadece ve sadece getiriledikleri adaların yerlilieri değildir. büyük bir çoğunluğu ingiliz kolonilerinde yaşayan Beyaz adamlardır. Sen dedelerini çanakkalede anmaya gelen aborjin gördün mü hiç? Bak gelen tiplere buz gibi beyaz adam.
Savaşın da centilmeni olmaz. çanakkale Cehennemdir, çanakkaledeki düşmanlar Şeytanın köpeğidir. Çanakkale'de onurlu düşman yoktur. çanakkale'de Onurlu kahraman türk askeri vardır. çanakkale Barışın sembolü değil Türk'ün en kırılgan anında bile Kuduz köpekler misali saldıran donanımlı düşmanı yok edebileceğinin göstergesidir. çanakkale Emperyalist köpeklere karşı alınmış Kurtuluş savaşıyla birlikte en büyük ve Tek zaferdir.
çanakkale koyları da Anten anzakların yılda bir kere gelip yiyip içip dedelerini anma bahanesiyle alem yapabileceği yer değildir.
Şereflice savaşan düşman toprağa düştüğü zaman Dost olsa da koskoca çanakkale savaşının düşmanlarının büyük bir kısmını oluşturan Anzak köpeklerinin birçoğu sanılanın aksine şereflice savaşmamıştır.
çanakkale savaşı'nda ingilizlerin oyununa gelen ve çanakkale de savaşan avustralya yerlileri. dünya nın gördüğü en centilmen savaşı çanakkale savaşının bir parçası oldular.