insanın hayvanlar dünyasındaki kökenini ve yerini, bir birey olarak gelişimini, tarihsel süreç boyunca geçirdiği fiziki ve zihinsel değişimleri konu alan disiplin; bir toplumsal varlık olarak insanı, insanın toplumsal yaşamıyla ilgili fenomenleri, zaman ve mekan sınırlaması olmadan araştıran, farklı yerlerde ve zamanlarda ortaya çıkan ırkları, dilleri ve kültürleri inceleyen bilim.
insan bilimleri arasında, insanı hem fiziki ve hem de sosyo-kültürel yönleriyle ele alan tek bilim olarak antropolojinin farklı dalları, 1- Bir insan doğası kuramı geliştirme uğraşı içinde olan felsefi antropoloji; 2- Farklı ve çok çeşitli insan gruplarının üyeleri arasındaki fiziki farklılıklara dair bilimsel araştırmalardan meydana gelen fiziki antropoloji; 3- insan gruplarının ve toplumlarının sosyal adet, örf ve kurumlarıyla ilgili bilimsel araştırmalardan oluşan sosyal antropoloji; 4- Kültürlere, özellikle de Batı uygarlığının etkisi altına girmemiş toplumların kültürlerine dair bilimsel araştırmalardan meydana gelen kültürel antropoloji olarak sınıflanabilir.
ruh hastalıklarıyla ilgilenen herkesin çalışmak zorunda olduğu bilim dalıdır aynı zamanda.
psikopati ve depresyonun uzmanlarca birbirine karıştırılması, batı ruhbiliminde kötü sonuçlar vermeye başlayınca meselelere kültür, tarih, coğrafya açısından yaklaşmaya başladı uzmanlar.
misal uzakdoğulu bir hasta ile alman bir manyağı aynı kefede incelemek mümkün değil. akıl bozukluklarının hemen her kültürde karşılıkları aynı değil yani.
hastalıkların adlarının yanısıra o hastalığı farklı kültürdeki insanların nasıl algıladığına bakılıyor artık. hastanın hangi kültürden geldiği ya da etnik kökenlerini araştırmanın tedavi aşamasında önemi büyük.
daha iyi açıklayabilmek adına yazmak isterim bir yerde okuyup öğrendiğimi.
japonya'da yaygın olan bir çeşit ruh hastalığı: taijin kyofushe. "insan korkusu" demekmiş. başkalarını utandıracak bir eylemde bulunmaktan aşırı derecede korkanların hastalığı. toplumsal utanç kavramında şekillenen bir belirti. batı psikolojisindeki karşılığı ise: "sosyal korku". ama bu rahatsızlık bambaşka bir telaştan kaynaklanmakta batı toplumlarında. insanların sizi eleştireceği korkusundan. oysa japon toplumunun bireylerinde bu hastalıktan müstarip kişiler, kendilerinin değil başkalarını gülünç duruma düşürmekten korkup rahatsızlanıyorlar. batı'da ise başkalarını gülünç duruma düşürmek korkusu bir psikolojik rahatsızlık olarak görülmüyor uzmanlarca.
-ya ben taktım bu antropoloji meselesine biliyor musun? birincisi bir insan niye adı bu kadar çetrefilli bir fakülteye gider, ikincisi nedir bu antropoloji abi ?
-birincisi, mecburiyetten, puanım buna yetti; ama okuyunca sevdim sevdim ama okuyunca iş bulamadım onun için polis oldum. ikincisi, en kaba haliyle "insan bilimi"
-en ince ayrıntısıyla?
-peki, senin anlayacağın dilde anlatayım; neden amerikalılar malum işaret için orta parmağını kaldırıyor da, türkler baş parmağını iki parmağının arasına sokuyor? işte antropoloji bunu araştırır abi.
objektif olması nedeniyle sosyal bilimlerde yeterince var olamamıstır. 21 yy dünyasında giderek önemi anlasılmakta ve yerini saglamlastırmaktadır. türkiye'de "sen bu bölümü bitirince ne olacaksın?" sorusu ile en cok karsılasan bilim dalıdır.
dünden bugüne insanı ve içinde insan olan her şeyi inceleyen, sosyoloji, antropoloji, iktisat, sosyoloji, psikoloji, tarih, sanatla işbirliği içerisinde çalışan bilim dalı.
alt dalları:
-kültürel antropoloji,
-arkeolojik antropoloji,
-fiziksel antropoloji,
-dil bilimi antropolojisi,
-uygulamalı antropoloji.
