saçlarımızın dalgalı kıvırcık arası ve açık kahve bir tonda olması gerekir... bu saçlar itinayla iki sene uzatılır, arada bir bayan kuaförüne gidilir oradaki abiye uçlardan kırıklar aldırılır, opsiyonel olarak ordaki saç kesen abiye nazaran biraz daha yumuşak olan diğer abiye manikür yaptırılır, yerse, daha doğrusu bünyenin ihtiyacı varsa ordaki ablaya ağda yaptırılır. dişlere karbonat sürülür, dolayısıyla beyaz olur (olabildiği kadar tabii). sonra saçlarımız nihayet yaklaşık iki senenin sonunda uzadığında "oldu galiba..." denir. saçlar geri yatırılır, kafa bölümü fön yardımı ile düzleştirilir, fakat ense kökü ve ense bölümü katî sûrette fönlenmemelidir. aksi takdirde antonio banderas olucam diye hasan kabze olup çıkarsınız. neyse vesselam; bu adımlar uygulandıktan sonra ayna karşısına geçilir, kafa bölümü düz, ense bölümü kıvırcıktır. sonra kişi kendisine bakar, "bi moka benzemedim lan!" der, gider saçlarını bozar. dileyen bana bu kadar uzun yazı yazıp okumanızı sağlayıp sizi oyaladığım ve boş bi sonuca ulaştırdığım için küfredebilir. ama bu yazımın asıl amacı, kişinin kendi saç şeklini bulmasına yardımcı olmaktır. he ben james hetfield modunda takılıyorum biraz, o da benim mallığım oluyor bu sonuca göre... *