her fenerbahçeliye antipatik gelir zaten bizim fitbolcular. sanıyorlarki kendi adamları çok sempatik, karizmatik. hamiktirn arkadaşım sizinkilerde en az bizimkiler kadar antipatik.
hakan ünsalın en tepelerde olduğu listedir . şimdi efendi triplerine giriyor ya . bunların eli bayraklısıydı bi zamanlar .yalnız hasan şaş ve filipescu atlanmış . çok üzüldüm.
hepsini geçtim de mondragon'un günahı neydi? ya ağır liverpool taraftarısınız ki o 0-0'lık maç içinizde kaldı yıllardır, ya da predrag djordjevic'in yeğeni falansınız.
o antipatik denilen futbolcular butun turk milletinin yuzunu guldurmus fubolculardir. yurtdisinda yasayan gurbetci kardeslerimiz senenin 2 ay'inda gulmusse bu futbolcular sayesindedir. avrupa, turkiye gerceginin farkina vardiysa, bu futbolcular sayesindedir. o futbolcular dislanan, yalniz kalan guzel ulkemizin birer askeri olup, avrupa'nin butun kalelerini fethetmislerdir.
üretimleri tamamlanıp sahaya sürdüğü futbolcuları daha sonra da teknik direktör olarak kullanmak fabrikanın ikinci büyük adımıdır.
(bkz: bülent korkmaz) * ***
dikkat edilmesi gereken oyunculardır. özellikle başlığa konu edilen futbolcuların hepsi kendi milli takımlarında banko forma giyen oyunculardır, ülkelerinin gözdesidir her biri.
aynılarından diğer kulüpte de arıyoruz ancak bulamıyoruz!*** demek ki neymiş bir futbolcuyu antipatik bulmak ve o futbolcu sayesinde ayar almış olmak arasında doğrusal korelasyon varmış...
Sayılan isimlerden yedisinin uefa kupasını kaldıran kadronun oyuncuları olduğu başlık.Bu yedi oyuncudan ikisi sonradan parayla fenerli olmuştur o ayrı.çekemiyorsundur ayrı,ama biraz saygı duymak gerekiyor,değil mi?
antipatik de olsa futbolcu fabrikası olmayı başarmış bir takımı çekemeyenlerin feryadı. adama sorarlar altyapıdan kaç futbolcu yetiştirip türk futboluna armağan ettiniz diye.
zorlama tezlerle ağlayan bir güruhun savunmaya çalıştığı abuk önermedir. yok ceyhun galatasaray altyapısından yetişmiş de, emre de zaten galatasaray'dan gelmiş, e fatih de öyle ne kalmış geri? kemalettin, lugano, volkan, tuncay, serhat... ha bi de kezman, hani şu boşnak katliamını kolunda dövme olarak taşıyan, habire tribünlere gösteren oyuncu. serhat gibi o da gaiplerde...
sonuç olarak başarılı ve antipatik futbolcular değildir, başarılı oldukları için bir kesimce antipatik bulunanlardır.
hem de yöneticisinden teknik direktörüne tribünlere oynayan provokatif insanların camiası fenerbahçe tarafından antipatik bulunmuş. hani şu galatasaray şampiyon olunca istifa edip parayla taraftarlara geri dön çağrısı yaptıran başkana, maçı kaybedeceğini anladığında kendini yere atan antrenörlere* sahip camia yahu!
götümüzle güldüğümüz fenerli söylemi. tabi ki size antipatik gelecek onlar. fenerlisiniz siz. selçuk, lugano, emre belözoğlu ise pırıl pırıl insanlar. nur var yüzlerinde.*
basketbol açısından da düşünülebilecek durum. bazılarına kendi camialarını öğretmek bize düşmemeli gerekir aslında. boşnak falan demiş birileri. kısaca milan gurovic diyelim o halde bizde.
başlığı zamanında ortaya bırakmışız, sebebini açıklayalım, altını dolduralım ki 19 yaşındaki erken fanatiklerden farkımız olsun.
türk futbolunda çirkef futbolcu çoktur. özellikle büyük takımlarda olmak üzere her takımda antipatik, çirkef futbolcular bulunur. bu futbolcuların karaktersizlikleri -ya da hadi yumuşatalım- aşırı hırslı karakterleri, kulüp yöneticilerinin, medyanın ve taraftarlarının prim verdiği kadar ortaya çıkar. bu söylemin en büyük ispatı emre belözoğlu'dur. yıllardır ne yaparsa yapsın milli takıma çağrılan, yaptığı hiçbir hatanın cezasını görmeyen bu adam her seferinde türk insanından, kulübünden, taraftarından, medyadan, yöneticilerinden daha fazla yüz bulmuştur. bugün maçlarda sağa sola "senin ananı bacını skerim" diye bağıracak cesareti bulan emre belözoğlu'yu, yıllardır onu hiçbir hatasında cezalandırmayan, aksine ödüllendiren galatasaray camiası ve fatih terim yaratmıştır.
taze bir örnek ise sabri isimli insan(futbolcu demiyorum). bu adamın sahadaki hangi yakışıksız (daha ağır kelimeler kullanmak istemiyorum) tavrından sonra galatasaray yönetimi çıkıp da "sabri'nin yaptıklarını ona hiç yakıştıramadım, kendisine gereken cezayı vereceğiz" dedi? volkan demirel veya lugano yıllardır yaptıkları hareketlerin cezasını çekseydi hala bu denli ahlaksızca davranıyor olabilecekler miydi? cezadan kasıt federasyonun vereceği ceza değil, yönetimin vereceği, hepsinden önemlisi de taraftarın verceceği ceza.
tüm bunların ışığında iddiamıza geri dönelim; türkiye'nin antipatik futbolcu fabrikası galatasaray'dır. çünkü galatasaray'ın kültüründe bu var. medyasıyla, yönetimiyle, taraftarıyla bu çirkefliklere prim veriyor, bağrına basıyor, cesaretlendiriyor. kısacası, palazlandırıyor. dünkü maçtan sonra adnan polat çıkıp futbolcularımın sahada yaptıklarını yakışıksız buldum demiyor, fenerbahçe ve galatasaray'ın hakkı yeniyor, hakem maçı katletti diyor. şimdi sen bu açıklamayı yaptıktan sonra sabri'nin, ayhan'ın, arda'nın ileride yapacakları her türlü çirkefliğin sebebi olmuş oluyorsun.
bu arada galatasaraylılar, fenerbahçeliler; gidin maç ile ilgili sinirle girdiğiniz girileri okuyun. hala yumruklaşan 2 futbolcunun hangisinin haklı olduğunu tartışıyorsunuz. semih hak etti diyenler, arda çirkeflik yaptı diyenler... bunu diyenler zamanında aurelio ricardinho'yu tekme tokat dövdüğünde "aurelio mülaim adam, ricardinho küfür etmiştir" diyerek korumuşlardı.
lugano, kemalettin, volkan demirel, tuncay şanlı, serhat, johnson, selçuk, aurelio, zoran mirkoviç vs. gibi onlarca futbolcunun fatih terim ve galatasaray kültürü ile yetiştiğini anlamamıza sebep olan, böylece sözlükteki 19 yaş altı ergen fanatikleri kolaylıkla görmemizi sağlayan mükemmel tespittir.
volkan demirel'e tribünleri tahrik etmesi için galatasaray para vermiştir, lugano da uruguay'da fatih terim tarafından keşfedilip türkiye'ye getirilmiştir. bazen yorum kasmak, hatta yorum kabızlığı çekmek komik duruma düşmenizi sağlıyor canlar...
türkiye'de ille de çirkeflik veya antipatiklikten bahsedilecekse bunu başlatan ali şen, büyütüp yücelten ve bir değer olarak kulübüne benimseten ise aziz yıldırım'dır. evet adnan polat şahıs olarak itici olabilir ancak galatasaray camiasının yaklaşık 9 senedir hiçbir açıklama yapmayan, hakem ya da federasyon hakkında asla konuşmayan özhan canaydın tarafından yönetildiğini unutmayın! 6-0 biten maçta her golde rakibini alkışlayan bu adam mı yüceltti çirkefliği-pisliği yoksa kaybedilen maçta merdivenlerin dolu olduğunu söyleyip federasyona ağlanan aziz yıldırım mı?
rakibine tüküren, tribünlere hareket çeken, rakibini kasten sakatlamaya yeltenen, rakibine otoparkta saldıran futbolcular hangi camianın türk futboluna hediyesiydi acaba? geriye düştüğü maçta kendini yere atıp maçı iptal ettirmeye yeltenen antrenör hangi takımdaydı bir düşünün! ezeli rakibinin avrupa'da kazandığı onlarca başarıyı kendi tv kanalında çıkıp "tesadüf" şeklinde değerlendiren, galatasaray şampiyonluğunda istifa edip paralı adamlarına kendini alkışlatan, başka bir kulübün antrenörünü* alenen evini arayarak ölümle tehdit eden yönetici hangi kulübün başkanıydı acaba?
çirkeflikten antipatik olmaktan bahsederken kendi stadlarında rakip taraftarın oturacağı yere maçtan önce sidik, dışkı ve çamur döken, çöp torbaları bırakan, büfeleri açmayıp binlerce insanı aç susuz bırakan kulüplerini iyi incelemeliler. daha geçen seneye kadar "tüm kulüpler birleşti galatasaray'ı şampiyon yaptı", "biz tek siz hepiniz" edebiyatı parçalayanlar kimlerdi? hiç mi dönüp düşünmediniz bütün türkiye, bütün kulüpler neden sizden nefret ediyor diye? bu nefreti nasıl doğurdunuz, antipatik ve çirkef olan kimmiş, silkinin de yüzünüze bir su vurun isterseniz...
sizden başka herkes gerçeklerin farkında. siz de kendi masallarınızla avunacağınıza biraz büyüyün de bu yönetimin kulübe ve türk futboluna verdiği zararı görün artık. ya da açın okuyun yabancı gazeteleri bakalım ne demişler lugano, selçuk ve volkan hakkında! ama avrupa da anlamıyor sizi değil mi?
"Norveç'in VG gazetesi de, "Futbol maçı olarak başladı, kavga maçı olarak bitti. istanbul derbisinde dört kırmızı kart. Lugano'nun kafası futbolcuların sinirlerini had safhaya çıkararak maçın kavgayla bitmesine neden oldu" yorumunda bulundu.
"Derbi skandalla sonuçlandı" manşetini atan Danimarka'nın Jyllands Posten gazetesi ise 'Lugano, Emre Aşık'a arkadan kafayla vurarak olayların fitilini yaktı. Bütün futbolcular birbirleriyle kavga ederken sahada skandal sahneler ortaya kondu" ifadelerine yer verdi.
Uruguay'da yayımlanan Observa gazetesi de, "Klasik kargaşa" başlığının ardından internet sitesine olayların videosunu koyarak, "Bizim Lugano'yu seyredin, siz karar verin" yorumunu getirdi.
Brezilya'dan yayım yapan Esportes gazetesi, "Gerçek suçlu Lugano" başlığı altında, "Uruguaylı savaşı başlatan futbolcu oldu" yorumunu yaptı.
milli takımda forma giysede bu oyuncuların bi çoğu çirkeftir inkar edilemez şimdiki yeni yetmeler sevgili hasan abilerini örnek alıyor daha 20 21 yaşındaki sıpalar mahalle kabadayısı gibi demeçler veriyor.. en önemlisi bilinçsiz taraftar bir maç yuhlayıp diğer maç çirkeflik yaptı diye bağrına basarsa (bkz: sabri) bu tür futbolcuları bahsi geçen takımda çok göreceğimiz muhtemeldir...