Antioksidan savunma sistemi yeterince iyi çalışmıyorsa ve antioksidanlar yönünden zengin gıdalar yeterli oranda tüketilmiyorsa veya antioksidan özellikli desteklerden faydalanılmıyorsa serbest radikaller hücrelere zarar vererek birçok önemli rahatsızlığın başlangıcına zemin hazırlar ve de erken yaşlanmaya sebep olur. Devamlı olarak serbest radikallerin etkisine maruz kalan dokuların yenilenebilmesi için antioksidanlara mutlaka gereksinim vardır. Bu sebeple Kanınızı (AOK = Antioksidan Kapasitesi) antioksidan açısından her zaman yüksek seviyede tutmalısınız.
Genel beslenme bilgisi her öğününüzü biftek, beyaz et, deniz ürünleri, yumurta ve süt ürünleri gibi kaliteli proteinleri temel alarak hazırlamanızı önerir. Bu, kas yapmak için güzel bir tavsiye ama sağlıklı kalmak için yeterli değil. Sağlığınızın yerinde olması önemlidir çünkü bu sayede yeni kas kütleleri ve güç kazanımı yeteneğiniz artar ve fazla kilolardan da korunmuş olursunuz. Mademki her öğünde proteine ağırlık vermek yeterli değil o zaman ağırlık çalışan bir sporcu ne yapmalı? ABD Tarım Bakanlığının (USDA) yaptığı yeni bir araştırmaya göre, her öğüne antioksidan yönünden zengin meyve ve/veya sebzeleri de dahil etmeniz gerekiyor.
USDA araştırmacıları, deneklerin kandaki antioksidan kapasitesini (AOK) her beş öğünden önce ve sonra ölçmüştür. Kanınızda AOK ne kadar fazlaysa, vücudunuzun da yoğun egzersizin neden olduğu bir yan ürün olan, serbest radikallerin yol açtığı oksidatif baskıya o denli direnç gösterdiği düşünülmektedir. Oksidatif baskı kötü haberdir: Kanser, Alzheimer ve kalp hastalıkları gibi pek çok hastalığa yakalanma riskini arttırır. Ayrıca kas dokularına hasar verir ve toparlanmayı geciktirir.
Journal of the American College of Nutrition araştırmacılarının bildirdiğine göre, protein, karbonhidrat ve yağ yönünden zengin ama antioksidan yönünden fakir yiyecekler tüketen deneklerin kanlarındaki AOK oranı çok düşüktür. Aslında AOK’lar artmadığı gibi eski değerinin bile altına düşmüştür! Evet, sıradan sporcu öğünü yemek onların oksidatif baskısını arttırmıştır. Diğer taraftan denekler öğünleriyle birlikte yaban mersini, böğürtlen, üzüm ya da kivi tükettiklerinde kanlarındaki AOK seviyesinde ciddi bir artış görülmüştür.
Bu araştırmanın da gösterdiği gibi her öğünde sadece antioksidan kapasitenizi arttırmak için değil, düşmesini önlemek için de antioksidan yönünden zengin meyve ve/veya sebzeler tüketmeniz gereklidir.
hücrelerimizdeki serbest radikal olarak adlandırılan hasar yapıcı molekülleri temizleyerek/engelleyerek hücre hasarını önlemeye yardımcı olan molekülleridir.
tükettiğimiz besinler, hücresel olaylar, hava kirliliği gibi geniş sebeplere bağlı durumlar vücudumuzda "serbest radikal" dediğimiz molekülleri meydana getirirler. bu serbest radikal molekülleri kararsızdır ve kararlı yapıya ulaşmak için çevresinden elektron almaya çalışır. hücredeki diğer moleküllere saldırarak onlardan elektron koparmaya ve böylece kararlı hale gelmek ister, fakat diğer hücrelerin elektronlarını koparıp onlara zarar verdiklerinde o hücreler de serbest radikale dönüşür ve saldırgan hale getirirler ve bu böyle zincirleme olarak artar ve hasarı büyütürler.
antioksidanlar ise elektron arayan serbest radikallere istedikleri elektronu verir ve kendilerini feda ederler, böylece hücre ve diğer yapılar serbest radikallerce zarar görmez.
Serbest radikallerin hücrelerimize amansızca saldırması neticesinde zamanından önce yaşlanırız.
Bugün hava kirliliğinin ve kötü alışkanlıklarımızın üzerine bir de akıllı cihazların yaydığı zararlı uv dalgaları eklendi. Fazladan radyasyonla yüklüyüz.
Doğal Beslenme kalmadı gibi bir şey.
Bu nedenle ara ara alfa lipoik asit, vitamin ester c, koenzim q10, selenyum gibi antioksidan takviyeleri ayrı ayrı veyahut kombine olarak kullanmakta yarar vardır.