"Akli dengemiz; unutmanın kahrolası imkansızlığı ile hatırlamanın lanet zorluğu arasında korunur."
"Mutluluk, sahteliğe, gırtlağına kadar borçludur."
"Romantizm, ihtiyaç duyduğumuz şey ile arzuladığımız şeyi birbirine karıştırmaktır."
"Evliliğin; dinliyor görünme, orgazm taklidi ve uyuma numarası yapma gibi rezil klişelerden oluştuğunu bilecek yaştaydım."
"Burnumun bir deliğinden parfümünü, diğerinden tenini kokluyorum. Bu şehvet ve hicran terkibi, ruhumda kalıcı ve de şiirsel bir hasar bırakacak. insanın düşünme hızı dakikada 1200 kelimeye denk geliyor."
"Aile münasebetlerim daima kaotikti. ikinci karım Serap'la tek ortak yönümüz, aynı gün evlenmiş olmamızdı."
"Birine hayranlık duyuyorsanız, tam anlamıyla özgür olamazsınız."
"Avcı, kasap ve kebapçıyla aynı kompartımanda seyahat eden vejetaryen kadar stresliydim."
"Yetişkinlerin %77'si, unutamadığı bir aşkın hatıralarıyla yaşar."
"Şifa... Flört niteliğinde bir konuşmanın %60'ı lagalugadır. %20'si zırva, %12'si yalan. Yalnızca %8'i doğrudur. Gene de bana inanmalısın... Bu dünya 5 oktilyon 974 septilyon 420 seksilyon gramdır. Benim kalbim ise sadece 350 gram. Fakat aşk metreyle, kiloyla ölçülmez, haksız mıyım? Tüm gezegende her yıl ortalama 400 milyar fincan kahve içilir Şifa. iki fincan da biz içelim baş başa... Şifa ikimiz eğer sevişmeyip savaşacaksak, hiç değilse birbirimizi anlamaya bakalım."
"Warwick Üniversitesi'ndeki (ingiltere) matematikçi Peter Backus'un yaptığı araştırmaya göre bir kimsenin -doğru insanı bulma şansı 285 binde 1."
"Ben evrende bir noktayım sevgilim demiştim. istikrarsız, fani, dehşet yüklü ve tekinsiz."
"Ontolojik biçarelik, insanı şanstan medet ummaya ve aşırılığa meyyal kılıyor. Bendeniz, bunlara ilaveten şaklabanlığa teşneyim. Körleşmeyi başlatan, göz temasıdır. Bizi birbirimize zaaflar yaklaştırır. Kimse kimseyi hakkıyla tanımaz. Sadece, kendi gibi sanır ve de yargılar."
Şöyle bir göz gezdirmiştim. Açıkçası hiç sevmedim.
Bütün cümleleri tweet atmalık. Bu kadar doluluk hoşuma gitmedi.
Daha yalın cümleler arasında sivrilen uçuk pembe kelimeleri seviyorum ben. Bence her cümlede mecaz, tevriye, benzetme vs. Olmamalı. Bu bir metni çok boğuyor.
Sınavlarıma 10 gün kala hediye edilmesiyle birlikte adeta hipnoz olmuşcasına elimden bırakamadığım eğlenceli murat menteş kitabıdır.
Yine kitabın kapağında murat menteş tarzının klasiği olan, içeriği ile ilgili olan oynayan bir olay var, demedi demeyin. Her elime alışımda kitabı sağa sola oynatarak geçen titanik gemisine hayretle bakıyorum, evet çocuk gibi. (2013 te çıkan ruhi mücerret kitabının kapağında bulunan, televizyondaki Sadri alışık figürü oynuyordu)
"şahane ve harikanın mükemmel karışımı!" denmiş ama daha ötesi diyebilirim.
Kapağındaki ayrıntı, içinde kendisinin hazırladığı muhteşem müzikleri ile(fon müziği mihvalinde) okumak bana göre ilki yaşatan bir durum:) (müzik zevki de değişik bu Arada)
Bu arada Hediye eden Burak'a bin teşekkür. Kendisi anonim takıldığı için okuyor büyük ihtimal.
Benim gibi bu ara önemli kararlar aşamasında olup, kafası karmaşıklaşmış herkese tam da şu anda tavsiye ediyorum.
Ve ve ve Anayasa hukuku çalışmak hiç cazip gelmiyor sözlük, eğer anlayan biri varsa anlatarak aydınlatsın bu ders için beni mümkünse:)
geçen ay aldım biraz başladım fakat işlerim dolayısı ile henüz bitiremedim. kötü olan şu ki kaldığım yeri de unuttum o yüzden bu hafta sonu sil baştan başlayıp 1 günde bitirme hedefim var. bitiren yazar varsa kitap sonu hakkında yorumlarına açığım.