siyaset cahillerince münkün olamaz.
gayet münkündür.
başka devletlerin, işgalcilerin, sömürgecilerin özgürlükleri kısıtlamasına karşı çıkan kişi demektir.
şimdi şöyle ki, kemalizmin anti-emperyalist söylemi tamamen militarist temellidir. yani, burada kastedilen anti-emperyal tavır, dünya düzeni içinde egemen emperyal güçlere karşı verilen savaşı içermektedir. yoksa, ne kemalizmin ne de türkiye cumhuriyetinin savaş sonrası emperyal devletlerle anlaşmaz, onlara karşı bir tutumu elbette ki yoktur. bu söylem salt sloganvaridir. ha doğru mudur, bence değildir. ama bu gerçeği değiştirmez.
öte yandan, bu kavramın salt militarist bir slogan amacı ile kullanılmış olması da fordist yapıyı ve sosyal devleti asla liberal yapmaz. zira, sosyal devlet zaten liberal devletin evrilmiş bir biçimidir. liberal sistemin bırakınız yapsınlarcı yapısını devlet müdahalesi ile törpüleme iddiasındadır.
şimdi siz kalkıp da, "kemalizm anti-emperyalist olma iddiasında olup kapitalizme hiçbir eleştiri getirmemiştir diye ikiyüzlüdür" iddiasında bulunursanız, kusura bakmayın da ancak komik olursunuz. zira, sosyal devletin kendisi zaten kapitalizme eleştiridir. fordist sistem ve yığın üretim zaten liberalizmin emek sömürüsüne karşı gelişmiştir. tekrar altını çiziyorum, doğru işleyip işlememesi teoriyi değiştirmez.
not: meseleye salt ekonomik sistemler ölçeğinden baktığımı tekrar belirteyim de. zira, üzerine konuşabileceğim alan budur. siyaset bilimcisi değilim velhasıl.
zira, kemalist ideolojinin öngördüğü ve uyguladığı ekonomik gelişim modelinin adı liberalizm değil fordizmdir. ve fordist yapıda, sermaye ulusal sınırlar içerisinde birikir. yani, kemalizmin kendi dönemi içerisinde önerdiği ekonomik model doğru ve geçerlidir. nitekim, fordist yapı küreselleşmenin tohumlarının atıldığı 1970'li yıllara kadar kıta avrupasında da uygulanagelmiştir. tabi, bizim ülkemizde liberalleşmeye geçiş süreci 1950'li yıllarla, marshall yardımı ile başlamaktadır. ve ancak, türkiye'ye liberalizmin yerleşmesi askeri darbeler ve toplumsal olayların da geciktirici etkisi ile turgut özal dönemine rastgelmektedir.
tarihi olay ve yaklaşımlar yaşandığı dönem içinde değerlendirilir. fordizm; serbest piyasa ekonomisi, demokrasi ve örgütlü toplum ile kimlik bulan sosyal devletin ekonomik modelidir. beğenip beğenmemek serbesttir ama kalkıp da liberal diye yaftalamak tarih ve ekonomi biliminin anasını ağlatmaktır sadece.
planlı büyümeyi hedefleyen, bölgesel kalkınma planlarının yapıldığı sisteme liberal yaftası yapıştırabilmek için ya çok cesur olmak lazım ya da bilgisiz. cahil cesareti deyip geçelim en iyisi.
not: anti-emperyalizm bambaşka bir kavram olup, kapsam dışında bırakılmıştır.
bazı güney amerika ve orta amerika ülkelerinde 1900'lerin başlarından 1950'lerin sonuna kadar mevcut olan ilginç bir siyasal konumlanış. aslen burjuvazi kökenli devrimci demokrasi'nin farklı bir varyantıdır ve genel olarak sol popülizm; fakat bazı ülkelerde sağ popülizm olarak türemiş bir siyasi konumlanıştır.
