bakteriler en büyük düşmanları olan ve çok farklı yollarla onları öldüren antibiyotiklere karşı türlerini korumayı başarırlar.ben hep bakterilerin bir zekaya sahip olduğunu düşünürüm.hasta bir kişiden sökülüp atılsa da bir yolunu bulup başka bir yerde yaşamaya devam ederler.bakteriler bu hayatta kalma savaşını antibiyotiklere direnç göstererek kazanır.fakat bakteriler antibiyotiğe direnç kazanınca benzer antibiyotikler de o bakteriye etki etmez.
sefalosporinlerde kuşak kavramının ortaya çıkmasına neden olan durumdur. mikrobiyologlar bu sayede öğrenciyle fantezi yapmak için sorulabilecek soru sıkıntısı çekmemektedirler.
acilen toplumlar arası önlem alınması gereken önemli konu.
bireysel olarak kendimiz davranış oluşturarak ailemizi ve çevremizi bilinçlendirip konrollü ilaç kullanımıyla davranış oluşturmalarını sağlayarak önleyici hareketle desteklememiz gereken konudur.
dünya sağlık örgütü sayfasından olduğu gibi aktarılmıştır.
antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonları önlemek ve tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. antibiyotik direnci, bu ilaçların kullanımına tepki olarak bakteriler değiştiğinde ortaya çıkar.
bakteriler, insanlara veya hayvanlara değil, antibiyotiklere dirençli hale gelirler. bu bakteri insanlara ve hayvanlara bulaşabilir ve neden oldukları enfeksiyonların, dirençli olmayan bakterilerin neden olduğu bakterilere göre daha zordur.
antibiyotik direnci, yüksek tıbbi maliyete sebep olur, hastanede kalış süresini uzatır ve mortaliteyi (ölüm oranı) artırır.küresel sağlık, gıda güvenliği ve gelişimi için en büyük tehditlerden biridir.antibiyotik direnci herhangi bir ülkedeki her yaştaki herkesi etkileyebilir.
antibiyotik direnci doğal olarak oluşur, ancak antibiyotiklerin insanlarda ve hayvanlarda yanlış kullanımı süreci hızlandırmaktadır.
dünya ülkeleri sağlık alanı içindeki hekim - hasta grubu acilen, reçete ettiği şekli değiştirmeli ve bilinçli kontrollü antibiyotik kullanmalıdır.akılcı ilaç kullanımı davranışı edinilmelidir. davranış değişikliği olmaksızın yeni ilaçlar geliştirilmiş olsa bile, antibiyotik direnci önemli bir tehdit olmaya devam edecektir. davranış değişiklikleri ayrıca, aşılama, el yıkama, daha güvenli cinsel ilişki pratiğini uygulama ve iyi bir gıda hijyeni yoluyla enfeksiyonların yayılmasını azaltmak için eylemler içermelidir.
antibiyotik direnci dünyanın her yerinde tehlikeli derecede artış göstermektedir. yeni direniş mekanizmaları ortaya çıkmakta, yaygınlaşmakta ve yaygın bulaşıcı hastalıkları tedavi etme imkan sınırlarını tehdit etmektedir. pnömoni, tüberküloz, kan zehirlenmesi ve gonore gibi artan bir enfeksiyon listesinde - antibiyotiklerin daha az etkili olmasından dolayı tedavisi zorlaşmaktadır.
antibiyotiklerin, reçetesiz olarak insan veya hayvan hastalıkları kullanımı için satın alınabildiği durumlarda, direnişin ortaya çıkması ve yayılması daha da hızlanmakta kötüleşmektedir. standart tedavi kılavuzları uygulanmayan ülkelerde, antibiyotikler aşırı reçete edilmekte ve halk tarafından bilinçsizce aşırı kullanılmaktadır.
bireysel olarak yapılabilecekler
sadece alanın uzmanı hekim tarafından reçete edildiğinde antibiyotik kullanıılmalıdır.
alanın uzmanı hekiminiz ihtiyacınız olmadığını söylediğinde asla antibiyotik talep etmemelidir.
antibiyotikler kullanırken daima sağlık profesyonellerinin tavsiyelerine uyulmalıdır.
asla kalan antibiyotikler başkalarıyla paylaşılmamalı veya kullanmamalıdır.
enfeksiyonlar, elleri uygun şekilde yıkayarak, hijyen kurallarına dikkat ederek, hasta insanlarla yakın temastan kaçınarak, daha güvenli -kontrollü bir cinsel yaşam sürdürerek , aşıları güncel tutarak yaşam şartlarını düzenleyerek önlenmeye çalışılmalıdır.
dünya sağlık örgütü, bugün insan sağlığına en büyük zarar verme riski oluşturan 12 bakteri familyasından oluşan bir katalog olan antibiyotiğe dirençli "öncelikli patojenler" listesini yayınladı.(27 şubat 2017 - cenevre)
Dünya Sağlık örgütü tarafından 'küresel bir tehdit" olarak tanımlanan antibiyotiklerin mikroorganizmalara karşı güç kaybetmesi durumu.
Dünya Sağlık örgütü verilerine göre antibiyotiklere dirençli bakteriler sebebiyle yılda 700 bin insan hayatını kaybetmektedir. Örgüt tarafından 2050 yılında bu sayının yılda 10 milyon insan olacağı öngerilmektedir.
Antibiyotiği, kafasına göre leblebi gibi kullanan, kullandıran bilinçsiz insanların emeğiyle gelişen dirençtir.
Yüzünde çıkan sivilcede, her aksırdığında tıksırdığında şuursuzca kullanırsan, gerekli durumlarda böyle g..t gibi kalırsın işte!
Eğitim şart!
bağışıklık sistemi, bağırsaktaki probiyotik miktarı ile doğrudan ilişkilidir ve antibiyotik ilaçların da probiyotikleri azaltarak bağışıklık sistemini zayıflattığı, çalışmalarla gösterilmiştir. bir insan, ne kadar çok antibiyotik ve gereksiz ilaç kullanırsa, bağışıklık sistemi o kadar zayıf olur. çünkü ilaçlar, genelde mide bağırsak florasına zarar verir. bağırsaktaki probiyotikleri (yani faydalı mikroorganizmaları) öldürür. bu da bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve zor iyileşmeye sebep olur. bu yüzden, sık ilaç kullanan kişilerin daha kolay hastalandığını ve hastalığı daha zor atlattığını görürüz. bir grip oldukları zaman, ilaç kullanmadan iyileşemez hale gelirler. çünkü ilaç kullana kullana bağışıklık sistemini zayıflatmışlardır. ama gereksiz ilaç kullanmayanlar ise, ilaç kullanmaya gerek kalmadan, grip vb. hastalıkları, kısa sürede kolayca atlatabilmektedir. çünkü sık ilaç kullana kullana bağışıklık sistemini zayıflatmamıştır. sık sık ilaç kullanmayı marifet sanan cahil zihniyet bilinçlenmediği sürece; bağışıklık sistemi zayıflayan, antibiyotik direnci artan kişi sayısının hızla çoğalması, işten bile değildir.
edit: her şey iyi hoş da barsaktaki yararlı mikroorganizmaların azalması nasıl oluyorda gribe yakalanma ihtimalini artırıyor. barsak ile üst solunum yolu nasıl bir alaka. ayrıca gribal enfeksiyonun virüs kaynaklı olduğu malum. antibiyotikle virüs ne alaka dedirtmiş entryler görüyorum sanki. umarım mantıklı bir açıklaması vardır.
Günümüze kadar hızla büyüyen bir sorundu. Çünkü antibiyotik kullanımı bilinçli değildi. Şuan en azından doktorlar da hemen her rahatsızlığa antibiyotik vermiyor. Bilen bilir böyle değildi önceden. Kaç antibitotik bitirdik kim bilir. Şimdi en azından bir takım gelişmeler var bu konuda, kamu spotları vs. Doktorlar da daha bilinçli davranıyor çünkü böyle olmaya zorlanıyorlar. Zorlanmalılar da.
Yeni ilaçlar geliştirdik ancak tüm bakterileri bir anda yok edemediğimiz için ona karşı dirençliler de hayatta kalıp değişmeyi başardı.
Defalarca yeni ilaçlar, aşılar üretmemiz gerekti ve hala da gerekiyor. Fakat artık bu savaş o kadar uzun sürdü ki kimyasal olarak dengeli ilaçlar üretememe noktasına geldik. Çünkü kimyanın da bir sınırı var ve o sınırı kafamıza göre aşamıyoruz.
Örneğin boğaz enfeksiyonunuz var doktor acilde bakıyordu, yazıyordu hemen antibiyotiği. Peki bu enfeksiyonlu bölgeden sen sürüntü aldın mı? Tahlil yaptın mı? Hayır. Peki bu enfeksiyon viral bir enfeksiyonsa senin verdiğin antibiyotik bana hiçbir yarar sağlamadığı gibi ileriye dönük zarar vermekten başka ne yaptı? Hiç.
Artık daha akılcı stratejiler geliştirmemiz gerekiyor. Mikroplar üzerine rastgele bombalar yağdırmak yerine daha stratejik savaş vermemiz gerek.
Bugün olduğum direnctir.
Hiçbir etki etmiyor. Bu ayin başında hasta oldum ve kullandım aynı hastalık şimdi daha beter tekrarladı kullanıyorum ve etki etmiyor.
insanlar ile mikroplar arasındaki bir versustur. Biz yeni ilaçlar buldukça onlar farklı adaptasyon mekanizmalarıyla direnç geliştirmeye devam edecekler. O yüzden her şeye geniş spektrumlu antibiyotik vermeyin lütfen. Mümkünse bir hekim bir bölgede aynı hastalık için gelenlere farklı birkaç çeşit antibiyotik başlayıp ufak sevimli patojenlerimizin direnç geliştirmesini önlemeye yönelik akılcı yöntemler kullanmalı.
dünyanın sorunudur. ciddiye alınmalıdır. dünya sağlık örgütü bu konuda son yıllarda daha ciddi uyarılar yapıp, ilgili kamu kurumları ve kamu görevlileriyle toplumları bilinçlendirmeye çalışıyor.
Her ota, b..ka antibiyotik kullanan, antibiyotik kullanımını bonibon yer gibi sıradan bir eyleme dönüştüren bünyelerde gelişen dirençtir.
Bu konuda, mutlaka bilinçlendirilmesi gereken bir milletiz ne yazık ki.