villain olmayan, ama tam anlamıyla kahramanlık özelliklerine sahip olmayan, baş roldeki arkadaştır.
örnek vermek gerekirse, berserk'te guts tam anlamıyla bu tanıma uyar. kötülük yapmak ya da yaymak gibi bir derdi olmasa da, bencil isteklerinden ötürü kötüler ile savaşır, bu esnada kime zarar verdiği ile pek de ilgilenmez.
bunlar en sevdiğim anti kahramanlardır. sadece sempati duymakla kalmam, aşırı bir sevgi beslerim. mesela iron man i idölüm, deadpool u kankam, zoom u akıl hocam, snape i de öğretmenim olarak görürüm **
entry lere baktım ve kavram karmaşası yaşandığını gördüm.
Antikahramanlar filmlerde ya da romanlarda ana karakter olan kahramanların yanında olan beceriksiz yan karakterler değildir. Aksine bizzat baş rolde yer alan karakterlerdir. Bu yüzden antagonist karakterler asla antikahraman olmaz. onlar da protagonist karakterlerdir.
süpermen ya da spider man gibi kahramanlar gerçek yaşamda olmaz ve toplum olarak sadece hayran oluruz bu kahramanlara. Buna karşılık az önce entry girdiğim zebercet gibi karakterler için insanlar içten içe kazansın ister, içten içe sever çünkü kendinden bir parça bulur bu karakterlerde. Gerçi zebercet uç bir örnek olabilir çünkü kendisi kült bir protagonist karakterdir tüm sapık ruhuyla ama biraz zorlasak bu sözlükte bile bir zebercet vardır.
elric gibi meşhur bir anti kahraman ile kuyucaklı yusuf arasında mantık olarak ne fark var ki? işte tam olarak anti kahraman olmak budur.
kahramanlara sadece hayran olunur, anti kahramanlarsa sevilir çünkü öz yaşamında herkes biraz olsun anti kahramandır.
beckett , bukowski ,burroughs gibi soyadı b harfi ile başlayan yazarların kullandığı karaktere verilen isim , bu karakterler genel olarak sıradan ve kahraman olmaktan yoksundur
Heryerdeler... Bazen bir anarşist olarak çıkarlar karşımıza, bazen bir karsı devrimci olurlar, kimi zaman sözlükte bir yazardirlar, kimi zaman filmlerde karizmatik adamdirlar...
Antikahramanlar stokholm sendromu denen bir durum yüzünden epey tutulurlar... Filmin sonunda planlarını anlatırken bir punduna getirilerek kaybeden adama önce salak desek de sonra "ulan iyiydi bee!" deriz...
Su bulubilmemne elanin bir tek entrysini bile okumadım, okusam da sanırım pek takmam, nasıl yazar hiçbir fikrim yok ancak sazan avindaki ağzı pis biri gibi geliyor hakkında okuduklarından... E o da bir antikahraman oluyor benim gözümde... Antikahraman olmadan kahramanlar da olmayacağı için bağrımıza basmasak da bosverelm gitsin...
anti-kahraman, insanlığın varlığından beri aslında "kahraman"dır. kısacası başlıbaşına bir kavram karmaşası, zihin devridaimidir. toplumun normlarına uyan davranışlarla tartıldığında "kahraman" kavramına kıyasla daha bir hayatın götüne koyvermişlik halindeki karakterdir. batman,superman,örümcek adam ekolüne atılan en büyük tokattır. hollywood ve dizi sektörünün keşifleri anti kahramanı yavaş yavaş pasif kahramana doğru sürüklemiş, kahramanın rolünü de tereyağından kıl çeker gibi kapmıştır. son yıllarda izlediğimiz dizilerin alayında da ister katıl,ister katılma bu mevcut.
al bundy,homer simpson,southpark cartman,seinfeld kramer, perihan abla sakar şakir. öze dönelim; gerçekçiliği öğreniyoruz artık. dünya yansa bir kalbur samanı yanmayacak, koy götüne rahman gitsinci karakterler artık kahraman.doğru yolu bulduk,sonuna kadar destekliyorum.
punisher'ı akıllara getiren terim. iyilik, doğruluk, erdem gibi olguları hiç iplemeyen, kendi değerleri olan, bizim deyişimizle kafasına göre takılan tiplerdir. en somut örnek: spider man yakaladığı suçluları polis için paketlerken, punisher kafalarına sıkıp cenaze evlerinin ekmek kapısı olmaktadır.
spawn, wolverine, punisher, gully foyle, riddick, deathrider... sürüp gider!
bu kavrama örnek verilen isimler genelde ve görüldüğü üzere iyi şeyler yaparlar,evet. velakin burada izledikleri yol, genel kabul görmüş yollar olmayabilmekte, bu sebeple 'kahraman' tanımından farklı yerlere konulmaktadırlar.
