Ben bir Antendir tutturmuşum Oh ne iyi
Antenli içkiler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Anten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Anten üstüne
Saatim her zaman Antene beş var Ya da Antenli beş geçiyor
Ne ya...na baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Anten geçiyor Bana sorarsanız mevsimlerden Antendeyiz Günlerden Antenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim Anteni övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle içeriz Antenli iki laf ederiz Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok
Anten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Anteni düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Antensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın Ondan geçmeyen trenler devrilsin Onu sevmeyen yürek taş kesilsin Kapansın onu görmeyen gözler Onu övmeyen diller kurusun
iki kere iki dört elde var Anten Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Anten olsun.
televizyondan yeterli netlikte görüntü alınamadığı zamanlarda anten girişine çatal sokmak eylemi ile yenisine en ucuz yoldan kavuşmuş olacağınız teknoloji sektesidir.
havaya elektromanyetik dalgalar salmak ya da salınmış elektromanyetik dalgaları toplamak için kullanılan araç. Radyo ve televizyon verici istasyonların yayınlarını büyük ve güçlü verici antenle yayar, alıcı aygıtlar da kendilerine bağlı küçük antenlerle bu yayınları algılarlar. Antenlerin verimli olması için, alıcının ve vericinin dalga boylarına uygun
olması gerekir. Ayrıca antenlerin parazit doğuran her türlü elektrik aygıtlarından ve tellerinden uzak olması gerekir.
elektrik sinyallerini elektromanyetik dalgalara ya da elektromanyetik dalgayı elektrik sinyaline dönüştüren bir çeviricidir. temel felsefesi maxwell ve faraday yasalarına dayanır.
5 liraya mal olan ve tnt'de galatasaray'ın maçlarını izlememize yarayan alet, edavat, techizat, ekipman, araç, gereç... şifre şifre diye zırlayanların da bir an önce elde etmeleri gereken araç.
sadece alıcı niteliğinde düşünülmesi gerekmeyen cihaz. çamlıcada veya bulunduğunuz şehirdeki kocaman kule ve direklerin tepesindeki kırmızı, beyaz, yeşil bloklar da verici antenlerdir. ayrıca wireless modemlerdeki ve pci kartlardaki siyah çubuklar da internet alış verişi için gereken antenler.
verimleri db (gürültü seviyesi) cinsinden ölçülür. kazançları (gain) antenin gücüne göre değişir. 200 kw lık bir verici ile 80 km yarıçapa kadar televizyon, 165 km yarıçapa kadar da fm radyo yayını yapılabilir. (200 kilowatt çok yüksek bir değer olduğu için yerleşim yerlerinden uzağa kurulmalıdır.)
1950'lerin yegâne pandomim aparatı... Uluslararası maçların, örovizyon son dakika değerlendirmelerinin, olimpiyatların, halter ve güreş maçlarının bel kemiği olmuş kutsal alet. Ancak hep kritik anlarda rüzgar ve türevi sebeplerden maniplasyona ihtiyaç duyduğundan değişik diyaloglar için de bir kilometre taşı olmuştur:
-Abi çekiyo mu böyle?
-Fikret az önce sol mu yaptın bir şey yaptın o zaman geri geldi gibi olmuştu
-Şöyle mi abi?
-Ahha vur be oğlum vur hadi be hadiidafghgfhh...eeeggrrhh fikreeaat!!
-Abi noldu gol oldu mu gol oldu mu?
-Auta çıktın be Fikret......
1 . Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz.
2 . hayvan bilimi ; Duyarga.
3 . denizcilik ; Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar.