yazları sıcak ve çok sıcak, kışları hala sıcak olan şehirdir.
tüm yıl boyunca balkona koyduğum bilgisayarla, yaşamımı sürdürebiliyorum. hamakta uyumak ise burada ayrı bir güzel.
bitki örtüsü rus kızlarıdır. yollarda yürüdüğünüzde seyyar defile salonunda gibi hissediyorsunuz. ama sonra göz alıştığı için dünya güzeli gelse, çırılçıplak dolaşan olsa bile dönüp bakmıyorsunuz.
şehrin kendine ait kokusu vardır. genellikle klimalı bir ortamdan çıkıldığında buram buram Antalya kokar.
Memleketim. yakın zamanda yeniden başlamak için gideceğim. Boş günlerimde gidip deniz kenarında sabahlayacağım. Biraz ekmek arası olacak çantamda, birazda su. Dalgalar sahile vururken uzanmak güzeldir. Mesela sabah erkenden denize girersen, çarşaf gibi kendini sunar sana. Gece koyu siyaha boyandıysa dalgalar kaldırır bedenini, sanki bir canavar dibe çekiyor gibi kendine çeker seni. Sanırm en çok deniz kenarında yürüyüş yapıp, denize girmeyi özledim. Denizden sonra bir ekmek arası yiyip vücudumda tuzların kurumasını. bir çok şeyi yapmayalı uzun zaman oldu. Her ne kadar az insan sevsem de, kalabalık ve epey sıcak şimdilerde.
Edebiyat hocası: Antalya'ya gelince haber verirsin, bir şeyler içeriz.
Ben: Olur hocam, Palavra diye güzel bir mekan var Kaleiçi'nde, orda içeriz.
Edebiyat hocası: Ben Lara'yı tercih ederim. Daha şık, daha güzel mekanlar dururken napacağız Palavra'da?
Ben: Ne bileyim, ben düşmüşlerin, kendilerine zarar verenlerin, azılı paranoyakların bulunduğu; bir de kelimelerin fahişe fahişe ortalıkta gezindiği otantik mekanları seviyorum.
Edebiyat hocası: ?!!?...?!!?!.... !
Arkadaşlar: Haha, haha.
Pınar: Şu cümleleri söylerken sigara olmalıydı dudaklarında.
Ben: Sigara da nedir? Pipoyla hayal et beni, tütünü kaçak olsun. Sartre gibi. Lanet Sartre gibi.
cumhuriyet meydanında sabah saat 8'den itibaren emekli amcaların oturacak bank bırakmadığı şehir.
yahu amcacım hava güzel, manzara güzel. gezsenize. sevgilimizle oturamayacak mıyız denize karşı sizin yüzünüzden? hayır 3-4 kişilik bankı da kaplıyorsunuz ağzınızdan tek kelime de çıkmıyor. birbirinizle bakışıyorsunuz. bırakın bari bankı bize.
Yine göğün amı yırtılmışçasına yağmur yağan şehir. Yarım saat daha böyle Devam ederse tüm yollar ve köprüler ebesinin amını görecek gibi. Balkona çıkıp sigara içmeye götüm yemiyor.
Yine sağanak yağış ve fırtınaların esir aldığı şehir.
Sabah uyandım, camdan denize baktım, (evet ev deniz manzaralı swh) resmen köpürüyor, koca koca dalgalar oluşmuş. Öyle bir rüzgar sesi geliyor ki, dışarı çıkmaya korktum. Palmiyeler, hurmalar yan yatacakmış gibi sallanıyor. Havadaki bulutlar kapkara ve birazdan yine belamızı sikecekmiş gibi sel şeklinde yağmurun kaldığı yerden devam edeceği çok açık. hatta Şu an yağmadığı halde rüzgarın denizden taşıdığı sular arabada silecek çalıştırmayı mecbur kılıyor...
Bu kış yağan yağmur son 5 senenin toplamından daha fazlaydı galiba. Gün-ısı ile idare edenler yine soğuk suyla duşa talim.
Güzel anılarımın olduğu yer. Kışın havası güzeldir. Yazın çok nemli. Saçını düzleştiren kızın yazın antaylada hiç şansı yoktur bonus sacla dolaşmak zorundadır. Antalya yakınlarında bir çok tatil köyü vardır gezmeye deger güzelliktedir. istanbula nazaran insanları çok daha pozitiftir. Güneşli havasından olsa gerek.
En sevdiğim mevsim kış. Bu şehirde kıştan nefret ettim. Ya deli gibi yağmur yağıyor ve 10 gün durmuyor ya da aşırı rüzgar var. 2 gün güneş açtığı zamanlarda oluyor(yağmur toplama şeysi).
Yazdan nefret ederdim burada daha da çok nefret etmeye başladım. Resmen nefes almak gibi, yemek yemek gibi hir ihtiyaç klima. Bir miktar buharlaştiğima yemin edebilirim.
Ayrıca bu şehirde öyle bi kahpe tanıdım ki. Zannediyorum bir daha asla böylesiyle karşılaşmam. Iki yakan bir araya gelmesin. Senden nefret ediyorum orospu.