efendim bu güzide ilimizde tıpkı istanbul örneğinde olduğu gibi şehrin yerlisi azınlığa düşmüştür. bu sebeple etrafa çöreklenen herkes kendini antalyalı diye aksettirse de gerçek antalyalı bulmak zordur.gerçek antalyalının kim olduğunu anlamaksa gayet kolaydır.enderde,abu,nişlen laflarına o ne ki diye bakmayan kişiler antalyalıdır.antalyalılar kaba konuşur ve kendilerine has bir ağızları vardır.antalyalılar kendi aralarında yöresel kelimeleri bolca kullansalar da yabancılarının yanında istanbul ağzına geçerler hemen yerlilerin çoğu yörük ve yunanistan göçmenidir. öte yandan iddia edilenin aksine mutfağı gayet kendine hastır.tahinli piyazı dillere destandır,çiğvesi tadından yenmez.aksekili zekasıyla kayseriliyle yarışır hatta fark atar.bir antalyalı rahat giyinmeyi sever, balkonu küçük evlerden haz etmez.antalya bir kadın şehridir, gündüz gece fark etmez sokaklar ezici çoğunlukla kadınla doludur.gece kızlarını kapıp bara,plaja giden anneler mevcuttur.kadınlar sürekli olarak kendi eğlencelerini düzenler kocaların evde oturması yadırganmaz.
önceden,çok önceden
lara bir çöl iken
yeşilbahçe,cebesoy,portakal çiçeği
narenciye ve camekan iken
kalekapısında faytonlar gezer iken
şimdi tramvay yol hattında
dönerciler çarşısı salaş iken
şimdi demir ağında
eski hamam, hamam iken
şimdi çarşı konumunda...
muzik bakimindan pek bi kisir olan sehrimiz.Soyle ki gençligin %90i ya tikky ya metalikaci ya da nu metalcidir.Oturcak dogru duzgun cafe bar tarzi yerler yoktur her yer tikkyler için yapilmistir.Eskiden yat limanindaki anfiye oturulurdu simdiyse ordan burdan goç yapan yurdum genci (bkz: rus kizlar istemeden veriyomus) orayi da isgal etmistir.2-3 sene once parklarda banklarda rahat rahat sabahlanabilirken artik gece 12den sonra sokaga bile çikilamamaktadir.Antalyanin antalyaligi goçle bitmistir.
gezdik, gördük, beğendik ve şehrin en güzel yeri konusunda oyumuzu antalya kalesine verdik merkezi baz aldığımızda. yoksa sidesinden tutunda alanyasına, kaşına çok güzel bir şehir antalya iğrenç sıcağı dışında. nefes almak bile zor ama olsun klima icat edilmiş çok şükür. tramvayda pek bir güzelleştirmiş şehri. şimdi gezilecek görülecek yerler konusunda ufak anektodlar aktaralım. bir kere kaleyi tavaf edin arkadaş orası ne şahane bir yer ya. kalenin kayalıklarında için sabah güneşin doğuşunu izleyin. sonra ışıklar caddesi üzerindeki evren büfede yengen yiyin. konyaaltında denize girin lara plajlarından daha güzel. gideceksenizde temmuz-ağustos aylarını seçmeyin, bizim gibi pişmeyin* tabi minibüs ve taksicilerden de bahsetmek lazım. hepsi kendini adete schummy sanmakta bir hız bir hız araba kullanmakta. kırmızı ışıkta geçmek mi, fütursuzca araba sollamak mı hepsi var maşallah.
özlemini çektiğim tek yer dir. Kötü lüğü her şehir gibi kötüdür iyiliği her şehirde olmayanlar kadar iyidir. Dostlukları menfaatlerin önündedir. insanları kibar ve naziktir. Ömrümün geri kalanı nı geçirmek için dua ettiğim yerdir.
aşklarımı barındırmış şehirdi bir zamanlar, şimdi aşkımın tek sahibi..
özlemlerime yön verirdi bir zamanlar, şimdi özlemlerin kendisi..
ayrılığa teselli verendi o zamanlar, şimdi ayrılığın muhibbi..
sıcağıyla yakandı o zamanlar, şimdi alev gibi hasret çekmesi..
yazı başka kışı başka güzel,1993 yılından beri kar görmemiş olan ,saklıkenti(kayak merkezi)ve denizi ile yazı ve kışı birarada yaşayabildiğimiz güzel memleketimin güzel illidir
her köşesi ayrı bi cennettir antalyanın. karaaliogluparkında palmiyelere, larada ve özellikle konyaaltında plajlara, merkezi sayılan cumhuriyet meydanından sahile sarkan yolundaki kaleiçinde restore edilen yapılara, oradaki barlara kendinizi kaptırır hayran kalırsınız.kaş, kemer, belek, beldibi, alanya antalya sınırları içine girince mutlaka ama mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. antalyaya geldiğiniz zaman 5 yıldızlı otellerde, tatilköylerinde kalmanız gerekmez. gelen yabancıların bilmediği kaleiçinde deniz manzaralı çok uygun fiyata pansiyonlar vardır. hiçbiryeri yerine koyamadıgım memleketim antalya.
hayatın 24 saat hiç bitmediği, gecenin 3'ünde acıkınca hadi baba astad'a gidelim izmir sandvic yiyelim diyebileceğiniz, bardan çıkınca saat kulesinin orada seyyar kokoreçci'den kokoreç yiyebileceğiniz, paçacı şemsi'den çorba içebileceğiniz, şişçi ramazan'da şiş köfte-piyaz yapabileceğiniz, yazları sabah 9'da uyanıp yürüyerek/dolmuşa binerek 20 dk. sonra denize ulaşabileceğiniz. her zaman gururla, her ortamda (son 3 senedir antalya'da yaşayan birinin bile söyleyebildiği) "antalyalıyım" kelimesini zikrettiren, doğduğum, büyüdüğüm ve inşallah öleceğim türkiye'nin en muhteşem şehridir.
mezarliklarin sehrin gobeginde oldugu sehir. o kadar ki vasita beklerken* mezarlik duvarina oturup ayni hizada bulunan mezar tasi yazilari okunur. surekli ayni yerde beklenirse bi sure sonra kim nerde yatiyor ezberlemek isten bile degil. ayrica iki yol arasindaki refujler bile mezarlik olarak degerlendirilmis. *
halen bir tatil beldesinde asker olduğum hatta zaman zaman görev icabı merkezinede gittiğim ama bir çarşı iznim bile olmamasından mıdır nedir antipati duyduğum bende pek güzel hisler uyandırmayan güzel şehir.bu satırlar yazılırken dışarda 22 derece gibi bi sıcaklık ve kısa kolluyla veya bi ince hırkayla dolaşan insanlar var ve ben askerim.antalya=antipati dediğim şehir.
edit:evet evet uzanamadığı ete mundar diyen kediyim ben.
özellikle insanların yazın akın akın gittiği hem tarihi hem doğal güzellikleri açısından tek kelimeyle muhteşem şehir her köşesi ayrı güzeldir.Akdenizin en güzel şehridir aynı zamanda
bütün insanların ömründe bir kez olsun gidip, konyaaltında denize girmesi, kaleiçinde bira içmesi, herhangi bir yerde oturup denizi izlemesi gereken şehir.