servisciler odası ile belediyenin servis ücreti konusunda anlaşamadığı şehir. belediye, yarıyıl tatili için ücret alınmayacak derken servisciler ücret almak konusunda ısrarlı.
yaşadığım süre boyunca şehrin içinde kar yağdığını 2 defa gördüğüm şehirdir. yanılmıyorsam ilk seferi 94 yılında, ikincisi ise 2009 da görmüştüm. evin önünde bir tarafına havuç sokmak suretiyle yapacağım kardan adam hayali ile 19 yıl yaşadıktan sonra, bir başka kar yağmayan şehre (bkz: melbourne) gelmek; hayatımın geri kalanında hep içimde bırakacak kardan adama havuç sokma hayalimi...
Ha unutmadan, toprak zenginleri ve sonradan görme zenginler ile doludur. Osmanlı zamanında 'gözünün alabildiğine kadar olan arazi senindir' diyerek verilmiştir bu topraklar. Son 20 yıla bakıldığında ise, zamanın belediye başkanları antalya'ya seçimde kendilerine oy vermeleri şartıyla doğu illerinden kamyonlarla Kürt vatandaşları getirmişlerdir. Kürt çoğunluğu antalya'da hiçte azımsanamıcak şekildedir artık. Sonradan görme zenginler, güzide kürt vatandaşlarımız ve orta kesim türk nüfusunun sentezi ile (bkz: do you sex?) hep birlikte turizme son derece katkıda bulunmuşlardır.
götlek bir belediyeye sahip olan şehir. hiçbir bok yapılmadığı gibi halkkart adında bir zamazingo ile halk soyulup kartlaştırılmıştır. madem para alacaktın kurulu olan antkart sistemini kaldırıp niye daha bok bir sistem getirdin hoca? kart almayanlara da ceza keser gibi fahiş fiyatlardan hizmet sunmak da neyin nesi?
bugün t-shirtle gezilecek kadar sıcak olan yer. iyi hoş ama ağzına sıçılıyor şu sıralar.
kapalı yol mu dersin, konyaaltı caddesi mi dersin, meltem mi dersin her tarafı kazma işlemleri son hız.
en işlek caddelerde iş makinaları bunlar seçim kampanyasıysa laflarım var sana mustafa akaydın.
bugün yine terketmek zorunda kaldığım,parlak güneşini istemeden de olsa bırakıp geldiğim yazdan kalma havasını şu mevsimde bile koruyan az gelişmiş ama turizmi patlatmış biricik memleketim.
millet imrenir yazın antalyaya gelenlere. bütün yazı burda geçirmekte var o nasıl bir duygu size anlatamam. bildiğin yazın sonunda servise hazır tandır kebaba dönüyorsunuz.