son 130 yılın en sıcak yazını geçireceğimiz şehir.. denize girmek her zaman fayda etmeyebilir, zira denizin dışında kalan taraflarınız (amuda kalkmadıysanız başınız) cayır cayır yanar, yine terlersiniz yine terlersiniz..
"2 gündür evdeyim. çıkıp biraz çayır çimenlerde hopayıp zıplayım, olmadı faleze, evren büfeye gider 1-2 bira içerim" diye hayaller kurarken, yağmur ile hayallerin içine sıçan şehirdir. ama genede candır, yardır.
antalya belki de ülkemizin en garip şehridir. geçen tüm dünyayı gezmiş biriyle muhabbet ederken sordum gördüğün en güzel yer neresi diye adam ne dese beğenirsiniz her yeri gezdim cok güzel yerler gördüm ama antalya gibisini görmedim dedi. bende tüm avrupayı gezmiş biri olarak doğal güzellikler açısından antalya'dan daha güzel bir şehir görmedim. istanbul demeyin doğal güzellikler diyorum. zaten atamız boşuna şüphesiz ki antalya dünyanın en güzel şehri dememiştir. gelelim antalya'nın garipliğine, antalya türkiye'nin belki de dışa en az göç veren şehri. dışa gönderilen öğrenciler dışında kolay kolay antalyalı bulamazsınız. aynı zamanda en cok göç alan şehir hem de bir tek doğudan değil burdurdan, konyadan, eskişehirden ve daha nice yerden cok göç alır. antalyalılar artık şehirde azınlık. dışa az göç verdiğinden belkide türkiye'nin en az reklamını yapan şehri bunu nerden mi anlıyoruz antalya'da en az 5 sene yasamayan herkesin antalya'yı sadece yazın güzel olan, tek özelliği sahilleri olan otelleri olan bir şehir sanması. ama iş yurt dışına gelince böyle değil. elin almanı, rusu buradaki güzelliklerin farkında hatta avrupadaki müzelerde asırı miktarda zamanında antalya'dan çıkarılmıs antik eser mevcut utanmadan yazıyorlar bide. antalya'nın en büyük şanssızlığı türkiye'de olması eğer antalya bi fransa'da olsaydı bugün avrupa'nın gözdesi barcelona antalya'nın yanında sönük kalırdı ama fransa'da öyle bir şehir yok. sonuç olarak antalya türkiye'nin en güzel şehridir rakibi bile yoktur bugün gündemde popüler olan bodrum, çeşme antalya'nın yarısı etmez bunu sadece yaşayan gezen bilir.