nisan, mayıs ve haziran'ın ortasına kadar, ayrıca kasım ve aralık ayları, hem antalya, hem de kaş gibi ilçelerin en güzel olduğu dönemdir. ağustosun ortasında dinlenmek için tatil amacıyla gidildiğinde antalya ve ilçelerinin size vereceği tek şey daha fazla yorgunluk olacaktır.
söylenenin aksine bir çok ilden çok daha iyi bir şehirdir. özellikle kışın ılık havası bile insanı mutlu eder. (bkz: karması zeka sorunu var olan yazar)
antalya'ya çamur atmayı marifet sanan gereksiz kişi söylemi.
Atatürk bile, 'şüphesiz ki Antalya dünya'nın en güzel şehridir,' demişken,
halt yiyin afedersiniz ama.
Genel olarak turizm in yaygın olduğu şehirlerin biraz boktan olmasından mütevellittir. Turizm doğa güzelliği, milli kalkınma, yabancı misafirperverliği ile saklanan pis bi sektördür.
potansiyelinin yanından geçemediği gerçek. altyapısı falan rezalettir. sahil tarafı sahile paralel 8-10 katlı apartmanlarla dolu olduğu için kışın nefes alamaz, kömür dumanında boğulur şehir... aynı durum sellere de neden olur. büyük yatırımlar sadece avm ve otellere yapıldığı için şehir merkezi yeterince gelişmemiştir. şehir merkezine turist de gelmez, zira gelip de göreceği bir şey yok... zaten kaliteli turist de gelmediği için, gelenler koyun gibi otellerinden hiç çıkmadan yiyip içip memleketlerine geri dönmekte...
doğru tespittir. yerlisi insan değildir ne idüğü belirsiz yaratıklardır, dışardan gelenler ise çoğu doğudan gelen insanlar olması hasebiyle uyum sorunu ciddi manada yaşanmaktadır. suç oranı nüfusuna göre inanılmaz derecede fazladır. kışın lanet ettiren bir yağmur günlerce durmadan yağan cinsinden. ve bunun gibi bir çok sebep.
türkiye'nin en çok göç alan şehri olması, turizm için sağdan soldan gelen ne idüğü belirsiz bir ton insan barındırması, altyapısının bu şişmeyi karşılayamaması ve aşırı yapılaşması nedeniyle 90'lı yıllardaki o güzelim Antalya değildir artık ama ne olursa olsun Antalya dünya çapında bir markadır. asıl sorun bizim tüm diğer güzel beldelerimizin bodrum, istanbul, kuşadası, marmaris nerdeyse her güzel kasaba veya şehirlerimizin kıymetini bilmeyip içine etmeyi çok iyi bilmemizden kaynaklı sorunlar yaşamakta olmasıdır. turizm bakanlığının sadece adı olan boş bir kurum olması, bu çarpık yapılaşmalara karşı hiçbir radikal önlem almaması, her sezon tüm bölgede yüzlerce otelin yükselmesine ses çıkarmaması, betonlaşmaya karşı önlem almaması önümüzdeki 5-10 yıl içinde Antalya'yı bitirecektir o kesin.