melodilerindeki burukluk, akşamüstülük ve ritimlerdeki naiflik tüm eserlerinde hissetiğim o kırılganlık anlatım biçimi olarak ud'una yansıyan tunus'lu müzisyen.
enver ibrahim. malezyalı bir siyasetçi. eski başbakan yardımcısı. bugünki medeniyetler ittifakı konferansında "Arap baharı-islam ve demokrasi" isimli bir konuşma yapmıştır. hayat hikayesi oldukça gariptir. kendisine sorduğum "arap baharı sonrası kurulan hükümetlerin çin ile olan ilişkileri sizce nasıl olacak" sorusu, moderatörün sansürüne uğramıştır. bir daha dünyanın o tarafından gelen bir politikacıyı bulamam deyip yapıştırdım soruyu ama olmadı napalım.
bu adamı dinlerken satranç oynamak şimdiye kadar yaşadığım en büyüleyici satranç deneyimlerinden biri oldu. nedendir bilmem ne yaparsam kendimi o şarkının içinde buluyorum mozdok's train i dinlerken.
the astounding eyes of Rita olarak yeni albümü çıkmıştır. A be Brahem yine yaptın yapacağını dedirten bir albüm olmuştur. albüme ismini veren parça, ismiyle o kadar müsemma ki Rita'nın gözleri belirir sanki ve tam bir ilan-ı aşktır. stopover at djibouti kıpır kıpır, the lover of beirutbeyrutu anlatır gibi; velhasıl, dinlenesi bir albümdür.
halfaouine deyip akabinde bu ba$lık altından çekiliyorum..
ehehe, başka şarkısını bilmediğimden değil lan.. bilmiyorum evet ama anouar brahem'in $arkılarını mercek altına alma i$leminden önce bu $arkıyı sindirmem gerek. çok güzel. çok güzel. bildiğin gibi değil, çok güzel..
Latin harfleri ile yazıldığı biçimiyle Anouar Brahem, ya da adının Türkçe'de kullanıldığı haliyle (bkz: Enver ibrahim), 20 Ekim 1957'de Tunus'un Medina bölgesindeki Halfaouine şehrinde doğmuş. Babasının cesaretlendirmesiyle 10 yaşında girdiği Tunus Ulusal Müzik Konservatuarı'nda ud ustası Ali Sriti'den bu enstrümanı çalmayı öğrenmiş.
Düğün orkestraları gibi sadece eğlenceye yönelik müzikler yapılan bir çevrede olmasına karşın, kendini bundan uzak tutmayı başarıp Akdeniz, iran, Hint müzikleri ve caz ile haşır neşir olmayı seçmiş. 1981 yılında Paris'e giden Brahem, Avrupa'nın bu önemli müzik kentinde dört yıl kalıyor ve aralarında Maurice Béjart'ın da bulunduğu, değişik müzik türleri ile uğraşan pek çok müzisyenle yakın ilişki içinde oluyor. Bu süre içinde Tunus sineması için film müzikleri bestelemeye başlıyor ve Fransa, Yugoslavya, ispanya ve italya'da festivallere katılıyor.
Bir udi olarak Anouar Brahem'in tarzı bizlere tanıdık gelebilir. Zira bir Magrib'li gibi değil, bir Maşrıklı gibi çalıyor. Sesleri Türk udilerinkine yakın. Kuzey Afrikalı'ların o katı, keskin ve madeni ud tınısı Brahem'de yok. Onun yerine dolgun, pürüzsüz, temiz, yankılı ve derin bir tını hakim. Bir başka özellik ise Anouar Brahem'in enstrümanıyla virtuozluğa, canbazlığa değil, lirizme, duygusallığa ağırlık veriyor olmasıdır.
world music bazında maceraperest udi olarak anılır. modal muzik ve makam yapısına cogu kez yaslandıgı için ortaya cıkan soundun da gizemli bir atmosferi bulunur. geleneksel arap muziği, caz motifleri hep dikkat ceker. ama caz değildir. mesela astrakan cafe albumun de, ortadogu' dan daha doguya giden bir yolculugu anlatır. brahem aslında kulturler otesi bir muzik tavrını temsil ediyor kanımca. ne etnik, ne de etnik caz, ne arap halk muziği yaptıgı soylenebilir. bu adamda sayısız muzikal bag ve titreşimler var. ve devamlı kendini yenileyen bir hali var. mesela bazen udunu gitar gibi çalar ama bunun asıl nedeni yetiştiği tunus' da telli sazların, ortadoguda yasayan udilerin stilinden uzak durmasından kaynaklanıyor. varolan muzik formlarını yenileyip duruyor. brahem' e yeni baslayanlar astrakan cafe' den baslayabilir.
geçtiğimiz nisan ayında el-hamra sarayında konser vermişti enver ibrahim abimiz. ne büyük talihsizlik ki orada olamadım. ud virtüözüdür, büyük sanatçıdır.
konserini * izleme bahtına ermiş biri olarak; müziğini nasıl tarif edebilirim diye düşününce aklıma gelen ve 'işte bu cuk oturur' dediğim analoji şu olmuştur, naçizane; şimdi gökhan kırdar'ın o leziz ilk albümünün leziz parçası yerine sevemem'in bir girişi vardır ud ile, hani şöyle bir beş-on saniyelik şukela bir girizgah; ahan da işte onun iki katı nüfuzkarlıkta bir müziğin bir buçuk saatlik bir performansın tamamını kapsadığını tasavvur edin. evet, işte enver ibrahim müziği bu...
entrümantal müzik ziyafetinin tam karşılığı olan, 1957 tunus doğumlu müzisyendir. asıl adı enver ibrahim dir.
eserleri;
1991 - barzakh (ecm)
1992 - conte de l incroyable amour (ecm)
1995 - khomsa (ecm)
1998 - thimar (ecm)
2001 - astrakan café (ecm)
2002 - le pas du chat noir (ecm)
2006 - le voyage de sahar (ecm)
astrakan cafe vers2 dinlenmesi gereken müzikleri arasındadır.