tam bir işkencedir. özellikle alt yazılı birşey izleniyorsa annenin 'alt yazılar çok hızlı geçiyor, doğru düzgün birşey aç' demesi üzerine, annenin kumanda üzerinde hakimiyeti başlar. tabiki açtığı doğru düzgün şeyde mutlaka magazin programıdır ve böylece oda terkedilir.
annenin dizisi olduğunda tv'de ilk kez sloganıyla gösterilen filmler bile anne tarafından izlenmiştir.*
+oglum ver şu kumandayı
-niye ya bak işte otur ne güzel film.
+ya ben izledim bunu.
-nasıl izledin ya? bu eve dvd-vcd ben alıyorum,alsam bilirim.
+zaten tv'de izledim.
-hadi ya,nasıl tv'de ilk kez oluyor o zaman bu?
+sanane len,ver şu kumandayı dizi izlicem ben..
-pff
+git odana orada izle,kendi evin olunca yayılır salonunda izlersin. **
sponge bob u çok sevdiğimden annemin artık beni cumartesi ve pazar sabahları;
-kızıımm kalkk kocaan**başladıı..
+tamam geliorm.zzz...sona beraber izlenir.
-ay çok salakça aslında bu denizin dibinde yasıyolar bide deniz kenarına gidiyorlar.kızım sen ne zaman düzgün bişeylerle uğraşıcaksın
+off anne git kahwaltıyı hazırla bi çay demle ya..
anneyle cnbce izlemek en zorudur. anne hem ingilicesine güvenip okumaz altyazıyı, hem de kaçırdığı yerleri sorar. ingilizce bilmiyorsa hepsini anlattırır. bazen de tamamen yanlış anlar:
- bu kızın sevgilisi neden gelmedi partiye?
- yanında ya anneciğim...
- hee görmemişim, hani nerde?
- işte bu sarışın olan annem
- hadi yaa *
- ..........
bir de olur olmaz yiyişiyolar. annenle izliyorsun sen de, uyuşturucu kullananı var, içip içip kaza yapanı var, tuhaf tuhaf şeyler...annene bakmaktan diziyi izleyemiyorsun. en iyisi anneyi uzaklaştırmak, şükran teyzelere ya da gönül ablaya göndermektir. diziyi de gönül rahatlığıyla izlemek tabi...
çaykolikseniz, annenin yaptığı çayı içerken anne ne izlerse izlesin katıldığınız durumdur.
yabancı film izlerken ise anne önce tahammül gösterir. sonra 120 dakikalık filmde tek bir sahne çıktığında, ****** kumanda kontrolünü kaybettiğiniz "may day" durumudur.
(bkz: das experiment)deney filmindeki replikte olduğu gibi;kadınlar neden porno film izlerken ağlarlar çünkü filmin sonunda evlilik beklentisi içindedirler.kadınlar duygusal olduklarından her filmi gerçekmiş gibi algılıyabiliyor ve ona göre tepki veriyorlar,hayvan adam,yazık çocuğa,allah belasını versin şeklinde çıkışları da olabiliyor kimi zaman.
Haberlerde 1 mayıs'ın çatışmaları yer almaktadır.
Feriköyde Polisin arkasından taş atan mahalleliyi destekleyerek,
- Ben olsam bende yapardım. Helal olsun çocuklara, balkondan soğan, patates atardım.
Diyerek beni yine dumurlara gark eden annem.
televizyondaki kızla konuşur gibi yaparaktan size vermeye çalıştığı mesajlar ömrünüzü yer. "ee gördün mü bak dinlemezsen anneni, bak işte aklının dikine gitti noldu" vb yorumlar özünde size ders olsun diye vurgulanan güzin abla köşesinden fırlama hayatın gerçekleridir, bir müddet sonra baymaz mı? bayar.
Artık, anneyle arkadaş olma evresine girmiş, hatta anne kişisine derin bir şefkat duymaya başladıysanız, mesela hastaysa, dizlerine battaniyesini örtüp, eline ıhlamurunu vererek izlenir o televizyon.
Hatta arada, " anne sıkıldıysan, kanalı değiştireyim" teklifinde bile bulunursunuz.
Onun Mutlu olması önemlidir, çünkü siz bir anne, o ise evladınız olmuştur.
Ne derse o!
tek kanal döneminde cuma geceleri korku filmi olurdu. jaws, 13.cuma, omen vb. uyumuşsam bile annem beni uyandırırdı beraber izlerdik. şimdiki kitap ve sinema merakımın temelini annem attı sanırım.
küçücük çocuğu korku filmi izletmek için uyandırmak da farklı bir psikopatlık belki ama güzel günlerdi. *