-essy
-ne var anneeaağğ
-seni nebahat teyzenin oğlu için istiyorlar ne diyorsun bu işte
-ne alaka anneeaağ
-siirte gelin gidicen işte
-orda gratis yok anneeaağ.
Şaka bir yana gratis olmayan şehirde yaşayamam. Kararım olumsuz.
(Yemek sonrası)
-Ay kızım, ben iyi değilim. Yemeği zor yedim. Yatsam mı napsam.
-Boşuna yol yapma anacım. Yemeği ben yaptım, bulaşık sende.
-Bu akşam da sen yap. Baban da çekirdek almış bak, çay koy ocağa.
-diğer akşamlar olduğu gibi yine ben yapayım.
-Yapcan tabi.
Anne kişisi:(+) sevgilim var.
Ben:(-) aferin aferin onunla da evlen.
+haha şakaydı.
-bilemem. Tekrar evlenirsen anneannem seni evlatlıktan reddedeceğini söyledi.
+öyle mi? Daha çok istedim evlenmeyi şimdi.
-arsaya iş makineleri henüz girmişken akıllıca bir hareket olmaz bu.
+onlar ölünce mi evleneyim o zaman.
-salak salak şeyler konuşmasana anne ya.
Gibi diyaloglardır. Hangimiz ergen merak ediyorum...
daha önce sözlükte şöyle bir diyalog paylaşmıştım:
'grup vitamin'in istanbul'da şarkısını söylüyorum;
-istanbuldaaa sular akmıyoor.
-yalanaan! napıcaz şimdi?
heh bu entry biraz beğenilmişti, ben de anneme söyledim; 'şunu yazdım kız bak beğendiler seni' diye. kızmıştı o zaman hatta, ne gerek var diye.
neyse ben yine geçenlerde evde şarkı söyleyip ev ahalisine işkence çektiriyordum. yalın'dan zalim:
-ellerine sağlık.. hadi du..
-afiyet olsun kızım.
bak ya bunu da buraya yazayım diye yapmadıysa ben de bir şey bilmiyorum. e yazayım madem. annem benim yaa.
Bu sabah konuşuyoruz.
+ben: ondan (eski eşi) haber var mı öyküyü (kızları) arayıp soruyor mu hiç?
-yok annem nerde. Bende engelli zaten. Öyküyü de aramıyor. Boşanıyor ya, Muhtemelen yine birini bulup evlenmeye çalışıyordur.
+ Sen onun ikinci eşisin değil mi?
-evet.
+bundan emin misin peki?
-hayır annem emin değilim de güvenemiyorum da...
Ne biçim insanlar girmiş hayatımıza anlamıyorum ki.
-kötü bir rüya gördüm, dayın yine ortalığı karıştırıyordu.
+ha onu ben de gördüm, sonra kendi rüyamdan alıp senin rüyana attım anne.
-lan manyak mısın? Böyle bir rüyayı benim rüyama niye atıyorsun? Aaa Sen ne dedin az önce?
+uyurken kendi rüyamdan alıp senin rüyana attım dedim.
-neden yıllardır söylemiyorsun bunu bana? Yüzlerce kötü rüyamı babanın rüyalarına atardım. Benim değerimi daha çok anlardı.
+Eheheheh. Şakaydı anne, öyle bir şey mümkün değil.
-biliyorum oğlum, ben anlık mutluluk için hayalini kurmuştum sadece. Rüya atmak nedir? Kafayı mı yedin sen?
+??!??...!?......?!.....!
-kalk yerine yat, uyuyakalma burda
+yatağımda yatmak istemiyorum mommy
-battaniye yastık getir burda yat o zaman
+burda da yatmak istemiyorum mommy
-nerde yatmak istiyorsun?
+musalla taşının üstündeki bir tabutta.
-.....
Ah be annecim, kızın english home'lu çiçekli pembeli mis kokulu nevresim takımlarından, yumuşak yastıklardan, ortopedik yataklardan vazgeçeli çok oldu ama sen de fark etmedin...
Bugün bi ayakkabı almış,ama nasil cirkin. Zevklerimizin de çok zıt olduğunu bilir.
-Bugün alışverişe gittim gel bak neler aldım
+bakım
-bak nasil güzel mi
+süslü tuvalet terliği gibi
-hadi len ordan
Annen ne güzel beğenmiş almış begenmesen bile gönlünü kırma. inan annesiz olup da annem olsunda tuvalet terliğine bile razı olacak çok insan var bu hayatta.