çocukken giderdik. her gittiğimizde saçma sapan oyuncaklar isterdik, valide hanım da işi inada bindirip almayınca da dönene kadar ağlardık. en son 8-9 yaşlarında ağlamanın dozunu biraz kaçırınca bi daha pazara götürülmemiştim, pazarlarla ilgili maceram orada bitti. *
bence çok güzel bir şeydir. erkek ya da kız olarak bakılmasa bile olaya ailesiyle vakit geçiren bir evlat olmak güzeldir ve güzel sonuçlar ortaya çıkarır. kızlar erkeklere nazaran daha çok evde olduğundan dolayı bu olayı erkeklerin yapıyor olması tabi ki daha dikkat çekici.
çok küçükken ananemle pazara gitmek eylemiyle başladı pazarla olan tanışıklığımız. o zamanlar bücür cadı vardı. kendimi köfteci abbas yerine koyar elimdeki pazar arabasını ise köfte tezgahı olarak kurgulardım. şehriye hanım ise karşıma o an çıkan güzel kadınlardı ihi ihi ihi.
tabi o zamanlar abbasın şehriye'ye olan duygularının altında yatan piçliklerden haberim yok, görünce gülümsemek olarak yüzeysel düşünüyorum. evet aşk o zamanlar benim için gülmekti :D
pazarda milletin karısına kızına gülen 6-7 yaşlarında çocuk görürseniz kesin bizim sülaledendir o :D
her neyse bir aksilik vardı. pazar arabası arkadan çekilirdi ama köfte arabası önden :(
hiç farketmez, taşıması daha zor olsada milletin ayağına hafiften vursam da pazar arabasını önüme alır köfte arabası gibi iterek taşırdım :D
böyle böyle büyüdük tabi, ananemle pazarda gezmelere devam.
bir gün ananem hastaydı pazara inemedi. dedi oğlum bari bir iki meyve al pazardan gel.
gidiş o gidiş. bizim evin pazarı, ananemlerin pazarı, bekar dayımın pazarı hep bana kaldı :D
14 yaşlarındaydım tek pazara gitmeye başladığımda. o zamanlar pazarcıya fiyat sormaya, uzaktaysa seslenmeye filan utanırdım. sonraları alıştım. hep kandırırdı piçler beni, kilosu 2.5 sa bir kilo diyorum 4 liralık olsun mu abi diyor bende olsun diyorum.
baktım bu taktik bizi sikiyorlar sonra alıştım kurt gibiyim artık. bir tane fazla koyupta 3 liralık diyorsa yok abi ne 3ü ben bir kilo istedim. yok hediyeyse kalsın valla 2.5 liram var filan diyorum :D
zaten onlarda biliyor artık piçleşmiyorlar :D
üniversiteye geldim, 2-3 haftada bir eve gidiyorum. dolaba fare düşse kafası yarılır ne bu lan diyom e oğlum pazara gitmiyoz marketten de bu kadar alıyoz diyolar.
sonra seni çok seviyoz canım oğlum, canım torunum. seversiniz tabi amk ben yokken meyve bile geçmiyor boğazınından :D şaka bir yana ev 6. kat haklı onlarda ben zorlanıyorum çıkartırken.
her neyse mevzu neydi amk?
bu arada bir soru eki olarak amk?
amk?
hayır her cümlesi amk ile biten erkek değilim ben, annesiyle pazara giden erkekim.
evcimen erkek seven beyler eqlesin.
hayır ibne değilim şu günlerde kadınlara karşı tepkiliyim sadece.
edit : hala benim için aşkın ilk göstergesi gülmek lanet olsun ki :(
dahil olduğum şeydir. hatta hayatta gurur duyduğum az davranıştan biridir. abuk subuk sıçanlar olmuş yok 'şopar denecek erkeklerdir ' falan diye çok da siklemiyoruz. bu arada o poşetlerin trapezlerimde bıraktığı etkiyi başka hiç bir yerde yakalayamıyorum.
Sol framede görünce var mı böyle erkekler ya dediğim başlık. Annesine yardım edecektir, poşetleri taşıyacaktır, domates de seçecektir, balık temizletecektir...
Sanırsam böyle tanıdığım bir erkek var. Annesine ev temizliğine yardım eden vs. Böyle erkeklerin aslında gerçekten bir ömür hayatınızı sürdürebileceğiniz erkekler olduğunu düşünüyorum.
Sanırsam böyle tanıdığım bir erkek var. Annesine ev temizliğine yardım eden vs. Böyle erkeklerin aslında gerçekten bir ömür hayatınızı sürdürebileceğiniz erkekler olduğunu düşünüyorum.