anneye tokat atma'yi kinamak, aslinda asik olunan bir kadinla arana mesafe koymak olarak yorumlanabilir. turk toplumu "ana"dolu kokenli, anaerkil yapinin yuceltildigi ve tanribaba kaynakli dinlerin oteledigi diyarin ortasinda sekillenmeye calisan bir irksa eger...
anadolu'da kadinin yeri birincil, teolojideyse ikincil siraya iteklenmistir. sevmekle sevmemek arasinda katedilen mesafeler yorucu, uzucudur.
anneye el kaldirmayi kinayan sahis, valideye ince, tarifi zor ve toplumca imkansiz bir ask besliyor gibidir.
ulan orta dogu'nun freud'u musun be ran diyesim geldi.
amma her daimki hayta ifademle, bir ahmet yilmaz tamlamasiyla bitirseydim, daha sik olurdu.
insanlığın dibe vurduğu yerdir.ayrıca her dibe vuruşun birde çıkışı vardır gibi bir yaklaşım bu durum için geçerli değildir. zira bu tür varlıklar geberene kadar orada kalmaya mahkumdur.
"besle kargayı oysun gözünü" diye bir laf vardı neydi o ? bi de şüphesiz, namus sorunu falandır mevzu yoksa anadolu evladının en son yapacağı iştir anaya el kaldırmak. zayıf olduğu noktasıda ar, namus olduğuna göre kesinlikle öyledir öyle...