"keşke fön çekmeyi bilsem, sen bu soğukta kuaföre gitmek zorunda kalmazdın" demesi,
kavga ederken "tamam bağırma artık sesin kısılıcak" demesi,
ve dünyada insana sadece annenin bu derece sevgiyle bakması...
gecenin 3'ünde kimseyi uyandırmamak için sessizce öksürmeye çalışırken uyuduğunu sandığınız annenizin içerki odadan "hırka giy" diye bağırmasıdır. biraz sonra elinde sütle gelecek, çok eminim.
- 9 ay boyunca içinde bir canlıyı sorgusuz sualsiz taşıması.
- ugruna tuvalet taşlarına yapışıp bedenini kemiren bu canlıya hiç kimsenin göstermediği sevgiyi göstermesi.
- beline eklenen her yağ kütlesinden mutlu olmak.
- kafanıza fırlattığı her türlü eşya "hayatının anlamına" zarar verecek diye yine sabaha kadar başucunda beklemesi.
- koruyup kollamak karşılıksız.
- salt sevmek katışıksız.
sebep mi güldürme beni!
hayattaki en kutsal, en güzel varlıklar olan annelere duyulan sevginin nedenleridir. saymakla bitmez. ne yaparlarsa yapsınlar tapılası varlıklardır.
-her zor gününüzde yanındadırlar,
-sizi 9 ay karınlarında taşımışlardır,
-kızsalarda sevselerde bunu sizin için yaptıkları kesindir,
-ne yaparsanız yapın sizi asla yalnız bırakmazlar,
eve gelen kargocuya "çok üşümüşsün evladım" diyerek çay ikram etmeye çalışmak, "bırak teyze işim var" diyen adamı zorla alıkoymak, "çayını bitirmeden gidemezsin" diyerek "biticek bu tabak" moduna girmek...cicim benim ya.
dün geceki son eylemiyle beni çatlatmak istediğini bir kez daha göstermiştir.
bilgisayarını kapatan mitheithel, tuvalete girer. yatacaktır artık. çıkınca bir de ne görsün? annesi uyanmış, odasının ışığını açmış, oturuyor. "hayırdır? " der mitheithel, anne kan çanağı gözlerle bakar ve "seni bekliyorum, uyu da öyle kapatayım ışığımı. " der, küçük kızının karanlıktan huylandığını bilmektedir çünkü **. candır o.