Çok nadirdir o kadar nadir olur ki aramızda dargınlık çok fazla olmamıştır. Ne kadar görüşleri benim fikirlerime uymasa da saygı duyduğum en önemli insan.
sinirin geçmeden pişman olursun. sonradan aklına gelince daha çok pişman olursun. uzun süre ayrı kalıp aklına gelince perişan olursun. annen ölünce aklına gelirse neler olur bilmiyorum.
yapmayın. çok yaptım, çok üzüldüm. gönlünü aldım hep ama alamadığım olmuştur elbet. annemi kaybedince anladım ne kadar zor olduğunu. gidin şimdi öpün hemen annenizi öylesine. sarılın vakit geçirin onunla. sonrasında çok koyuyor. offfff.
Değil bağırmak ne kötü bir söz ne de karşılık veririm.
Çok nadir olmuştur, gerçekten sinirliysem ciddi ciddi kırıp ağlatmışlığım vardır. Hele başkası yüzünden oluşu kendimi zor affetmeme sebep oldu, kırmayın üzmeyin herkes gider o kalır.
Ergenlik dönemlerinde, veyahut istediğiniz bir şeyin alınmamasında, sabah ütülenmiş hiçbir şeyinizin olmadığında, erken uyandırmasında, erken yat demesine, 'yardım et bana biraz' dediğinde, harçlığınızı vermediğinde, daha bir çok olay daha sayabiliriz.
Kendi hoşnutsuzluğumuzu kendi annemizden çıkarırız. Bağırır, şımarık çocuk edasıyla kızarız.
O'nlar ise bunu bilirlermiş gibi bizi hep anne olgunluğuyla karşılarlar. Hayatta o'nlarsız kalmamamızı yine onlar sağlarlar. Yorgunluklarını gizler, yoksulluklarını örtmeye çalışırlar. Elbet günün birinde eve alınan lüks tüketim maddesini ' benim karnım tok' diye geri çevirmişlikleri vardır.
Aldığımız, alacağımız en büyük eğitim, geriye dönüp baktığımızda onların bize verdikleri eğitimlerdir. Bazen susarak, bazen kızarak bize.