eger bosanırken evlatları(!) da boşamamıslarsa kafası rahat her istedigini yapabilecek özgürlükte hemen hemen hiç karısanının olmadıgı ama bir yonleri hep eksik kalacak cocuklardır.
(bkz: daimi sevkat pompalama sistemi)
yaşları küçük olduğu taktirde psikolojilerinin ağir darbe alma ihtimali yüksektir. anne yada baba olsun yanında kaldıkları kişinin mükemmel bi insan olması ve sonsuz bir sevgi beslemesi belki bu yıkımdan zarar görmelerini engelleyebilir ama aksi takdirde sorunlu bir psikolojiyle ya fazla ucuk kacik tipler haline gelirler ya da içlerine kapanırlar. bu cocukların hiç günahı yokken böyle bi yükün altına girmeleri tamamen talihsizliktir ve iyi cocuk yetiştirmek istiyorlarsa bosanan anne ve babaya iki kat fazla sorumluluk düsmektedir
tüm yaşananlardan kendilerini sorumlu hissederek ;
a ) içine kapanan, b ) şımaran, c ) dikkat çekmek adına çeşitli tepkimelerde bulunan, d ) yeni ve farklı kendini ifade kuramları geliştiren, e ) biyolojik ve psikolojik farklılıklar yaşayan
mutsuz bir evlilikte yaşamaktansa boşanmış çocuğu olamaları evla olan çocuklardır.
yaşamda yapmaları gereken en önemli iş kendiş ayakları üzerinde durmak olmalıdır.
eğer olayın özgürlük tarafını sezip bunu iyi kullanırlarsa daha çocukluktan itibaren özgür yaşar, kimselere hesap vermezler, büyüdüklerinde de annenin babanın yanında kalmalıyım, onlara bakmalıyım vs düşüncesi veya zorlaması ile karşılaşmadıklarından tamamen özgür bir biçimde hayatlarını kurar ve yaşarlar. örnek mi, ben tabiki.
bu cocuklar buyuk ihtimalle ozel okulda okuyorlardir. ya da cocuk ozel okula basladiginda ebeveynde bir bosanma istegi dogar. ikisinden birisi. ozel okulun olayi nedir cozebilmis degilim.
sadece birinin konuşmasını duyup içimi parçalamış çocuktur. lan oğlum çocuk isyan ediyor. hayır küfür kötü söz bağırma çağırma yok. konuşmasının içine sinmiş isyan. ağlıyorum lan. nasıl kalp lan sizdeki. yediniz içtiniz. bi yerlerinizin keyfini sürdünüz. biraz da katlanın. orada caresiz bir insan var. ayırdığınız yaşamınız değil. onun minicik yüreği. parçaladığınız onun ruhu. bütün içtenliğim ve yaşlı gözlarimle, gözlerinden öpüyorum ismini bilmediğim. küçük isyankar. isyanına katılıyorum hatta, lanet olsun diyorum.
annesiyle babası boşanmıs ve başka insanlarla evlenmiş olanlardan bir adım daha öndedirler. genelde bir süre sonra aynı konuma gelirler gerçi.
ayrıca anne baba düşmanmışcasına ayrılmış ise bir sürü gereksiz konuşmayla karşılaşacaklardır.**
çok zor durumda kalmış çocuklardır. sanırım o yüzden Allah'ın en sevmediği mübah(yapılması veya yapılmaması günah olmayan. yemek yemek gibi..) boşanmaktır.
bu çocuklar boşanmış anne ve babadan daha fazla toplumsal baskıya maruz kalmaktadır. boşanmış kişiler, istediği gibi yaşarken, bunların çocukları ne zorluklar altında yaşam mücadelesi vermektedirler. toplum bi defa bu çocuklara hor bakmaktadır, kendi çocukları ile arkadaş olsun istemezler. bu çocukların bir yanı hep eksiktir. annesi ile kalırken babası eksik, babası ile kalırken annesi eksik. hele ki mahalle insanları tanıdıksa hiç çekilmez hale gelmektedir. kulakları her pencerede, her köşe başında kendisine acıyarak konuşanları işitmektedir.
tamam hiç kimse boşanmak için evlenmez ama kardeşim bu çocukların günahı nedir?
bir yanları hep eksik kalacak çocuklardır. tipik klişeleri duymaya alışkındırlar, yalnızca kafa sallarlar. annesi ve babası 40 günlükken boşanmış ve ayrı şehirlerde yaşayan insanların çocuğu olarak hislerimi söylemek istiyorum sadece.
1) Küçükken insanların bana acımasından nefret ederdim. Hani nolmuş annemle babam boşanmışsa? Bana ne, ben onların çocuğuyum hala, onlar boşandı. Böylelerini bir kaşık suda boğmak istiyordum anlayacağınız. Ama yıllar ilerledikçe o boşluğu daha çok hissetmeye başladım. Artık bunun sorun olmadığını söyleyenlere sinir oluyorum. Ya arkadaşım bir düşünsene, ben babamı 1 yılda birkaç kez falan görüyorum, adamın benle alakası yok. Bir allah'ın kulu da "sen nasıl babasın lan?" deyip diklenmiyor şuna, kafayı yiyorum. Annemi ona oranla seviyorum çünkü bana bakıyor kadın ve gerçekten onu bırakamıyorum. Dikkat ederseniz, babama oranla. Çünkü çok değişik bir kadın, kafa yapısı olarak idare edilmesi gereken bir cinsten. Hem seviyorum onu hem de beni anlamadığı için çok kızıyorum ona. Bak işte ne annemi ne de babamı doğru düzgün sevemiyorum, çünkü ben yokmuşum gibi hayatlarını yaşıyorlar. Peki ben nasıl yaşıyorum? Omuzunda gereksiz bir yük taşıyarak, en yakın arkadaşlarıma onların boşandığını söylemekten çekinerek, aile şefkatini hiç göremeden, o sıcaklığı hissedemeden yaşıyorum. Çocuk hep ezilen taraf, anne-baba (özellikle baba) single olarak hayatına devam ediyor, sevgililer ediniyor, istediği yerde geziyor. Hani nerde çocuk? Çocuk yok çünkü onu da boşadı.
Evet fazla uzatmayayım ; demek istediğim sakın bir yuvanız varsa dağıtmayın. Bunun en büyük etkilerini yaşayan biri olarak söylüyorum, bir çocuğun hayatını mahvetmektense kendi hayatınızı mahvedin. Çünkü o çocukların gözünde asla gerçek anne-baba sıfatına ulaşamazsınız. Lütfen hayatı boyunca gardını tutarak yaşamasına sebep olmayın. Boşanmak çözüm değil, boşanmak problemi daha da büyütmektir. Siz siz olun çocuğunuz varsa boşanmayın.