tüm yaşananlardan kendilerini sorumlu hissederek ;
a ) içine kapanan, b ) şımaran, c ) dikkat çekmek adına çeşitli tepkimelerde bulunan, d ) yeni ve farklı kendini ifade kuramları geliştiren, e ) biyolojik ve psikolojik farklılıklar yaşayan
bir yanları hep eksik kalacak çocuklardır. tipik klişeleri duymaya alışkındırlar, yalnızca kafa sallarlar. annesi ve babası 40 günlükken boşanmış ve ayrı şehirlerde yaşayan insanların çocuğu olarak hislerimi söylemek istiyorum sadece.
1) Küçükken insanların bana acımasından nefret ederdim. Hani nolmuş annemle babam boşanmışsa? Bana ne, ben onların çocuğuyum hala, onlar boşandı. Böylelerini bir kaşık suda boğmak istiyordum anlayacağınız. Ama yıllar ilerledikçe o boşluğu daha çok hissetmeye başladım. Artık bunun sorun olmadığını söyleyenlere sinir oluyorum. Ya arkadaşım bir düşünsene, ben babamı 1 yılda birkaç kez falan görüyorum, adamın benle alakası yok. Bir allah'ın kulu da "sen nasıl babasın lan?" deyip diklenmiyor şuna, kafayı yiyorum. Annemi ona oranla seviyorum çünkü bana bakıyor kadın ve gerçekten onu bırakamıyorum. Dikkat ederseniz, babama oranla. Çünkü çok değişik bir kadın, kafa yapısı olarak idare edilmesi gereken bir cinsten. Hem seviyorum onu hem de beni anlamadığı için çok kızıyorum ona. Bak işte ne annemi ne de babamı doğru düzgün sevemiyorum, çünkü ben yokmuşum gibi hayatlarını yaşıyorlar. Peki ben nasıl yaşıyorum? Omuzunda gereksiz bir yük taşıyarak, en yakın arkadaşlarıma onların boşandığını söylemekten çekinerek, aile şefkatini hiç göremeden, o sıcaklığı hissedemeden yaşıyorum. Çocuk hep ezilen taraf, anne-baba (özellikle baba) single olarak hayatına devam ediyor, sevgililer ediniyor, istediği yerde geziyor. Hani nerde çocuk? Çocuk yok çünkü onu da boşadı.
Evet fazla uzatmayayım ; demek istediğim sakın bir yuvanız varsa dağıtmayın. Bunun en büyük etkilerini yaşayan biri olarak söylüyorum, bir çocuğun hayatını mahvetmektense kendi hayatınızı mahvedin. Çünkü o çocukların gözünde asla gerçek anne-baba sıfatına ulaşamazsınız. Lütfen hayatı boyunca gardını tutarak yaşamasına sebep olmayın. Boşanmak çözüm değil, boşanmak problemi daha da büyütmektir. Siz siz olun çocuğunuz varsa boşanmayın.
eger bosanırken evlatları(!) da boşamamıslarsa kafası rahat her istedigini yapabilecek özgürlükte hemen hemen hiç karısanının olmadıgı ama bir yonleri hep eksik kalacak cocuklardır.
(bkz: daimi sevkat pompalama sistemi)
Genelde kimin yanında kalıyorlarsa onun, (ki bu büyük oranda annedir) propaganda bombardımanına dayanamayan ve sonunda diğer taraftan (ki bu da çoğu zaman babadır), nedenini sorgulamadan nefret eden çocuklardır bunlar. Eh, babaları da sonunda bunalıma düşer ama umurlarında olmaz maalesef. Bu yüzden biraz duygusuz olurlar... Ama bu mantıklı olduklarını da göstermez tabii... Mantıklı olsalar diğer taraftan öç alma aracı olduklarını anlarlardı çünkü... Basın yazmaz, yazsa da kimse üzerinde durmaz ancak, intihar eden babalar gerçeği vardır bu ülkede ve bunun da nedeni anneler tarafından öç alma aracı olarak kullanılan bu çocuklardır. Tuhaf olansa hakimlerin adalet yerine kadına şiddet gazıyla bu duruma alet olmalarıdır. Çok zordur işleri bu çocukların. Keşke gözlerini açabilseler ve dur diyebilselerdi bu tatsız gidişe... Çünkü sadece anne değil baba da gereklidir sağlıklı bir ruh için...
yaşları küçük olduğu taktirde psikolojilerinin ağir darbe alma ihtimali yüksektir. anne yada baba olsun yanında kaldıkları kişinin mükemmel bi insan olması ve sonsuz bir sevgi beslemesi belki bu yıkımdan zarar görmelerini engelleyebilir ama aksi takdirde sorunlu bir psikolojiyle ya fazla ucuk kacik tipler haline gelirler ya da içlerine kapanırlar. bu cocukların hiç günahı yokken böyle bi yükün altına girmeleri tamamen talihsizliktir ve iyi cocuk yetiştirmek istiyorlarsa bosanan anne ve babaya iki kat fazla sorumluluk düsmektedir