siz hiç çürümüş etin nasıl koktuğuna denk geldiniz mi? buzdolabında fazla kalmış ya da dışarda bir gün unutulmuş et değil, böceklenerek, kurtlanarak çürüyen bir beden. burun deliklerinizden günlerce çıkmaz. bayılacak gibi olursunuz.
hasta falan değildir o kokunun ortasında, hemde sevdiği bir canlı çürürken oturabilen. düpedüz tehlikelidir.
kendi mahallemde annesini boğup, tecavüz eden birini tanıdım fakat akıl hastasıydı kendisi. büyük ihtimalle bu şahısta akıl hastasıdır.
aynı zamanda da büyük ama bir o kadar iğrenç bir başarıdır. 1 ay değil, 2 yıl değil tamı tamına 7 sene bu şahıs bunu saklayabilmiş. bu yedi sene içinde iyi anlamda ruhsal bir değişim olmadığının da kanıtıdır.
Ölen kadını yedi yıl görmeyen, sesini telefonla da olsa işitme ihtiyacı duymamış, akraba ve akrabalık bağlarının sorgulanması gerekir. Bir hafta, on gün verilen bayram tatillerinden, insanımızın ne anladığı da sorgulanmalıdır.
Suçlu, bir kişi değildir.
cesedi saklamamıştır, cesetle birlikte yaşamıştır. ileri derece şizofren olması kuvvetle muhtemeldir. polislerin evde kaç kişi yaşıyorsunuz sorusuna ısrarla -annemle ben- cevabını vermiştir.
diğer taraftan verdiği savunmada annesi ve kendisine elektrik verildiğini söylemiştir. kim diye sorulduğunda ise evdekiler demiştir.
"sizin duvarlarla konuşmanız normaldir, ne zaman ki duvarlar size cevap verir; işte o zaman iki kişisiniz demektir"