bugün bim mağazasında denk geldiğim, bir dondurma çeşidinin 35 kuruş olmasına inanamayıp, kasiyere giderek teyit eden, annesi, istediğini al deyince, ''yok bu güzel, fazla para gitmesin,'' diyen 1 metre boyunda, gözlüklü, 6-7 yaşlarındaki aşmış çocuk.
bunlar insanı ağlatır da. bir tanesine rastlamıştım, arkadaşları okuldan kaçarken onu kendimce fazla inek bulduğumdan hadi sen niye tek kişi kaldın diye çemkirmiştim. bana güzel ayar vermişti. babamın durumu zaten kötü, beni okula göndermek için gündüz başka işte gece başka işte çalışıyor. ben diğerleri gibi kaçamam demişti. neymiş efenim insanın içinde olacakmış o anlayış.....
öyle durup hayal edince gözlerimi dolduran çocuktur. gerçi çocuk mudur tartışılır. erkenden kocaman olmaya şartlarca zorlanmış; fakat bunu üzerine yakıştırmış güzel bi' insan olduğu nettir.
Belki doksanlar, seksenler çocukları için garip değildi ama 2000' den sonra doğan çocukların müsrifliği, elindeki her şeyi (telefondan, kedi köpeğe, evcil hayvana kadar) oyuncak olarak görmeleri bu durumu biraz imkansız kılmıştır.