'laiklik' kelimesinin çok moda olduğu bu günlerde herkes kullanmak istiyor haliyle. ama bilmemek değil öğrenmemek ayıp. önce açıp okunmalı kelimenin anlamı 'benim babamın bir laiki var' gibi bir başlıktır bu. ayrıcaa huzurevindeki anneyi ayda bir ziyaret etmek ne zamandan beri 'hayırlı evlat' yapıyormuş insanı?
Tanım yapılmak istenen ancak Bunu anlayamacak kadar ufacık bir beyine sahip olan ve başlık açma ihtiyacı hissetmiş olan kişinin anlayamayacagi türden bir evlattır.
namaz kılmasına rağmen derken yazar dostum. namaz kılmak ne zaman sevgiyi önleyebilecek bir engel oldu. densizlik bu olsa gerek. din düşmalığı bu kadar belli edilmemeli.
(bkz: namaz kılmamayı medeniyet zanneden ergen)
laik kişinin aslında müslüman olmadığını anlamamı sağlayan başlık.(başlığı açan arkadaş zeka küpü maşallah.yada kendi gibi düşünen hastalıklı beyinlere tercüman olmuştur)
ilk önce laikliğin tanımından başlayalım.
bildiğim kadarıyla laiklik bize taaa iköğretimden öğretildiği gibi en basit ifadesiyle din işlerinin devlet işlerinden ayrı tutulmasıdır. yani kesinlikle bir din düşmanlığı falan değildir.
bir insan namaz kılıyorsa ya da kılmıyorsa bu onun laiklik ile ilgili düşüncelerini göstermez.
bu başlıkta bahsedilen kişi de yani annesi namaz kıldığı "halde" ona bakan laik evlat da gerçekten laik, eli öpülesi, hayırlı bir evlattır efendim.
tolga beye karşı şehvani duygular güden ama hayallerde kurulan bütün kamasutra pozisyonlarını tatbik etmeyişini namaz kılan anneye yoran,abaza olduğu kadar cahil olan insancık söylemi.
kendisi de namaz kıldığı halde, namaz kılan annesine bakmayan nice dindar evlatları akla getiren başlık. hayırlı evlat olmanın şartları arasında din denen kavram asla yoktur, bu bir doğal ahlak ve vicdaN sorunudur. din, ne ahlak ne de vicdan sağlar.
togay bey aslında yalan söylüyor. annesi gizliden gizliye rakı içiyor. togay bey de annesini ziyaret etme ayağına gidip beleşten rakıya konuyor. bu çağdaşlar ve laikler hep böyle işte dostlar. adam fctegk'yi de feci halde kandırmış.
ah dostlarım dünya var oldukça iyilikte hep var olacak.
pazar sabahı geç uyandığım için kahvaltıyı ıskalamış, mutfakta bir kaseye kornfılekse süt boca edip bilgisayarın başına geçtim. feysbukta resimlerimin altına yazılmış yorumlara seri halde ":)" smileyi koyup bir kaç çağdaş şarkı paylaşıp, akp karşıtı birkaç grubu beğenip faysbuku kapatıp elimde entellektüel kişiliğimi gösterir bir kitap ile bahçeye indim.
bahçede biraz kitap okuduktan sonra markete kadar gidip atıştırmalık bir şeyler almaya karar vermiştim ki, sırf bilim düşmanı aydınlanmadan nasip almamış kişilere örnek olmak maksadıyla elimde kitap olduğu halde markete doğru yürüyor, arada yakışıklı çocuklar görünce duraksayıp kitabın sayfalarını çeviriyordum.
neyse efendim ben yine kitabın sayfalarını çevirirken "güüüünnnk" diye birine tosladım, togay beydi bu, tam düşecekken tuttu beni;
+ fctegk * aşık mısın kızım nereye daldın?
- yok togay bey, kitaba dalmışım farketmedim...
+ hımm peki kızım, nereye gidiyorsun?
- markete kadar gidiyordum, bir isteğiniz varsa?
+ yok sağol kızım...
- siz nereden geliyorsunuz efendim, huzur evinden mi yine?
+ evet fctegk, biliyorsun annem benim için çok değerli, onu en az ayda bir defa ziyaret etmezsem çok üzülüyor.
- evet efendim, anneler hep öyle...
togay beyin yanından uzaklaşınca onun çağdaş ve laik göğsünde barındırdığı inanılmaz şefkat karşısında hayranlık duyuyordum, çünkü togay beyin annesi namaz kılıyor ama togay bey buna rağmen annesini seviyor, huzur evi ücretini kendi ödüyor ve her ay ziyaret ediyor onu.
evet dostlarım, dünya var oldukça iyilikte hep var olacak!
