annenin ölmesi

entry592 galeri7 video2 ses1
    1.
  1. Allah'ın anneyi sizden cok sevmesi, iki gündür annesizim. Annenize sağlığında kıymet verin son pişmanlık fayda etmiyor sonra.
    256 ...
  2. 2.
  3. dünyada işkence görmek,tecavüze uğramak ve aşk acısından bile daha çok acı verecek olan,sizi 9 ay boyunca sıcacık karnında taşıma zahmeti gösteren annenin sizi hayatta tek başına bırakması durumudur.
    41 ...
  4. 3.
  5. büyük ihtimalle insanların %90 ının er-geç yaşayacağı durumdur. şimdiden psikolojik olarak kendimizi hazırlamak ve mukavemetli olmak zorunda olmamızın gerektiğini düşündüğüm olay.
    (bkz: allah gecinden versin)
    20 ...
  6. 4.
  7. düşmanımın bile başına gelmesini istemediğim olay.Allah kimseyi annesinden ayırmasın.
    19 ...
  8. 5.
  9. anne yoklugu kimsenin yokluguna benzemez allah esirgesin denilesi durum.
    14 ...
  10. 6.
  11. bu dunyadaki benim icin en degerli varligin, kiymetinin biraz daha guclendigi aci gercektir.
    (bkz: cennet annelerin ayaklari altindadir)
    (bkz: ana gibi yar olmaz)
    11 ...
  12. 7.
  13. dusuncesinin bile insani bogdugu olay. icim sıkıldı...allah sabir versin tum yasamis olanlara...
    13 ...
  14. 8.
  15. rüyada görüldüğünde bile gözyaşlarıyla uyanılmasına neden olan olay. allah gecinden versin.
    16 ...
  16. 9.
  17. eninde sonunda gerçekleşcek olay * annesini düşünen varsa evlat acısı yaşatmasın demesini tercih ederim eminim annenizde tercih eder. Tabii ki allah gecinden versin.
    4 ...
  18. 10.
  19. her konuda okumuş, yazmış, dünyanın bütün dillerini bilen, hakikate hatta olmadı nirvanaya ulaşmış, okuduğu kitap sayısı dünyanın etrafını 10.000 kere dönmeyi sağlayacak kadar çok olan bir insanın bile kelimelere dökemeyeceği, dillendiremeyeceği, kolun kanadın kırılması olayı.
    18 ...
  20. 11.
  21. ciddi anlamda, dusuncesi bile kotu olan; ama elbet birgun * yasanacak aci, yurek yakan durum.
    7 ...
  22. 12.
  23. başlığı gördüğüm anda göz yaşlarının her an süzülmeye hazır hale geldiği başlık.çokkkkk kötüüüüü çoooookkkk..........
    10 ...
  24. 13.
  25. 14.
  26. babanın ölümünden dört kat daha kötüdür..
    8 ...
  27. 15.
  28. yaşayanlara allah sabır versin allah rahmet eylesin dedirtecek,bütün anaların olduğu gibi onlarında mekanının cennet olacağı bilinen kişiler,varlıklar,koruyucu melekler
    6 ...
  29. 16.
  30. başlığı okur okumaz tüylerimi diken diken eden acı olay.
    6 ...
  31. 17.
  32. arkanızdaki en sağlam dağın devrilmesi..en hakiki sevginin yitimi.
    7 ...
  33. 18.
  34. evlat acısından sonra belki de acıların en büyüğü olan şey.
    6 ...
  35. 19.
  36. müjde hanfendi bir oğlunuz oldu

    müjde anne müjde
    bir unutanın oldu
    artık rüyalarıma girmez oldu yüzün
    seni her özlediğimde
    dört bir yanımı kapladı
    sensizlik sessizlik
    ve bir o kadar da hüznün
    ben unuttum anne unuttum seni
    duyamaz oldum
    rüzgarın kemanını her tıngırdetişinde
    bana geceleri masal anlatan
    şiir okuyan sesini

    anne sen gideli hatırlamıyorum
    kabussuz ve üşümediğim bir gece
    unuttum
    yüzünü
    sesini
    ve beni bastığın bağrını soğuk gecelerde
    unuttum belki
    ama ben bir şeyi unutmadım
    unutamadım anne
    seni sevmeyi
    sen benden çok uzaklarda olsan bile

    ben şimdi sana geliyorum
    bütün unutmaların
    ve unutamamaların acılarını
    çürüterek yüreğimde
    on yıl kilometre öteye
    bekle beni geliyorum
    geliyorum anne

    sen beni sonbaharda bıraktın anne
    sen yokken hiç ağladım ben
    kitap okudum
    şiir yazdım
    ve sensizliğe inat
    geceleri uyumadım
    anne inan bana
    ben seni kokladım
    her gül bahçelerinin önünden geçtiğimde
    yıldızlara baktığımda
    mehtabı ve denizi her seyredişimde
    sevdiğim kızları değil
    anne
    ben seni düşündüm sadece

    anne söyle bana
    ben doğarken hiç ağladım mı
    anne ağlar mıydım hiç uzun uzun
    tahta beşiğimde
    şimdiler özlediğim
    o ılık gecelerde
    belli ki ağlamazdım
    ben gülerek doğdum anne
    ben sana geliyorum
    ve bak ben şimdi ağlıyorum işte

    anne ben sana geliyorum
    kahvaltısız sabahlarım
    okuduğum kitaplarım
    sensizliğe inat yazdığım şiirlerim
    boyasız ayakkabılarım
    on sekiz yaşım
    sensiz ve soğuk gecelerde
    akıtamadığım göz yaşlarımla birlikte
    ben
    sana geliyorum anne

    sen gittin ve giderken benden
    çok şeyi götürdün anne
    sen gideli hiç bahar gelmedi
    sen gideli kartopu oynamadım
    yazın sıcaklığı ısıtmadı
    senin sıcaklığın kadar beni
    sen beni
    sonbaharda bıraktın anne
    ve ben
    hala seni arıyorum
    önce yeşeren sonra solan
    ve ardından çürümeye yüz tutan
    tutturan
    seni ve çocukluğumu kaybettiğim
    her sonbaharda
    yeryüzünü bir pösteki gibi kaplayan
    yapraklar arasında

    anne ben sana geliyorum
    senin beni bırakıp gittiğin
    o puslu havada
    ve yine
    o kahrolası
    mahpusluk sonbaharda

    anne ben sana geliyorum
    ben
    ..sana
    ...geliyorum
    ....ANNE

    http://www.youtube.com/watch?v=MDW7KYqoecM
    53 ...
  37. 20.
  38. 21.
  39. sabah erkenden dayının kırkına gitmektir. annen sana geç geleceğini söylemiştir. çünkü annen evde dayının kırkına gelecek misafirler için hamur açıyordur. sen önden dolmuşa atlar gidersin. fark edersin ki annenin kimlik kartı sende kalmıştır. dün kredi kartıyla birşey alacaksındır annen onun için kartını sana vermiştir. amaan ne işine yarayacak diye düşünmüşsündür. ama içinde de bir sıkıntı vardır. anlamazsın dolmuşa binersin. durakta inersin. eve gidersin herkes ağlıyordur. sende ağlarsın. normalde hiç ağlamazsın ama o gün ağlarsın. dayının kırkıdır çünkü. saatler geçer annen bir türlü gelmez allah allah nerde bu kadın diye düşünürsün. heralde çok yapacam diye zavallı kadın harap etti kendini diye ona kızarsın. 1 saat geçince de merak edip evi ararsın. telefon çalmaktadır ama açan yoktur. sanırım çıktı yola dersin etraftakilere. yine 1 saat geçer evde kuran okunur dayın için hoca kalkar. şüphelenirsin ve kendini dolmuş durağında bulursun. dolmuşa atlarsın. yola çıkarsın. evin durağına gidince şoför kaza olduğunu yolun kapalı olduğunu söyler. sende 1 durak erken inip yürümeye başlarsın. bi kalabalık görürsün. koşarak aralarına dalarsın. polisler olay yerini incelemektedir. kalabalıktan birine sorarsın ne olmuş diye. bir kadına araba çarptığını çarpan arabanın kaçtığını söylerler. bir anda içinde birşeyler alevlenir ya işte öyle olur. kadından kimlik çıkmadığını söylerler. sen iyice kendini kaybedersin. sonra da yok canım o da benim önümden dolmuşa binmiştir dersin kendi kendine. sonra biraz daha ileri doğru gidince yerde kanlar görürsün. ne çok kan vardır. ve o görüntüyü görünce için parçalanır. üzerin dekileri yırtıp ağlamaya başlarsın. yerde keteler vardır. hemen taksiye atlayıp hastaneye gidersin. yaralıları sorarsın. kimliği gösterirsin. adam seni morga götürürken kimliği taşımadığı için kadın hakkında laf söylemeye başlar. adamı döversin. sonra morga başka biri götürür seni. gözlerin dolar seni doğuran büyüten hayatının anlamı belkide ilk aşkın orada yatıyordur. hiç hareket etmiyordur. ağzı yüzü kanlar içindedir. ağlamaya başlarsın. hemen dayının kırkı için toplanan teyzelerine haber verirsin. inanamazlar. onu öpersin kanlı saçlarını okşarsın ama o ölmüştür. sonra dışarı çıkarsın. teyzenler çıldırarak içeri koşarlar. sana sarılırlar. onlarda şoktadır. önce tek ve en büyük erkek kardeşleri sonra da en küçük kız kardeşleri ölmüştür. tamam abilerini kabullenebilirler. çünkü o çok hastadır, ölmek üzeredir. ama kız kardeşleri imkansızdır. nasıl olabilir. bir anda eski günler gelir akla. zaten babanı tanıyamamışsındır. annende ölmüştür. işte annenin ölmesi budur.

    ek not:bu yazarın başından geçmemiştir. çok yakın bir akrabasının başından 2 gün önce geçmiştir.
    186 ...
  40. 22.
  41. 23.
  42. anneyi kaybetmek var ya.... dünyanın en büyük acılarındandır( evlat acısından sonra).Şaşırırsın ne yapacağını ,çok uzun zaman kabul etmezsin kayıbı, ama yapacak bir şey yoktur annen yoktur artık ve her anneli şarkılarda yerlerde sürünürsün.Ben bunları yaşayan biri olarak yazıyorum dört aydır annesizim.
    23 ...
  43. 24.
  44. Tüm pencereler açıktı
    Günlerden persembe
    Hava bir başka serindi o gece

    Telefonda soylenenlere inanmamış
    inanmak istememiştim
    Bu olamazdı
    Bu sana asla olmayacaktı
    Ben yaşlandığımı, hayatın basladığını anlamayacaktım daha uzun yıllar
    Yolda gelirken düşünmüştüm
    Ufaktık
    istemeye korkardik
    Uzun uzun düşünürdük
    Neden olduğunu bilmeden
    Sonucunu bilirdik ama çekinirdik yine de
    Ama sen verirdin her isteyisimizde
    Elvan gazoz ya da lunapark icin istedigimiz harçlıkları
    O kırmızı maşrapanın altından çıkardığın ıslak paralarını

    Eve geldim
    Tum camlar açık
    Bugün burası bir başka kalabalık

    iceri girmemek için oyalanıyorum dışarda
    Kimse de sohbet havasi yok
    Anlamıyorum
    Anlamak istemiyorum
    Olmaz olamaz diyorum

    Soyluyorlar bana
    Git konuş diyorlar
    Duysun sesini diyorlar
    Susun diyorum gözlerim dolaraktan
    Duymuyorum duymak istemiyorum
    Ama zorla götürüyorlar

    Tüm pencereler açık
    Ucusuyor rüzgardan tüm perdeleri evin
    Bugün burası bir başka serin

    O odadayim işte
    Cok değil daha iki ay once seyretmistik teyzemlerin kayitlarini geldiklerinde
    Hepimiz ufacıktık sizlerse gencecik
    Ben degilmiyim ordaki
    Arabanın direksiyonuna geçmek için teyze oğluyla kavga eden,
    Ya dişarda ki ip atlayan benim afacan kuzen
    Kimsenin saçında yok bir tek tel beyaz
    Ve işte oradaki
    Ya o horon tepen sen
    Herkes guluyor da ben neden agliyorum
    Büyüdüğüme mi sevineyim yoksa sizlerin bu kadar çabuk yaşlandığınıza mı?

    Tum perdeler açıktı
    Uçuşuyordu rüzgardan tüm perdeleri evin
    Bugün burasi bir başka serin

    Ve sen yatıyorsun orada başın duvara çevrik
    Göğsün neden hızlı hızlı inip kalkıyor
    Neden bu kadar zor nefes alışın
    Neden burası bu kadar serin
    Ve neden kimse örtmüyor camları
    Üşüteceksin

    Ağlıyorum içten içten
    Telefonda söylemişlerdi, geri göndermişler hastahaneden
    Son saatlerini gecirsin diye kendi evinde
    Sevdikleriyle beraber
    Kimdi ki onlar bileceklerdi önceden

    Topluyorum gücümü....
    Biliyorum bu belki de sonuncusu
    Tutuyorum elini
    Diyorum sana anne
    Taniyorsun beni oğlummm! diyorsun
    Simdi daha fazla hissediyorum
    Ne kadar da zor nefes alıyorsun

    Öpüyorum seni dudaklarım titreyerek
    Ve sen o acıların yıldıramadığı, hayatın kendisinden koparamadığı kadın
    Anlıyorsun agladığımı da sıkıyorsun elimi daha fazla
    Herseyi cesurca kabullenmişçesine

    Çok değil bir saat sonra
    Yavaşliyor nefesin
    Kesiliyor rüzgar, diniyor perdelerin hırçınlığı
    Takılıveriyor gözlerin bir yere
    Son bir kere geliyoruz senle göz göze
    Ve sen o serin perşembe gecesi
    Veriyorsun son nefesini derinden
    Tamamlayamadan şehadetini

    Duruyor ağlamam, biliyorum ki bu daha iyi
    Bu bir perşembe gecesi günlerin mübareği
    Tamamlıyorlar şehadetini sen verirken nefesini
    Kimse ağlamıyor tutuyorlar kendilerini
    Yukseliyor okunan kuranin sesi duysun diye herkes
    Bekliyorlar sanki çıkmasını ruhun bedenden
    Ben tutamiyorum kendimi
    Cikiyorum odadan acele ilen

    Bir dakika öncesi ve bir dakika sonrası
    Anlam verilemeyecek kadar birbirinden farklı
    Seninle olmak dinlemek o guzel şiveni
    Ve sensiz olmak bir daha hiç işitememek sesini

    Herkes herşeyin farkında bir o kadar da sakin
    Bu benim gördüğüm ilk ölüm dü hayatta hem de en çok değer verdiğimin
    Ben nasıl dururum onlar gibi söyle kabullenip herşeyi böyle sakin

    Hala tüm camlar açık
    Hala uçuşuyor perdeleri evin
    burası şimdi bir başka serin
    Ve sen içeride yatıyorsun öylece cansız
    Duyulmuyor artık nefesin

    Gidip seni bıraktık kendi ellerimizle camiye
    Hiç birşey olmamış gibi döndük evimize
    Koyacaklardı seni o buzulhaneye
    Ve bekleyecektin bir gün daha ermek için çok sevdigine

    Gelmişti vakit almak için seni
    Gelmiştik camiye dediler hazırdır cenaze bol olsun rahmeti
    Soktular bizi o buzulhaneye
    Üstte yatıyordun sen sarılmış battaniyeye
    Tutmuştum ayaklarından kaldırmak için seni
    Kalktı tüm bedenin yerden beri
    Donmuştu vucüdun dün gecekinden daha da serindi
    Sızlayaraktan taşıdım seni o tahta tabuta
    Yoktu kolumda derman ama içindeki sendin
    Benim canım annem

    Ellerimizle taşıdıkta koyduk seni o senden daha soğuk musalla taşına
    Dediler ki bana duyuyor o şimdi seni konuş onunla
    Konuştum bende aglayaraktan o tahta tabuta
    Korkma nenem dedim korkma
    Bak yanindayım ben ve hep olacağım
    Son bir firsatın daha olmadığını bile bile sana sarılmaya

    Kıldık cenaze namazını hiç bitsin istememiştim&
    Biliyordum geliyordu ayrilik vakti
    Toprak olacaktin sende niceleri gibi
    Ben nasıl basacaktım o toprağa sonra
    Olacakken sen altında

    Girdik o soğuk taşların arasına
    Ne kadar da kalabalık bu mezarlık
    Hazirlamişlardı yerini
    Bu çukur ne kadar da derindi

    Cikarttilar tabuttan da koydular o yaş toprağa
    Açtilar yüzünu son kez de görsün diye sevenleri
    Gördüm o gül yüzünü aralayınca kefenini
    isyan ettim kadere koysalardı beni de seninle

    Örttüler üstüne 3 kuru tahta
    Döktüler üstüne toprağı da sileceklermiş gibi dünyadaki izini
    Dopdolu geçmiş koca bir ömürden sonra....
    Bu üzerine attığım son toprakla beraber bir ömür nasıl da bitmişti
    Tuttular kolumdan cektiler beni
    Ağlıyordum içten içe bırakamazdım seni
    Gittik kapisina mezarliğın da salladık sana ellerimizi
    Sende bakiyordun bize gülerekten sallıyordun ellerini
    Diyordun güle güle
    Soylüyordun asla vazgeçmeyin sevmekten birbirinizi

    Ve çıktık o demir kapıdan
    Geride bırakaraktan seni
    Hissetmiyordum hiç birşey....
    Aklımda senden kalanlar geri
    Ama bir şey var ki herşeyden ötesi
    Cekmeyeceksin artık ne acı ne kederi
    Eminim rahat da edeceksin orada
    bekleyeceksin dört gözle cennette bizleri
    Ve Ne olursa olsun benim canim annem&
    Asla unutmayacağım seni
    Blindguardian

    (bkz: anneyle kavga etmek/@blindguardian)
    87 ...
  45. 25.
  46. hayatın karşımıza çıkarabileceği en büyük sınavlardan biridir.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük