Fiziken Dünyaya getirdiği güne misilleme, manen dünyadan götürdüğü gündür.
Yaradanla, yaratılanı taşıyan iki sevgiliye dualarla daha çok bağlanmanın başlangıcı olan gündür.
hayatın boyunca bir kenarda öylece duracak olan kara bir gündür. hiç bir zaman sıcaklığı gitmez, bir ok gibi durur kalbinde. en mutlu anında kanamaya başlar, içine eder bütün mutluluğunun, yaşama sevincini elinden alır.
seninde ölmek isteyeceğin gündür. o gün düşünürsün ben bu güne kadar ne kadar saçma şeylere üzülmüşüm şimdi şu yaşadığıma bak diye. bilirsin o günden sonra seni annen kadar sevecek başka birinin olmayacağını. hiç bir karşılık beklemeden ömrünün sonuna kadar seni sevebilen tek insan annendir.
dünyaya gelme sebebinin, dünyadan gitmesinin günüdür.
dünyaya gelmenden, dünyadan gitmeyi çıkartırsan geri hiçbirşey kalmaz.
o zaman annen, herşeyindir.
bazen ölümün sona erdiği gündür. eğer kanser tipi bir şey ise sebebi ve ölüm eğer bekleniyorsa, ölümün son günü gelene kadar* devam eder, bir süreç haline gelir. yıllarca ölmeye devam eder de, kurtuluş olmadığını bilirsin, gizlemeyi de öğrenirsin. zaten ölüm acısını yaşıyorsundur. ve o gün gelir süreç sona erer. ölüsündür.
hiç gelmemesini dilediğim gün. ona ne kadar az sarıldığımı, onu sevdiğimi ne kadar az söylediğimi farkedeceğim gün. ne kadar sarılsam da ne kadar söylesem de sevgimi, hiç yetmeyecek ki... bir daha kimse beni onun gibi sevmeyecek, kimse onun gibi gülmeyecek, kimse onun gibi okşamayacak saçlarımı, kimse koklayarak öpmeyecek beni ve kimse onun kadar bilmeyecek ruhumu... canım annem o benim...
öyle bir gün yoktur.
beyin o komutu verir ve yıllarca da o komuta uyarsınız.
yok olmasının ölmüş olduğunu göstermez inancınızla, her gün gönderdiğiniz duayla buluşursunuz, konuşursunuz.
ben çok gördüm ölen anne. 18 yaşında olanı yada 81 yaşında olanı, fark etmiyor. son nefesini veren kadının arkasında dökülen göz yaşlarının iki sahibi vardır; babanın ve evladının. ruhsuzum ben yahu. ağlayamıyorum.