Sınav giriş kartı , Ders programı yazdığım kağıtlar , psikopatça halıyı tek tek tarayıp bulduğu saç tutamları , misafir çocuğunun kıyıya köşeye yapıştırdığı temizlik yaparkene bulunan çiğnenmiş sakızlar , ve daha bisürü şey..
Bu atılma işlemi farkedilince muhtemel repliğin "Anne ne yaptın sen ya uf?! Gelme lan odama bi daa ben toplarım!!" olma olabilitesi yüksektir.
en sevdigim merserize kazagimi 99 senesinde atmisti, manevi degeri maddi degerinden yuksek olan kirik tokami da dun atti... sonucta omur boyu hatirlanacak bir sinir... ama annenin tavirlarda bi degisiklik yok, kazak icin 'napicaksin o sunmus, agzi burnu kaymis seyi anlamam' yorumunu yapan anne toka icin de 'yawrum kirik toka, takamazsin, edemezsin napicaksin kirik dokuk seyi' yorumunu yapti...
yıllardır duvarımda asılı duran, el emeğim göz nurum belki de ilk heykelimsi şaheserim 'palyaço suratı'mı çöpe atmış, dehşet içindeyim*. palyaço nefretime inat sakladığım eserimdi o benim. her şeyi sorarak atan bir insan bunu nasıl yapar? belki de ben öldükten sonra müzayedelerde satılacaktı, kim bilir, hayır yani kim bilebilir ki.
benim için değerliydin 'palyaço suratı'm çok üzgünüm bunu bil, hangi çöplükte yaşatılıyorsan...
kısaca en sevdiğiniz şeylerdir.
türk annelerinin bu özelliği tüm yurdu kapsamaktadır. bazen de çöpe atmazlar, sobada yakarlar, başkasına verirler veya temizlik bezi gibi materyallere dönüştürürler.
kesinlikle en lazımlı şeylerdir. ve hep en gereksiz şeyler için "bu lazım mı bak atıyorum" diyen anne lazım olan şeyi kesinlikle hiç bir şey sormadan, sorgu sual etmeden çöpe şutlar.