iki anne, önce çocuklarının okuldaki başarısını birbirlerinin gözünün içine sokar. manasızlığı aşikar bu kıyas tablosu akabinde yemek seçmeyen çocuğun övülmesiyle sonlanır. canlandıralım vaziyeti;
-bizim hasan'dan yana çok şanslıyım ben. ne bulsa yer o, asla yemek seçmez!(helali var havası veriliyor buram buram)
-ooo cidden şanslısın valla. bizimkiler sevmez öyle. nerde? babası ayrı telden çalar oğlu ayrı telden çalar!(yutkunarak)
resmen, deminki okul başarısızlığının intikamı alınıyordur. yavaş yavaş, sindire sindire... benim çocuğum yemek seçmez, dersleri iyi değildir ama yazın da boş durmuyor bir işe girdi çalışıyor falan. yük olmuyor, kendi ayakları üzerinde işte... varsın derse kafası basmasın!
kritik bir eşiktir bu. anneler boş zamanlarını çocuklarının yemek seçmemesiyle övünerek geçirmişler anlaşılan. üstün insan karizması! ne bulsa yiyor. tencereye taşı koy, azcık da suyu. kaynat, onu bile yer. o derece.