"artık çalışamıcam guzum kaldıramıyo artık vücudum" sözünü duyduğum andır. 21 yıl bilfiil çalışıp dört çocuk büyütmüş, öğretmen, polis, hafız yetiştirip iki çocuk evlendirmiş annedir bu anne. bu ne güzel bi hayat diyorum anneme her bakışımda; ardında güzel meyveler bırakan, hayır dua edecek evlatlar bırakan bir anne. huyu anneme benzeyen bi kız bulur bulmaz evlencem bunu iyi biliyorum.
Fazladan acılı lahmacun hissi verir ilk lokmayi 3 kez yutkunurmus gibi .oyle bi nefessizlik bi saskinlik sanki kuantum fiziginden yeni haberin olmus wn son sen duymussun gibi .saydirirsin kendine ulan omur gecti bana bakmasiyla simdi yolculugun sonuna yaklasti ne yaptim onun icin kac defa mutlu ettim ? Hep bi vicdan sorunsali ...
hiç umulmadık bir anda annenizin de olduğu eski bir fotoğrafınız geçer elinize. siz çocuksunuzdur fotoda. bakarsınız, annenizin ne kadar genç olduğunu ve zamanın ne kadar cabuk gectigini düşünür, efkarlanırsınız.
Az evvel geldi yanıma, gece öksürüp durmuşum.
Vicdana geldi galiba. Ateşimi kontrol etti. Ordan ellerini farkettim. Birkaç yıl sonra ben de böyle buruşacağım diye düşünüp annemin yaşlandığını farkettim.
insanın iÇine sızı düşüren, canını acıtan, hüzünlendiren andır. Annesini senede bir kere gören biri olarak her sene fark edip her anımı onunla geÇirme isteği uyandıran durumdur.
Hiç yaşamadığım andır. Çünkü kendisinin fiziği benden güzel, 44 yaşında olmasına rağmen saçında bir tane bile beyazı yok ve simsiyah saçları var hayatinda da bir kere saçına boya sürmüşlüğü yok. Benden güzel giyiniyo. Benden renkli giyiniyo. Benden daha bakımlı. Makyajını parfümünü sürüp jilet gibi geziyo etrafta. Ben evden çıkmayı sevmezken gezmeye bayılıyo ben hiçbir sosyal ağ kullanmazken o sosyal ağlarda gayet aktif. Abi nolurdu tüm ozelliklerimi babamdan almasaydim. Benden genç bi annem var resmen. Ağlıyorum.
sürekli kaba saba davrandığın seni 30 yaşında bile minnacık bebeği olarak gören şu dünyada senin için gözünü kırpmadan canını verecek tek insan olan annenin yaşlandığını farkettiğimiz andır.
insan düşünür o gittiği zaman ben ne yaparım diye.
keşke o varken daha çok şey yapaydım onunla diye.
insan özler abi. niye özlemesin ki doğurduğu günden öldüğü güne kadar kendi canından daha çok değer veren bir insandır anne.
bu gün yattım çocuk gibi dizine. elleri kırışmış anacığımın ama yumuşacık. damarlanmış biraz da. küçükken anneannemin ellerinde pörtleyen damarlarla oynardım ben. anneannemin ellerine benziyor elleri bir yandan.
allah bütün analara uzun ömürler versin. korktum be sözlük bugün. vallahi korktum..
üzer. ölümün sırası yok elbet. ama yine de kimse annesiz kalmasın şu hayatta. herşeye dayanabilir insanoğlu da, bi tek evlat acısı ve annesine dayanamaz gibi geliyor bana.
Geceleri saat on veya on birde telefonla aradığınızda eski canlı, kıpır kıpır, iğneleyici sesinin yerini artık uykulu, ağzıyla kelimeleri zor toparlamaya başladığını duyduğunuz andır.
içinize keskin bir korku ve sızı düşürür; o an yemin edersiniz, daha çok birlikte vakit geçirip onu mutlu etmek için, ama günlük hayat o kadar zalimdir ki daha sabahına yemininiz sudaki yazı olur.