evet. çoğumuz yaşamışızdır bu eşsiz zamanları. genelde 8-9 yaşlarına kadar bu böyledir. anneler uykunuz geldiğinde ve siz o uykunun verdiği miskinlikle koltuğa, çekyata uzanıp uyukladığınız anda adeta bir kurtarıcı melek gibi gelir ve sizi yatağınıza kadar götürür. yaylana yaylana gidersiniz. zaten ertesi gün pek bir şey hatırda kalmaz. o an tek düşündüğünüz uykudur. yatağa vardığınızda genelde abuk desenlerle dolu pijamanız üstünüzdedir ve yatağa sere serpe yatarsınız. anne özenle sizi yatağa yerleştirir. gece düşmeyin, üstünüz açılmasın diye sıkı sıkı örter üstünüzü. birde öpüp iyi geceler, tatlı rüyalar der... işte o anın verdiği hazzı hiçbir şeye değişmem. kimse değişmez.
hayatta başa sadece bir kere gelebilecek olaydır. kıymeti bilinmeli hiç unutulmamalıdır. zira anne çocuğuyla pek ilgilenmiyordur ve çocuğun hayatındaki en hasta döneminde gelmiştir başına bu sevgi öbeğiyle çevrilmiş hareket. babanın yaptığı daha değerlidir.
heralde bir erkeğin askerde en çok ihtiyacı olan şeydir. zaten sonrasında evlenip yatağa sex yapmak için girmeye başlar. sonra da 35 yaş bunalımına girip, keşke tekrar çocuk olabilsem diye söylenir durur kendi kendisine *
tam anneniz sizi yatağa koymuşken uyanırsanız yüzünüzde ufak bir gülümsemeyle dalarsınız tekrar uykuya..
geçmişten özlenen şeylerden sadece biridir bu da.
filmlerde görülen bu olayın devamında eve işten geç gelen baba odanın ışığını açmadan odaya girip yanağa bir öpücük kondurur, üstünüzdeki battaniye veya her ne varsa artık onu düzeltir, eşikten bir bakış atıp kapıyı kapatır.