Gözyaşlarım kipriklerimde, annem görmesin diye akıtamıyorum… son yıllarda sağlığı iyice geriledi. Bilmem kaçınci kez yine acildeyiz ve korktuğum oldu… akciger intihaplanması.
Her defasında daha uzun sürüyor daha zor atlatıyor.
GüNden güne annemin yaşlandıgını görmek, sesinde, görüntüsünde, hareketlerinde ve söylediklerinde bunu farketmek içimde tarifsiz bir burukluk oluşturuyor.
Yine de beterin beteri var, hamd olsun bu halimize…Rabbim sevdiklerimizin acılarını göstermesin.
zaman akıp geçerken, beni en çok hüzünlendiren detaylardan biri. ne vakit birkaç yıl ötesinde bir hayal kursam, acaba annem aramızda olur mu diye düşünür, hüzünlenirim.
kaç baharı kaldı, kaç yazı.
babaannem gibi ömrümün son deminde bizi unutup tanımayacak hale mi gelir,
anneannem gibi son yılları hastanelerde sürünerek mi geçer.
düşünüp korkmamak elde değil.
yarın annemin doğum günü.
kıraç'ın senden başka şarkısını dinleyip hüzünleneceğim. sonra ona bir çiçek göndereceğim.
görüntü olarak olsun, huyları davranışları olsun annenin yaşlandığını görmek aşırı üzüyor. eskiden yapabildiği şeyleri şimdi yapamaması, gözlerinin etrafındaki çizgilerin iyice belirginleşmesi gibi şeyleri görmek insanı çok kötü hissettiriyor gerçekten. istemiyorum.
bu yaşıma kadar tüm ameliyatlarımda hep o bana bakardı, 8 gün sandalye üstünde uyumadan beklediği de oldu, iki gün sonra bu kez kendi girecek ağır bir ameliyata. yanında da olamayacağım üstelik. üzüldüğümü belli etmeyeyim diye içime attım haftasonu kalbim sıkıştı. sorduğunda da kendi hastalıklarımı kafama takıyorum o yüzden dedim, aslında onu taktığım için oldu.
Annenin ölmesine tercih edilen durum. En azından sesini, gülüşünü duyuyor, sıcaklığıyla güç buluyor, yemeklerine doyuyorsun. Ben 9 sene önce kaybettim hepsini. Şanslı sayın kendinizi, annenize sarılın, onu üzmeyin.