ayda yılda bir gelen bazı misafirlere eşlik eder bu takımlar genelde. bir gece önceden kırmızı çizgi çizilir ve elinize almayı bırakın yakınlaşmak için bile özel izin alınması gereken bardaklardır.
genelde kullanılmayan yemek takımı, çay kahve fincanlarıyla beraber müzelik eser gibi sergilenen pahalı, işlemeli, şık ve çizilmesin diye bulaşık makinesine atılmayan bardaklardır. En özel misafirlere kullanılır. Kırk yılda bir kullanıldığı için öncesinde muhakkak yıkanır. O vitrin ve içindekiler bana göre gereksiz eziyet, anne için hazinedir.
annenin kullanılmayan yemek takımı gibidir. kıyamaz, misafire der, kırılmasın der, yıllarca tek bir defa bile kullanılmaz onlar.
ta ki bir gün anne "benle mi yaşayacak ulen!" deyip bir zamanlar el sürmeye kıyamadığı takımları siktir edip, günlük yemek takımı olarak bile kullanmaya layık görmeyene dek.
kıl olduğum durumdur..Şükrü Kızılot'un bu durumla ilgili fikrini almak isterdim 'Misafire özel bir hizmet' gibidir bu durum, Bknz: misafirlik bardak, misafirlik yorgan ve misafirlik terlik vs. gibi bu amaca hizmet eden birçok özel sektör yancıları vardır. Bunun da vergiye tabii olması gerekir diye düşünüyorum, neden evimde kendim için kullanmadığım bir şeyi birde onlara özel muhafaza edeyim ki, anneler sizi anlamıyorum yahu..
içki içilmeyen bir evde viski bardak takımının ne işi var allasen. neymiş efendim hediyeymiş, kristalmiş. yanında kristal kül tablası, vazo gibi yine sadece vitrin süsü olan, asla kullanılmayan,kullandırılmayan bir dolu gereksiz zamazingoyla birlikte yer alırlar. bir de onlar her temizlikte indirilip yıkanıp, kurulanıp yerine itinayla koyulmaz mı.*
eve gelen normal misafirlere hakaret sayarım ben onu. *
o özel misafirler ayda yılda bi geldiği için çok tozlanır. evin kızına iş çıkartmaktan başka bi halta yaramaz onlar. sürekli tozu alınır. kötü de kokar onlar.
salondaki bir duvarı boydan boya kaplayan ve 22 senelik olan vitrinimizin raflarında da bol miktarda bulunan eşyalardır. hayatımda bir kere dokunmadım, bir kere de annemin kullandığını veya dışarı çıkardığını görmedim. genel olarak o temizlik yaptığında ben odama kapandığımdan hiç dışarıda görmedim onları. vay amk, ne ara almış annem o denli şeyi? hadi almış diyelim, ne diye almış onu da anlayamıyorum. annem viski ya da şarap içmez ki kadehlerin işi ne orda? ayrıca o iki tane yumurta çocukluk hayallerimi süslemiştir hep.
vitrinde dururlar. çok önemli misafirler için kullanılan bardaklardır. çok büyük bir olayın olması gerekir ama. zira bayram günleri vs. için farklı bardaklar da mevcuttur. annenin bu vitrin düzenlemesine babanın çakma johnnie walker ve boş malibu şişeleri eşlik eder.
eğer ki vitrin içerisinde duran bu bardakların altında ahşap yerine cam bir raf varsa belli bir müddet sonra üzerindeki ağırlık sebebiyle kırılıp o annenin gözü gibi baktığı bardakların tuzla buz olması kaçılınmazdır. hüzün çöker anneye. sonra yeni güzel bardaklar alınır vitrinde yıllandırmak için.
kenarı sarı yaldızlı uzun su bardakları,daha ajda model çay bardağını keşfetmemiş zamanlardan kalan ince belliler,6 lı sayı zamanla tozu alınırken azalmış 4 adet bardak, altında dantelli örtü,büfenizin incisi gibi parıldar ama dokunamaz kullanamazsınız.kullansanız ne olacak bir durum kargaşası
bir hevesle alınırlar. özenle yerleştirilirler vitrine. sonra hep orda yılların emektarı olana kadar kalır. 1 kere kullanmaya kalksanız aman bırak eskilerini kullan der sevgili anneler. böyle değerli bardaklardır bunlar. aman dikkat!
kesinlikle gerekiz değildir. anne canı sıkıldıkça onları yıkar, temizler ve rahatlar. ayrıca perdeleri 15 günde bir yıkamasından iyidir, en azından takma gibi bir derdi yok.