prensesim diye kafa okşamak, ani bir irkilme, bazı zaman bir küfür silsilesi, noluyor gibisinden arkasından bir azar, ne prensesi ya, uyan desene insan gibi tee allam ya.
beni şimdi uğraştırıyosunuz yarın öbür gün saat kurar karınızdan önce kalkarsınız hede hede hödö hödö erkek milleti işte, kız olsun çamurdan olsun diye kız kardeşin odasına doğru yol alınır.
odanın kapısını açık bırakıp gider..ardından içeride tvde müge anlıyı yada doktorumu açar son ses...artık bişey demesine gerek kalmamıştır.paşa paşa kalkılır.
hiçbir zaman bir erkek kardeş, bir baba, bir ev arkadaşı kadar zalimce olmayacak yöntemlerdir. tahmin ediyorum sırf bu sebepten cennet ayaklarının altına serilebilecektir. öperek uyandırmasa da bir pislik yapıp psikolojinizle oynamayacaktır.
esmer olduğum için 'kara bebeeek uyan hadi...' şeklindedir. bir de uykum çok ağır olduğu için her zaman böyle neşeli olmuyor tabii. o zaman da en yetkili yöntemi;
-bunlar gece yatmaz, sabah kalkmaz... ömür testeresi bunlar.. allah düşmanıma vermesin, aman...
Odanın kapısından her geçişte bağırmak. Saati mütemadiyen bilerek hatalı söylemek.insanı anneden uzaklaştıran tiz bir ses... Kendi adından nefret ettirir üstelik. Neyse ki kendi evimde yok böyleleri. Vay arkadaş sabaha kadar oturur, öğlene kadar yatarım... işte budur!
mutfaktaki televizyonun sesini bir hayli açıp içerden bağıra bağıra çağırması, çaycınının "harhar har..." çalışması, son numarasıysa odama girip perdeleri açıp "sen şaşırdın mı saat 11 buçuk !" diye bağırmasıdır. saate bakarım ki 11.
anneler zamanı hep 30 dakika ileriden okur saatten!
çok içilip sabaha karşı yatılan bir gecenin sabahının, bayramın ilk günü çıkması ile birlikte annenin yattıktan tam 2 saat sonra uyandırmaya uğraşması, aile ziyaretleri işkencesine hazır olmayan bünyenin sonunda anne ile ufak çaplı bir muharebeye girmesi, her yolu deneyen annenin sonunda kafadan aşağı koca bir bardak suyu boşaltması ile sonuçlanmıştır.
beni bir gün öyle bir uyandırdıki hala hatrımdadır.
efendim küçüğüm ufağım ilkokul 5 veya 6 dayım.
bizim binamızında bir yaşlı, aksi, huysuz, bizi binanı önünde oynatmayan bi hacı amcası vardı.
surat hep 5 karış gıcık mı gıcık itici mi itici. tüm apartman çocukları olarak nefret ediyoruz bu adamdan.
anne çakal biraz; bizi uyandırmak için, bu adama duyduğumuz nefreti bile kullandı bi gün.
-çocuklaaaar uyanın.
+...
-çocuklaaarrr..
+.....
-çocuklar sizin yaşlı bunak ölmüş uyanın.
+hani kim diyo, nerde ne zaman ne olmuş nasıl ölmüş; derkeeen.
-hadi yap kahvaltını birazdan servis gelcek.
+fatal error..
- daha kalkmadın mı? diyerek aslında cevabını çok iyi bildiği bu soruyu sorar ve üzerinizde böylece psikolojik bir baskı kurmayı başarır. sonuç: kalkarsınız. ama muhtemelen ters tarafınızdan.