ramazan sürecindeki en zor andır. kalkmak bir yana insan o an yatak ve kendi kimliğiyle kalkıp kalkmama arasında gelgitler yaşar. tabi bu arada annenin sesi daha da artmış, entonasyonu vurgulu olmaya başlamıştır.
uykunun en tatlı yerinde yapılan harekettir. o ilk 3-5 saniye felakettir. bir de uyku açılıp sahur yapıldıktan tekrar yatağe dönünce uykunun kaçması hali vardır ki hayattan soğumaya sebebiyet verir.
a: oğlum hadi kalk. saat 5 oldu
b: daha 10 dk. var 5 e...
a: anca yetiştirirsin. kalk hadi.
b: ya tamam ben tutarım sen karışma..
a: olum yemeden olur mu?
b: tamam kalktım..
a: kalk hadi...
.
.
.
a: hala yatıyor musun? 10 dk. var.
b: ya ne beklediniz bu saate kadar.
a: kalk dedim kalmadın ki..
b: sigara içsem bi tane fena olmaz.. ulan aç karna su içeyim bari..
hoca: alah ü ekber...
b: tamam şimdi oldu bak...
-dusunenadaaaaam kalk hadı börek pişti bak.
-yaa tamam 10 dakıka daha uyuyayım yaaa.
-hadı oğlum bak ezan okunacak biraz sonra
-yaaa offfff offffff...
yıllar sonra anneden uzaksındır:
-tuh anasını satıım yaa telefon çalmış uyanmamışız bea..
hey gidi gi-ünler annemin miss gibi börekleri vardı, ne günlerdi be..
gözlerimizin uykuya teslimiyeti sözkonusu iken ve içimizden de; "yemeden tutarım" diye düşünürken, burnumuza gelen anne yemeklerinin kokusu ile yatağı terk etmemizi sağlayan ses.