Anne denilen üstün varlığın annelik görevini ne kadar önemsediğini gösterir.
Herkesi uyuttukdan sonra yatar. Ne bir alarm kurar ne de başka bişey. Çamaşırın bittiği saatte kendi otomatik olarak sessizce kalkar ve belki de sizin yarın giyeceğiniz çamarşırları gecenin soğuğunda balkona serip tekrar yatar. ve sabah evde yine en erken kalkan o olur. serdiği çamaşırları toplar, ütüler bir yandan da kahvaltıyı hazırlar.
+aaaaaaaaaaa! o ne lan hayalet mi gece gece?
-yok oğlum benim, sen uykuna devam et.
+anne beyaz çarşafı niye beline geçirdin?
-sepete sığmadı ondan oğlum, sen uyu hadi uyu.
+uyuyabilirsem bu olaydan sonra uyurum. neyse iyi geceler anne.
duymuş ki gece çamaşır makinesi çalışınca az yakıyomuş elektrik. E bizim tasarruf düşkünü annelerimiz ne yapacaklar yatmadan önce atacak renklileri kısa, beyazları uzun programda yıkayacak. sonra da durur mu çamaşırlar makinede. çamaşır yetişmez tabii birde o hiçbir yere sığmayan tel zımbırtısına, koltukların kapının üstüne falan serer gece gece.