televizyonda türkiye milli maçı izlenmektedir. vendetta kişisi içeriden sigarasını almaya gittiği anda annenin heyecanlı bağırışları duyulur.
a:ay ay gol oluyor vendetta koş.
v:kim atıyor anne? (Oturma odasına doğru koşmaya başlanır.)
a:fenerbahçe atıyor.
v:anne bu türkiye maçı hangi oyuncu atıyor? (oturma odasının kapısından girilir.)
a:cumali atıyor işte. fenerbahçede değilmiydi bu? (televizyona bakılır görüntüde mehmet aurelio vardır.)
eh be anne. koca aurelioyu da cumali yaptın ya ne diyeyim.
annemin evin koltuklarını liverpool bayrağıyla donatmasından ötesi değildir. üstelik bak kırmızı demiştik bunları buldum haftaya aynı deseninde kumas getirecek adam kırlent yapıcam demesiyle ev ahalisini yarmıştır. benden de "you will never walk alone anne. pazara giderken haber ver." cümlesini kullandırmıştır.
annea futol takımı o yahu çok mu aradın dediğim de oldu ardından ama kendisinden aldığım cevap şu ben kırmızı beyazı sadece bizim milletimizde bilirim diğeri hakgetire olmuştu. sarı lacivert bile çekemeden stelik ofsaytı bile biliyorum ben diye artislik yaptı. napalım yahu olur oyle arada.
bir başka yaran anne diyaloğuyla görüşmek üzere.
- ayy çocuğun kafasına top geldi.*
- kesin kafasını yardılar insafsızlar.
- vahh yavrum vahh.
- o sen olsaydın kesin bayılırdım.
- hala oynuyo. çık evladım çık git evine.
- gol olunca söyle.
- gol mü oldu yoksa?
bu anne, özellikle de maç bitmişse ve ardından saatlerce süren yorum programlarına denk gelmişse "ne manası var bunun, bilmemne olmuş şeyin davasını görüyorlar" diyecek ve sürekli konuşarak sizi yıldıracak en sonunda kanalı aşk ı memnu dizisine çevirtecektir.
futbolcuların koşmasına bile bir kulp bulup, maçın sırf koşmaktan ibaret olduğu gerçeğini inandırmakla evdeki futbol severleri çıldırtan anne davranışı.
- o sarı kafalı kırmızı şeyli* çocuk niye oraya koşuyo ki?
- karşı kale anne, karşı kaleye atak varda ondan...
- anladım da amaç ne yani... 3 direğin arasından o yuvarlak şeyin girmesindeki mana ne? ne zevki var?
- anne yalvarırım...
- tamam, tamam ben çay koyuyorum o vakit.