annenin evlenmesi

    1.
  1. -onu anlamaya çalışmalısın. onun onceliği hep sen olacaksın. bak kocaman kız oldun, okulun bitiyor. hem ne var ki iş bulana kadar beraber yaşarsınız, o kadarcık..
    o kadarcık..
    gelinlik giyer mi? şimdi ben annemin ayakkabısının altına mı adımı yazdıracağım? yine geceleri koynuna sokulabilecek miyim? benim ondan başka kimim var ki? ya mutlu olmazsa? cinayet işlerim! çocuk gibi mi davranıyorum? hayır hayır anlamaya çalışmalıyım. oncelikleri değişecek mi? asıl soru beni daha mı az sevecek? saçmalama, abarttın. senin yaşındayken onun kucağında eşek kadar bir şey vardı. yaşlanıyor muyum yoksa?
    bu kadarcık belki..
    şimdi sevgili sozlük, annesi ve babası erken yaşta ayrılan biri olarak bunların hepsine kendimi alıştırmam gerekiyordu, biliyorum. ama her kadın kadar ağlak olan tarafım tavan yapmış durumda. gülmek istiyorum, hani hissizlik halinin verdiği o bomboş kahkaha atma isteği. ağız burun kırmak istiyorum her korkak gibi.
    aklıma annemi utandırdığım günler geliyor, fıstık çalışlarım, onun hiçbir şey soylemeden gozümün en içine bakarak beni mahvedişleri. karne günlerim geliyor, nazar boncuğu olsun diye onur belgelerinin ucunu yırtışı, onu yaparken nasıl gururlandığı. " bana ya kardeş yap ya da kopek al!" dediğimde, akşam eve kucağında kocaman bir peluş kopekle gelişi.. genç kızken odamı her dağıtışımda tek tek fotoğraflarını çekip, "ilerde istemeye geldiklerinde gününü goreceksin!" deyişi geliyor. bir ajandanın her sayfasına, üşenmeden "seni seviyorum" yazışı, ne de olsa dünyanın en yaratıcı annesi.. zaten her anne dünyanın en yaratıcı annesi değil mi? büyüdükçe, okşarken o kaçmalarım. gecesinde dayanamayıp koynuna girip uyumalarım. ve hala her bir araya gelişimizde beraber uyumamız, sabah işe giderken, ilk defa goruyor gibi milyonlarca kez opüşü. bu lanet şehirden ayrılırken saatlerce onu susturamayaşım, sakinleştiremeyişim.. erkek arkadaşımla tanışırken ki olçüsü, ksıkançlığı, gozlerinden çıkarttığı alevler ve sonunda her anne gibi " iyi ama.."-ama ama ama-.. her sigara içişimde kendini suçlayışları..
    unuttuğumu sandığım her şey işte..
    evet! bu gün çocuk gibiyim kocaman yaşıma rağmen. kabul ediyorum ilk defa tüm kıskançlıkları ve korkuları. adına sevinmem gerekirken..
    yarın uyandığmda hiçbir şey yokmuş gibi, hayatlarımız tamamen değişmeyecekmiş gibi kocaman açıp ağzımı güleceğim yine.
    -ne hissediyorsun?
    -boş bomboş.
    kotü bir filmin ağlak çocuğuyum bugün. çünkü korkuyorum, birinin ona, onu üzebilecek kadar yakın olmasından korkuyorum.

    oysa zaman işte, sürekli işleyen zaman. yaşlanıyor, yaşlanıyorum, herkes işte..
    -çift yonlü eskiyen duvarlar- işte..

    için ezile ezile, mutlu gorünmeye çalışmak, başka da hiçbir şey değil.
    63 ...
  2. 11.
  3. 9.
  4. gün itibariyle anneannemin evinde dünürlerin buluşması sebebiyle yaklaşmakta olduğu gerçeğini iliklerimde hissettiğim hadisedir.
    yapma anne, ille biri evlenecekse o ben olayım. görücü usulüyle evlenmek, seni biriyle paylaşmaktan daha kolay olurdu inan.

    tüm sorunlarımız bundan mı kaynaklanıyor dersin?

    her neyse, gerçeklerden kaçmanın alemi yok. ne var ki bunda;

    sen bana gelinlik giydirmeden, ben sana giydireceğim o kadar...
    7 ...
  5. 12.
  6. Sanırım annenin evlenmesiyle başlar farkındalıklar.Şimdiye kadar onunla ilgili farkına varmadığın ya da aslında farkında olup kendinden bile sakladığın gerçekler bir anda açığa çıkar.Çıkıyor..Sanırım söylenecek sözün kalmadığı yerdeyiz.Sen artık başka birine,başka bir hayata aitsin.Aslında çok yabancı değilim bu duruma ama yaş artık küçümsenecek gibi değil,sanırım boşveremiyorum.Sana bunların hiçbirini söyleyemeceğim yine ama şu anda bunların içimden dökülmesine izin vermeliyim buraya yazarak.Yaşayamadıklarımızdan sonra bu gidişin beni biraz sarstı * sanırım.Belki daha yakınımda olsaydın bilmiyorum bu kadar düşünmezdim bunu gerçi ne kadar yakınımda olursan ol bu saatten sonra bana kilometrelerce uzaktasın onunla ama yine de iki adım attığımda bulabilecek kadar yakın olsaydın.Babamla olmanızı beklemedim hiç bir zaman ama başkasına da yakıştırmadım seni.Belki de en iyileri olsun istedim olacaksa.Yine de tüm bunların yanında umarım iyi bir seçim yapmışsındır.Seni her istediğimde arayamayacak olsam da,seni her istediğimde göremeyecek olsam da umarım mutluluğu bulmuşsundur şimdi.umarım geleceğini düşünerek adım atmışsındır çünkü ben tüm bunları düşünmüştüm senin adına.Evet belki sana destek olamadım henüz ama beklemeni istemiştim,sanırım ne aradığını biliyorum.Her şeyden önemlisi değer verilmek ve sevilmek değil mi,sana kim olduğunu hissettirmek..Gözlerindeki o ışığı görmüştüm ama yine de..bilmiyorum..çok erken oldu.Sanırım bundan sonra mesafelerle iyi anlaşmamız gerekecek.Seni umursamaz gibi göründüğüm halde aslında umursadığımı,önemsemez gibi görünüp önemsediğimi,belki sevmiyor gibi görünüp sevdiğimi biliyorsundur umarım...Ben tüm yalnızlığımın içinde o'nu bulup sarıldım sımsıkı,sevdim çok fazla;tüm yalnızlığım değen hepsine yetecek kocaman bir kalbi var bu yüzden korkmuyorum beni pamuklara saracağını bildiğim sevdiğim için...umarım sende tüm mutsuzluklarına değen,yaşanmışlıkların ve yaşayamadıklarını yaşatabilecek,yıllardan sonra gülümsemeni verebileceğin,korkulardan uzak,hakettiğin biriylesindir ve hakettiğin hayatı yaşarsın umarım..mutlu ol diyebileceklerim bu kadar.
    4 ...
  7. 3.
  8. doğmadan önce olması doğalı ve sancısızıdır.
    5 ...
  9. 16.
  10. Kendisi sikecekmis kiyamamis düşünceli evlat.
    3 ...
  11. 4.
  12. annenin, artık kendi hayatını yaşamaya başlamasıdır. kulağa kötü geliyor ama öyledir işte.

    daha da beteri, onun sınırlarını ihlal edebileceğinizi hiç düşünmeden bulunduğunuz davranışlara, artık bir son vermeniz gerektiği şeklinde, kendi kendinize dayattığınız yazısız kuraldır. artık onu gecenin bir yarısı sırf mutsuz ya da bol soru işaretli olduğunuz için arayamayacaksınız. kendini rahat-mutlu hissetsin, evliliğinin tadını çıkarsın diye çat kapı gidemeyeceksiniz evine eskisi gibi. hele bir de ayrı şehirlerde yaşıyorsanız, yabancılaşma başlayacak belki de yavaş yavaş. müstakbel damat adayının mükemmel bir insan olması da birşey değiştirmeyecek. çünkü yıllardır sürmekte olan ve "birlikte büyümek" şeklinde formüle edilebilecek ilişki tarzınız, araya üçüncü bir kişinin (yabancının?) girmesiyle bozuldu, o bulunmaz denge kayboldu artık. geçmiş olsun.

    bencilce belki ama, en yakın arkadaşını kaybetmeye benzer biraz da, annenin evlenmesi.
    5 ...
  13. 8.
  14. 2.
  15. insanı olgunlaştıran durumlardan biri. acının olgunlaştırmasından yola çıkarak.
    4 ...
  16. 13.
  17. derinden sarsar..

    hele ki her şey bir anda olup bittiyse, henüz tam olarak içinize sindiremediyseniz, evlendiği adam hakkında henüz netleşmemiş duygulara sahipseniz bir de.. sarsar...

    tek isteğiniz mutlu olsundur artık. bugüne kadar sizi gözünden sakınan anneniz, her eve geldiğiniz de kapıyı güler yüzle açıp "hoş geldin yavrum" diyen, "bak sana bugün ne aldım" diye sürprizler yapan, her sevincinize ortak, üzüntülerinizi 2 dakikada söylediği güzel sözler yada verdiği nasihatlarla bir sihirbaz edasıyla kaybedebilen o güzelliğin artık her evinize geldiğinizde göremeyeceğiniz gerçeği.. kabuslar içinde uyandığınız o sıkıntılı gecelerde koşup sarılabileceğiniz mesafede olmayacağı gerçeği.. işten eve yorgun argın, sinir stres had safhada geldiğinizde söyleyeceği iki tatlı sözle tüm yorgunluğunuzu, sıkıntınızı alacak kimsenin olmayacağı gerçeği.. ve en kötüsü de bu güzellikleri artık siz değil, bire bir aynısı olmasa da bir başkasının yaşayacağını bilmek...

    yaralar...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük